Aday adayları içinde...
-Aday yapılmayacağını daha bu günden bilenler var...
En küçük bir adaylık ümidi dahi taşımıyor bu isimler.
O yüzden ortalarda falan da dolaşmıyorlar.
Dahası...
Listeler açıklandığında, kendi isimlerinin o listede olmadığını görünce çok da şaşırmayacak olan simler bunlar.
Dolayısıyla oldukça da rahatlar.
xxx
Aday adayları içinde...
-Adaylık beklemeyen fakat, "belki olur" düşüncesiyle, içlerinde küçük de olsa bir ümit besleyenler var...
Listede olmaya her ne kadar kilitlenmemiş olsalar da "Bi ümit işte" düşüncesiyle günlerini geçiriyorlar.
Kısacası: Tam bir piyango gözü ile bakıyorlar şu sürece.
"Aday yapılmazsak mesele yok, aday olarak gösterirlerse ne ala" diyorlar açık açık.
xxx
Aday adayları içinde...
-Amacı adaylık ve milletvekilliği olmayıp, Aday adayı olmakla hedeflediği yolda yürüdüğüne inananlar var.
Bunlar da, "Nasıl olsa aday adayı olmakla particiliğimi tescilledim" ya da "Aday adayı olarak makamda yükselmeye bir adım attım" gözü ile bakıyorlar seçime...
Listede olup olmayacakları pek ilgilendirmiyor kendilerini.
Çünkü onlar zaten aday adaylığı ile amaçlarına ulaştığını zannediyorlar.
xxx
Aday adayları içinde...
-Süreçle ilgilenmiyormuş gibi yapıp, aslında dokuz doğuran, listede olacağına inanıp, çevresine de "nasipse olur" psikolojisi içindeymiş gibi görünenler var.
Dahası...
Listede olmayı hak ettiğine inanan bu isimler ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını da şu sıralarda bilemez durumda...
Her ne kadar dışarıya karşı renk vermeseler de, gece yattıklarında Vekillik hayallerini çoktan kurmaya başladılar bile...
xxx
Aday adayları içinde...
-Kesinlikle aday gösterileceğine inanan, bunun için gece gündüz çalışan, Eskişehir'deki gayretini Ankara genel merkez binasında da sonuna kadar sürdürenler var.
Bu isimler "Kesinlikle listede ve seçilebilecek yerde olacağım, ardından da 'milletvekili seçileceğim" gözü ile bakıyor bu sürece.
Daha da ilerisi...
Şimdiden mazbatayı aldıklarında ne söyleyeceklerini, milletvekili yeminini nasıl yapacaklarını hatta, Ankara'da hangi evde oturacaklarını bile planlıyor.
Listede olmama seçeneğini aklından bile geçirmiyorlar.
Doğrusunu söylemek gerekirse, en çok paranoyayı da bu kendinden emin, seçileceğine kesin gözle bakanlar yaşıyor.


......



Hasan Mandal YÖK'de...
Osmangazi Üniversitesi'nde öğretim üyesiydi Prof Dr Mehmet Şişman.
Rektörlük seçiminde en çok oyu alıp, birinci oldu ama Cumhurbaşkanı tarafından Rektör olarak atanmadı.
Bir süre, rektör yardımcılığı yaştı Osmangazi Üniversitesi'nde.
Ardından...
YÖK'e üye olarak atandı.
Anadolu Üniversitesi öğretim üyesiydi Prof Dr Hasan Mandal.
Rektörlük seçiminde ikinci sırada yer aldı.
Cumhurbaşkanı Rektör olarak atamasını yapmadı.
Bir süre Anadolu Üniversitesi'nde Rektör yardımcılığı yaptı.
Sonrasında Üniversite değiştirdi ve Eskişehir'den ayrıldı.
YÖK üyesi Prof Dr muhittin Şimşek'in istifa etmesi ile boşalan göreve, Cumhur.aşkanı tarafından geçtiğimiz hafta atandı.
Böylece...
YÖK yönetiminde, Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinden birer isim yer almış oldu.
Her iki ismin de Üniversitelerinde Rektörlük seçimine girmeleri ve Rektör olamamaları da ayrı bir tesadüf oluşturdu...
.......

50 nci yıl logosu tasarrufu!

Şu sıralarda Eskişehirspor'un 50 nci yıl logosu ile ilgili bir tartışma var.
Baştan söyleyelim: logoyu çok beğenenler de var, "Eskişehirspor ruhunu hiç yansıtmıyor" diyenler de...
Logonun "güzeline-çirkinine" girmeyeceğiz...
Ancak, bazı keşkeler var kafalarda...
Örneğin:
-Eskişehirspor'a 50 nci ylı logosu belirleneceği geniş kapsamlı bir kampanya haline getirilebilinir miydi?
-Eskişehir özelinde, Türkiye genelinde bir logo belirleme yarışması açılabilir miydi?
-Üniversitelerin tasarım bölümleri bu işin içine katılabilir miydi?
-Sosyal medya üzerinden en çok beğenilen logolar Eskişehirspor taraftarının oylamasına sunulabilir miydi?
-Geniş bir katılımın "evet" dediği 50 nci yıl logosuna oy veren taraftarlar arasından bir kişi kura ile Eskişehirspor üyesi yapılabilir miydi?
-Sonunda karar verilen ve büyük çoğunluğun beğendiği 50 nci yıl logosu, Atatürk Stadyumunun ortasına konularak, tüm Eskişehir'in katıldığı bir şölenle tanıtılabilir miydi?
Bu saydıklarımızın tümü yapılabilirdi şüphesiz.
Böylece, en azından 50 nci yıl logosu birilerinin dayatması gibi algılanmazdı.
Yönetimin ve kulüp başkanının tercihi yerine, büyük bir kitlenin tercihi hayata geçirilmiş olunurdu.
Tüm bunlar yapılmadı.
-"biz bunu uygun gördük" denildi.
Keşke, bu şehirde yaşayanlar ve bu takımın taraftarları da işin içine alınmış olsaydı.
Gelelim 50 nci yıl logosuna...
Bize göre tasarruflu bir logo belirlenmiş...
Niye mi?
Sonsuzluk işaretinin yanında bulunan rakamların kuyruklarıyla oynadığınızda, 60 da yapmak mümkün hatta 70 de...
Hatta, ufak bir fırça darbesiyle 50 olan rakamı, 80 ya da 90, hatta başına 1 koyduğunuzda sonsuzluk işaretinin yanında 100 bile yapmak çok kolay...
Ne diyelim?
Yönetim galiba, her 10 yılda bir logo değiştirmek yerine böylesine tasarrufu sağlayacak bir logo olmasına karar vermiş anlaşılan!
.......



Sonuna bir söz daha ekleseymiş, çok şık olacakmış...

AKP Odunpazarı ilçe başkanı Volkan Doğan ve yönetimi ile meclis üyeleri, Belediyenin "Ağaç güzeldir " etkinliğinin yapıldığı alanı ziyaret etmiş..
Burada, değişik ülkelerden gelen sanatçılarla görüşülmüş.
Sergide gerek modern sanat eserleri gerekse bölgenin manevi havasına uygun olarak ağaç üzerine Allah ve Muhammed lafzi yazan Mısırlı sanatçı Elamir Mohamed ve diğer sanatçıların eserlerini görmekten memnuniyet duyulmuş.
Volkan Doğan bu ziyaretle ilgili fotoğraf ve metinleri sosyal medya üzerinden "AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanlığı Olarak Sanatın ve Sanatçının Her zaman Yanındayız..." sözleriyle duyurmuş.
Güzel bir düşünce, güzel bir davranış ve güzel sözler bunlar...
Volkan Doğan'ın inceliğinden de kaynaklanan bir durum...
Keşke:
-"Belediye'nin yanlış bulduğumuz çoğu uygulamasını eleştiririz. Ancak, Bu ve buna benzer etkinlikler yaptı sürece, Odunpazarı Belediyesini farklı partiden olmalarına rağmen destekler ve yanında oluruz" da deseymiş, yapılan hareket tam anlamıyla ŞIK olacakmış...
.........