
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Aday belirlemede vebal altına girmem...
Cumhuriyet Halk Partisi'nde Odunpazarı Belediye Başkan adayının kim olacağı büyük merak konusu.
Bu merak, tüm gözlerin ister istemez Yılmaz Büyükerşen'e çevrilmesine neden oluyor.
Zira...
Odunpazarı Belediye Başkan adayını kendisinin belirleyeceği algısı bir hayli yüksek.
Büyükerşen'e hemen herkesin sorduğu o soruyu biz de sorduk.
-"Odunpazarı'nda adayınız kim?" diye.
Büyükerşen belli ki her yerde aynı sorunun sorulmasına bıkmış.
Bunu defalarca söylediğini belli eden yüz ifadesini takınarak başlıyor anlatmaya...
O SORUMLULUĞUN ALTINA NİÇİN GİREYİM?
-"Ben kesinlikle karışmıyorum, karışmayacağım da... Sorumluluğu neden üzerime alayım ki? Oldu ki seçimlerde Odunpazarı Belediyesi kaybedildi. O zaman çıkıp bana "Bu adayı sen belirledin. Seçimin kaybedilmesinin sorumlusu da sensin" demezler mi ? Elbette derler. O yüzden bu sorumluluğun altına kendimi bile bile neden sokayım?"
BENDEN SADECE FİKRİMİ SORARLAR. O ZAMAN DÜŞÜNCELERİMİ SÖYLERİM
CHP'de, Odunpazarı adayının kendisi tarafından belirleneceğine ilişkin iddiaların kesinlikle doğru olmadığını söylüyor Büyükerşen.
Genel Merkezin anket ve eğilim yoklamaları yaptığını, yapmaya da devam edeceğini ekleyerek, böylece en uygun adayın ortaya çıkartılacağını ekliyor sözlerine.
Ardından da:
-"Ben her aday adayına aynı şeyi söylüyorum zaten. "Benim bu duruma bir dahlim yok. Haberiniz olsun" diyorum. Bir anlamda bana güvenip yola çıkmalarını istemediğini açık açık söylüyorum. Aday belirlenmeden önce bana da fikrimin ne olacağını sorarlar. Benim burada yapacağım tek şey, gelen aday adayları listesi üzerinde, isimlerin karşısına artı yada eksi işareti koymam olur. Şunu açıkça söyleyeyim, artı koyacağım isimler birden de fazla olur. Ama, Odunpazarı'nda ki adayın belirlenmesinde karar, neticede Genel merkezin olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." Diye konuşuyor.
CHP DE DURUM DSP'DE Kİ GİBİ DEĞİL...
Cumhuriyet Halk Partisi'nde ki işleyişin, bir önceki seçimde DSP deki gibi olmadığını söylüyor Büyükerşen.
-"Ben zaten DSP'den ikinci kez aday olurken, çalışma ekibimizi belirleme talebini dile getirmiş, parti yöneticileri de bu talebin olması gerektiğini ifade etmişlerdi. CHP de işleyiş daha farklı. O nedenle CHP'de benim böyle bir talepte bulunmam doğru da olmaz şık da kaçmaz." Diyerek tamamlıyor sözlerini.
Sonuç olarak...
CHP'nin Odunpazarı adayının kim olacağına ilişkin tüm gözlerin çevrildiği isim olan Büyükerşen'in söylediği şu:
-Benim adayım diye bir şey yok.
-Kimse adaylığını bana endekslemesin.
Çünkü...
-Adayı ben değil Genel Merkez belirleyecek...
.......
Salih Koca'nın söylediği doğru çıktı...
Milletvekili Salih Koca, Kentpark alanının kendi dönemlerinde Belediyeye devredildiğini söylemişti.
Arayan bir dostumuzun;
-"Salih koca yanlış biliyor. Kentpark arazisi 99 yılında Belediye'ye devredildi" demesini bu köşede yansıtmıştık.
Yazının hemen ardından Salih Koca danışmanı aracılığıyla Kentpark arazisinin 2003 yılında Belediyeye devredilmesinin protokolünü göndermiş.
Aslında olayın geçmişi şöyle:
Kentpark ve Kentpark konaklarının bulunduğu arazi bir bütün ve TOKİ'ye ait.
99 seçileri öncesinde bu arazi üzerine bir proje yapılmak isteniyor.Temeli de zamanın Başbakanı Demirel tarafından atılıyor.
Ancak...
99 Seçimleri sonrasında imar planları değiştirilip, bölge Yeşil alan yapılıyor.
Bu değişiklik sonrasında TOKİ ile Belediye arasında pazarlık başlıyor.
Sonunda anlaşıyorlar.
Belediye planları değiştirerek, Kentpark konaklarının yapımına olanak sağlıyor.
Bunun karşılığında da Kentpark ve rekreasyon alanı olarak kullanım hakkı alınıyor.
2003 yılında da kullanım hakkı 20 yıllığına Belediye'ye devrediliyor.
Netice olarak...
Kentpark alanı TOKİ'den Ak parti döneminde Büyükşehir'e devredilmiş.
Yani...
Dostumuzun söylediği değil, Milletvekili Salih Koca'nın söylediği doğru olanı...
........
Söğütönü TOKİ konutlarında bir akşam...
Söğütönü'nde ki TOKİ konutlarına gittik Tepebaşı Belediyesinin iftar yemeği için.
Doğrusunu söylemek gerekirse, iftar yemeklerinin çoğuna katılmadığımız için bu kadar kalabalık bir topluluğun aynı anda yemek yediğine de hiç şahit olmamıştık.
Yaklaşık 4 ila 5 Bin kişi katılmış iftar yemeğine.
Masaların yerleştirildiği alanın başından baktığınızda sonunu görmeniz mümkün değil.
Yemeğin bitmensin hemen ardından çocuklar sahne önünde yerini alıyor.
Hacivat ile Karagöz gösterileri başlıyor.
Çocuklar adeta kilitlenmiş sahneye.
Kahkahalarla gülüyorlar perdeye yansıyan görüntü ve seslere.
Sonra...
Saim Günal çıkıyor sahneye.
Bu kez anne-baba'lar sahnenin önünde ki yerlerini alıyor.
Bir anda Türk bayrakları dağıtılıyor herkese.
Şarkılarla birlikte sallanan bayraklar, kalabalık alanı kırmızıya boyuyor adeta.
Saim Günal 43 yıllık dev bir tecrübe.
Sahneye öylesine hakim ki...
Ne ezanla birlikte susulacağını unutuyor ne de ilahiyi.
Ne Emirdağlıları kırıyor, ne de Aşireti.
Bir ara sahneden indiği halkın arasında fotoğraf çekinme istekleri yüzünden bir türlü sahneye ulaşamaz hale geliyor.
Ve gece böyle bitiyor Söğütönü TOKİ evlerinde...
Gecenin en çok alkışı alan sözü ise, programı başından sonuna kadar izleyen, hemen herkesle el sıkışıp öpüşen Tepebaşı belediye Başkanı Ahmet Ataç'tan geliyor.
Ataç'ın "Artık burası kendi başına Mahalle olmayı her yönüyle hak etti. Bu konuda yoğun bir çalışmamız var." demesi, meydanın alkışa boğulmasına yol açıyor...
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne bir dikdörtgen çizip :
-Bu size neyi hatırlatıyor? Diye sorar.
Hasta :
-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir. Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer. Hasta, bu kez :
-İçi kadın dolu bir oda, der.
...Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de:
-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :
-Tamam beyefendi, der. Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :
-Ne, ben mi? Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...