
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ADALET TOPALDIR!
Adalet" kavramı sözlüklerde, "insaflı ve doğru olmak, doğru davranmak, zulmetmemek, eşit olmak, eşit tutmak, her şeye hakkını vermek, düzeltmek, mutedil olmak, her şeyi yerli yerinde yapmak, istikamet ve hakkaniyet" anlamlarına gelir. "Gel gör ki, bazı zamanlarda, adalet tartışma ve eleştiri konusu olur.
Nitekim Son yıllarda ülkemizde, "ÜMRANİYE" ve "BALYOZ" davasında yaşananlar, söylentiler, davalar ve kişilerle ilgili "iddianameler, " kamuoyunda, kaygı ile izlenirken, yargı kurumu da tartışma ve eleştiri de alıyor. Akıl almaz gelişmeler yaşanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, 26_ncı Genelkurmay Başkanı, Genel Kurmay Başkanı Sayın İlker Başbuğ, terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten tutuklandı.
Başkent Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. HABERAL ise Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme, Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme ile suçlandı. İstenen Ceza ise iki kez ağırlaştırılmış müebbet, 15 yıldan 22 buçuk yıla kadar hapsi istendi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu'da, Savcı tarafında çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, çete lideri olarak suçlanıyor ve 347 yıl hapsi isteniyor.
Elbette bu suçlamalar ile ilgili kararları, yargı verecektir. Ancak yargı kararı olmadan, bu denli ağır suçlamalar, suçlanan kişi/kişileri, kamuoyunda güç durumda bırakır. Berat etseler dahi, bu ağır suçlamalar nedeniyle, ömür boyu faturasını öderler.
İzmir'le ilgili yazımızdan sonra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu' nun, savunması gönderildi. Savunmayı dikkatle okudum. Savunmada, belirtilen hususlar doğru veya yanlış, kararı yargı verecektir. Ancak savunmadaki iddialar doğru değilse, kurum/kuruluşlar, eften püften iddialarla yıpratılmamalıdır. İzmir'de görüştüğümüz, kişi/kişiler, Sayın KOCAOĞLU' nun, suçsuz olduğunu söylüyorlar.
Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'e gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den, Devlet Denetleme Kurulu'ndan inceleme talep ettiğini hatırlatarak, "Daha sonra bu talebimi Sayın Cumhurbaşkanı'na yazılı olarak ilettim. Kendileri lütfedip beni aradılar ve konuyu değerlendireceklerini söylediler. Ama bugüne kadar olmadı. Biz denetlenmek istiyoruz." diyerek, her türlü denetime açık olduklarını kamuoyu ile paylaştı.
Başkan Aziz KOCAOĞLU, maksatlı bir biçimde hareket eden vergi denetçilerinin, kendi yetki alanlarının içinde olmayan, pek çok konuya el attıklarını belirttikten sonra "Veremeyeceğimiz hesabımız olmadığı için, ne istiyorlarsa verdik." diyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sayın KOCAOĞLU' nun, savunması incelendiğinde, veremeyeceği, hiçbir hesabı olmadığını, ilgili iddiaların asılsız olduğunu, dar gelirli vatandaşlara dağıtılan, 100 bin adet gıda yardım paketi içindeki birkaç kiloluk, unun KDV'sinden kamu zararı çıkartıldığını,vidanjör hizmeti nedeniyle İZSU' dan kurumlar vergisinin istendiği söylüyor. Hatta iddiada bulunan kişi/kişilerin, Vergi mevzuatını bile bilmediklerini belirttikte sonra, " Maliye Bakanlığı'na, yani siyasi otoriteye bağlı kişiler" olduğunu da iddia ediyor.
Savunmada, dikkat çeken açıklamalar var. Sayın KOCAOĞLU, otopark ihalesini iptal ettiğini, 600 milyon liralık kamulaştırma yaptığını, 1 liralık gayrimenkul satmadığını vurguladıktan sonra, sanatçılarla ilgili iddialarla ilgili olarak da "Neden şu sanatçıyı ihalesiz getirdin diyorlar. Sanatçının ihalesi olmaz ki! Sanatçı otomobil değil, buzdolabı değildir. Fabrikası yoktur. Bir tanedir, özgündür. Getirmek istiyorsanız, menajeriyle görüşürsünüz" diyerek, bir gerçeği ortaya koymuş.
İlginç iddialardan biri de, çocuklara dağıtılan sütlerle ilgili, Bu hususta da Sayın KOCAOĞLU "Sütler 7 yıl önce asfalta dökülüyordu. Biz üreticiden alıp dar gelirli çocuklarımıza dağıtmaya başlayınca, fiyatlar birden yükseldi. Ama Milli Eğitim'in, okullara ve çocuklara "'süt içtiniz mi?' diye sorması çok acıdır. " diyor.
Sayın KOCAOĞLU ", 1 milyon 120 bin İzmirlinin teveccühünü alarak, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu belirttikten sonra " Arkadaşlarımın hiç birisi de çete üyesi değil! Her şeyi didik didik edilmiş, bir belediyede tamamen şartlanmışlıktan, art niyetten ve bilgisizlikten kaynaklanan, bu iddianame, 25 katrilyon lira parayı, 1 kuruşuna dokunmadan tamamen halkın yararına kullandığımızın belgesidir. " demiştir. Hatta iftihar vesikası olduğunu da iddia etmiştir.
Sayın Aziz KOCAOĞLU 'nun, çete lideri sıfatıyla yargılandığı tarihi davada üçüncü perde açılmasıyla kapanması bir oldu. Dava, mahkeme tarafından, 24 Ocak 2013'e ertelendi. Bu duruşmada, ne gibi kararlar verilir bekleyip göreceğiz. Ancak İddialar, siyasi ve asılsız ise fatura devlete çıkartılarken, adalet de güven kaybedecektir.