Dün İstanbul Halkalı' da, sabah saatlerinde askeri lojman yakınlarında asker taşıyan, bir sivil otobüsün geçişi sırasında meydana gelen patlamada 3 asker ve bir subay kızı şehit oldu. Saldırıda, ikisi ağır 12 kişi de yaralandı. Maalesef Türkiye, PKK terörüne, her gün şehit veriyor. Siyasi iktidar ise hala ne olduğu belli olmayan, "AÇILIM" da ısrar ediyor. Oysa AKP, iktidar olduğu günlerde, terör yoktu. Hatta Abdullah Öcalan' a, "SAYIN" demek suçtu. Bugün ise ÖCALAN, etnik kahraman, Kuzey Irak Lideri BARZANİ, ağabey oldu.
Ayrıca BDP' lilerin, 'açılım' ile verilen, " vaatler ve taleplerinin gerçekleşmesi ümidi"ni kastederek "Artık savaş Güneydoğu'da kalmayacak, her yer cehenneme dönecek" benzeri sözleri, PKK lideri Öcalan'ın "31 Mayıs'a kadar size süre veriyorum" anlamındaki tehdidi, karşısında hükümet, yeterli tedbiri almamış. Gereğini de yapmamıştır.
Hal böyle iken, Sayın Bahçeli' nin de söylediği gibi, İmralı maşalarının, TBMM çatısı altında, devlete, Anayasa'ya ve kanunlara alenen meydan okumaları karşısında, hükümet suskun ve sessiz, Meclis hareketsiz ve adalet etkisizdir.
Şemdinli saldırısın da, ABD ve "BARZANİ" nin sorumluluğu, hatta dolaylı desteği var. Üstelik saldırının, BARZANİ' nin, Ankara ziyaretinden sonra yapılması manidardır. Ayrıca bu, bir "karakol baskını" değildir. Çünkü Bugüne kadar saldırgan gruplar, çeşitli karakollara ateş açmışlar, çatışmaya girmişler ve ardından kaçıp gitmişlerdir.
Oysa Cumartesi günü yapılan, Şemdinli saldırısının niteliği farklıdır.
Siyasi iktidar bilmelidir ki ABD ve Ağabey BARZANİ' nin, istihbaratı, koruma ve kollanması olmadan bir grubun, bu kadar ağır silah ve mühimmatla, sınırı geçip bir askeri üsse saldırması mümkün değildir. Ayrıca ABD ordusu ve BARZANİ destekli PKK, Kuzey Irak'ta güvenli bir şekilde üslenmiştir ve her türlü lojistik desteği sağlamaktadır. Hal böyle iken ABD müttefik, BARZANİ de ağabey...
Bugün, PKK' yı öven, devleti tehdit edenler hakkında her hangi bir işlem yapılmazken, Terörle mücadele eden komutanlar, itirafçı ve gizli tanık ifadeleri ile tutuklandı. PKK' ya karşı, yıllarca kelle koltuk da savaşan kahraman subaylar, darbeci olmakla suçlandı. PKK terörünü yok eden efsane komutan, Korkut Eken yargılandı ve mahkûm oldu. Bu gelişmeler, PKK ile mücadele eden komutanların etkiledi.
Nitekim. Güneydoğu'da görevli bir subayın eşi, "Kocam kan ağlıyor. Ama PKK terörünü dize getiren arkadaşları darbe yapmakla suçlanıp, terörist damgası yediği için içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Bana 'Teröriste haddini bildirelim de terörist suçlamasıyla hapse mi girelim?' diye soruyor. Haklı değil mi?" sözleri karşısında, ne denebilir ki?
Ayrıca AKP iktidarı, neden bilinmez, "İRAN" ve " GAZZE" olaylarına ve Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlenen baskında ölenlere gösterdiği ilgiyi, PKK terörü karşısında, şehit düşen askerlerimize göstermedi, Nitekim PKK militanlarınca şehit edilen, Pınar AKDAĞ 'ın cenazesine, Genelkurmay Başkanı ve çok sayıda komutan katılmasına rağmen, hükümetten tek kişi yoktu.
Türkiye' de siyasi iktidarlar, ülke genelindeki gelişmelerle ilgili teşhislerinde siyasi çıkarı ön planda tuttu. Olaylar karşısındaki aczine, mutlaka çeşitli bahaneler buldu. Hatta olaylarla ilgili olamayan kesimleri suçladı. Fatura ise sürekli halkımıza kesildi.
Nitekim terör olaylarında, öncelikli sorumlu siyasi iktidar iken, Başbakan Sayın ERDOĞAN, terörün son günlerde artmasına anayasa değişikliğini neden olarak göstererek, PKK terörün artmasını, Anayasa değişikliği ile eşdeğer tuttu. Oysa referanduma sunulacak olan Anayasa değişikliği, PKK' yı hiç ilgilendirmiyor. Koalisyon dönemlerinde de Anayasa değişiklikleri oldu. Terör artmadığı gibi, AKP, sıfır terörle, iktidara geldi.
Şu bir gerçek ki, PKK' nın arkasında, AB, ABD ve Dışişleri Bakanı' nın ağabeyi BARZANİ var. Çünkü Amerika ve Barzani, Türkiye ile oynadıklarını, artık inkâr bile etmiyorlar. PKK'yı kullandıklarını, açıkça ve alay edercesine gösteriyorlar. Amerikan ordusu ve Barzani güçlerinin isterlerse, PKK'yı, Kuzey Irak'ta birkaç gün içinde toplayabileceğini herkes biliyor. "Üçlü mekanizma", "istihbarat paylaşımı" gibi saçmalıkların, bu koruma ve kollamayı gizlediğini herkes biliyor. Ama siyasi iktidar bilmiyor, ya da bilmezlikten geliyor.
Türk halkı, artık gerçekleri görmelidir. AÇILIM" söylem ve vaatleri, Türkiye' de etnik, nefreti ve kutuplaşmayı artırdı. PKK ve yandaşlarını da umutlandırdı. BDP' nin tehditleri hız kazandı. BARZANİ de ağabey oldu. Tedbir alınmaz, açılımlardan vazgeçilmezse, saldırıların sonu da gelmeyecek, " KAOS" da kaçınılmaz olacaktır.
Türkiye, terörü bitirmek istiyorsa, açılım denenen safsatadan vazgeçmek, ABD ve Barzani' nin, PKK' yı temizlemesine mecbur edecek, önlemleri almak zorundadır. Türkiye' nin, bunu yapabilecek elinde kozları da vardır. Yeter ki Türkiye' de, bunu başarabilecek cesaretli, yürekli, kararlı ve ne yaptığını bilen bir siyasi irade iş başında olsun.
