
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Abuk Sabuk insanlar...
Hangi grup ve kişiden gelirse gelsin terör eylemlerinin önemli hedeflerinden birinin güvensizlik hissi, korku ve çaresizlik yaratmak ve bu duyguları yaymak olduğunu hatırlatıyor uzmanlar.
"Bu olumsuz koşullardan etkilenmeyi en aza indirmek için doğru, açık, şeffaf ve güven verici bilgilendirme yapılması çok önemli. Toplumsal dayanışma ağlarını harekete geçirmeye ihtiyacımız var. Yanı sıra insanları sağduyuya çağıracak, birbirlerine karşı hissettikleri güven, birlik ve dayanışma duygusunu artıracak mesajların, özellikle rol modellerce verilmesi gerekiyor. Çünkü insan olarak korktuğumuz zaman bir başka insanın varlığına ihtiyaç duyarız. Bu varlık bizim korkumuzu yatıştırır. Hayatın getirdiği zorluklarla daha iyi baş etmemizi sağlar."diyorlar.
Uzmanlar kısaca "Böylesine hassas süreçte siyasi düşünce dahil her türlü farklılıkları bir tarafa bırakın,birleştirici dil kullanın ve birbirinize kenetlenin" diyor.
O yüzden...
-Kılıçdaroğlu'nun Artvin'de uğradığı saldırı ile ilgili olarak abuk sabuk açıklamalar yapanlar...
-Kılıçdaroğlu'nun o saldırıda ölmesi ve yaralanması halinde, bu sonucun ülkeye neredeyse darbe girişimi kadar zarar vereceğini hesap etmeden saçma sapan açıklamalar yapanlar...
-Böylesine hassas bir süreçte, bir de ana muhalefet liderine yapılan bu saldırının ülkeyi nereye götüreceğini dahi kestiremeyenler ile sosyal medya üzerinden dangalakça paylaşımda bulunanlar...
Bu ülkede yaşamayı gerçekten hak etmiyor...
Ne yazıktır ki...
Biz maalesef var olan böyle insanlarla birlikte yaşıyoruz.
.....
Keşke bu açıklama doğrudan yapılmasaydı...
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, katıldığı bir yerel televizyonda yaptığı açıklamada Eskişehir Anadolu Üniversitesi ile ilgili bazı iddialarda bulunmuş.
Vekil Metin Külünk gündemine Anadolu Üniversitesi'ni alarak "1 milyon 300 bin öğrenci sayısı ve 1 milyar TL bütçesi olan bir üniversiteyi sizce FETÖ boş geçer mi?" demiş.
Üniversiteye ilişkin elinde bazı belgelerin bulunduğunu savunan Külünk, bu belgelerin yer aldığı dosyayı savcılığa sunacağını dile getirmiş.
Programda Anadolu Üniversitesi Rektörü Naci Gündoğan'a bazı sorular da yönelten Külünk, özellikle de Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (BAUM) hesaplarının da incelenmesi gerektiğini ifade etmiş.
Şimdi...
Milletvekili'nin söyledikleri doğru olabilir...
Elinde gerçekten belgeler de bulunabilir...
Rektöre yönelttiği sorular haklı sorular da olabilir.
Ancak...
Kendisinin de söylediği gibi Anadolu Üniversitesi 1 milyon 300 Bin öğrencisi, binlerce öğretim üyesi ve Eskişehir ile Ülke ekonomisine Trilyonluk katkısı olan bir kurum...
O yüzden...
Keşke bu vekil bunu kamuoyuna açıklama yerine, söylediği gibi sadece bildiklerini ve belgelerini savcılığa vermiş olsaydı.
Keşke, Eskişehir için büyük önemi olan Anadolu Üniversitesi, kurum olarak bu açıklama ile sanki tamamı FETÖCÜ algısı ortaya çıkmasaydı.
Kaldı ki...
Anadolu Üniversitesi de "Bizde FETÖCÜ falan yok" demiyor...
"Ülkemizdeki tüm kurumlarda olduğu gibi bu terör örgütünün üyelerinin üniversitemizden de temizlenmesi konusunda ilgili mevzuat çerçevesinde titizlikle çalışılmaktadır." Denilerek, yapılan mücadele ile ilgili rakamlar sürekli açıklanıyor.
.....
Beğenmiyorsun
okuma be kardeşim!
Şunu bir türlü anlatamadık Türk toplumunun bir kesimine hala anlatamadık.
Demokrasinin olduğu ülkelerde özgür basın vardır.
Demokrasinin olmadığı ülkelerde ise resmi ve yarı resmi devlet basını olur.
Bir ülkenin demokrasisinin olup olmadığını anlamak için baktığınız belli başlı birkaç kriter içinde, basının özgür olup olmadığı kriteri vardır.
O yüzden...
Yazdıklarını beğenmiyorsan okuma be kardeşim!
Yazdığı konular hoşuna gitmiyorsa alma o gazeteyi be arkadaş!
Yazdıkları yalan, dolan, iftira ve suçlama içeriyorsa, git savcılığa ver bir dilekçe.
Yazdığı hiçbir şeyden haz etmiyorsan, yap yazının altına yapabildiğin her türlü eleştiriyi.
Yazdıklarından zerre kadar haz almıyorsan, "Bu nasıl gazeteci yahu?" diye bağır bağırabildiğin kadar.
Yazdıkları seni gerçekten rahatsız ediyorsa, "Bu gazetecilerin yüz karasıdır" diye kampanyalar düzenle.
Kısaca...
Beğenmediğin gazeteciyi, beğenmediğin gazetecinin yazısını vur vurabildiğin kadar yerden yere...
Ancak...
Dövme, sövme, tahdit etme de neyin nesi oluyor?