Bahanemiz çoktu. Say sayabildiğin kadar. Arka arkaya oynanan lig ve kupa maçları yüzünden yorgunduk. Doğru mu? doğru. Üstelik en önemli gol silahımız Necati'de cezalıydı. Eksikliğini hissettik mi? evet. Bu arada düşme hattında kurtulmak isteyen rakibin aşırı motivasyon ve direncini de göz ardı etmemek lazımdı. Peki, buna göre hazırlandık mı? Maalesef hazırlanmamışız. Bazı futbolcuların uzun süredir parasal nedenler yüzünden keyifsiz olduklarını da biliyoruz. Bazılarının da çok çalışıyoruz ama formayı giyemiyoruz diye dert yandıklarını. Dedim ya, bahane çok. Ama biraz ilgi, biraz da gayretle bunların üstesinden çok kolay gelir, bu maçı da kazanabilirdik.
Kazanamadık, daha doğrusu sorunlar bilindiği halde çözüm için bir şey yapılmayınca kazanma kıvamına bile gelemedik. Mersin yenip gitseydi kim ne diyebilirdi ki? Gol atamadılar ama ellerinden geleni sahaya yansıtıp çok ihtiyaç duydukları bir puanı aldılar. Bu arada bana ilginç gelen bir durum var. Gerek kupa, gerekse lig maçlarında takımın yarısı oynarken diğer yarısı işi idare ediyor. Sorun para da olabilir, başka bir şey de... Çünkü sahada o eski heyecanı, o eski havayı görmüyorum. Baksanıza dolu tribünler bile takımı motive edemedi. Sanki yönetimin ve teknik heyetin aklı ve dikkati başka yerlere kaydı. Bu da ister istemez takıma yansıdı diye düşünüyorum. Mesut Hoşcan ve arkadaşlarının hemen hergün gazetelerde yer almalarının, genel kurul için ciddi ve proğramlı bir şekilde çalışmalarının, Halil Başkan'ı rahatsız ettiğini biliyorum. Her ne kadar Başkan kendinden çok emin olsa da ortaya çıkan bu oluşuma çok tepkili. Yakın çevresine, Kulüpler Birliği Başkanı olarak Eskişehirspor'a en faydalı olacağı bir dönemde seçim telaşıyla uğraşmasının haksızlık olduğunu söylüyor.
Maalesef ülkemizdeki tüm kulüplerde olduğu gibi Eskişehirspor'da da Başkanının kafası ne tarafa dönerse, herkes o tarafa dönüyor. Artık gündem ister istemez seçimlere doğru kayacak. Liste hazırlıkları ve kulis çalışmaları hızlanacak. Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Sezon sonunda Eskişehirspor'un olası bir başarısızlığında gerek Halil Başkan, gerekse Ersun Hoca bu başarısızlığın tek sebebi olarak Mesut Hoşcan ve arkadaşlarını gösterecekler. O yüzden şu soruyu sormadan edemiyorum. Acaba Mesut Hoşcan adaylığını açıklamakta biraz acele mi etti?