1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Adaylar ve Belediye çalışanları için zor günler başlıyor

Mahalli seçimler her 5 yılda bir yapılır.
Her 5 yıl gelip çattığında ise stres başlar.
Bu stresi önce Mahalli seçimlerde aday olanlar ve çevresi yaşar.
Zira...
Uzunca bir mücadele onları bekliyordur.
Seçim gününe kadar ne zaman yetecektir ne de para...
Sonuçta seçimi kazanacak olsalar mesele yok.
Bir de kaybetmek var işin sonunda.
İşte bu "Kaybetme" seçeneği stresi daha da arttırır.
Seçim süreci geldiğinde adaylar ve çevresi kadar stres yaşayan bir başka kesim de Belediyelerde çalışanlardır.
Her 5 yılda bir çekerler bu ızdırabı...
Seçim günü yaklaştıkça...
-"Acaba Belediyeleri kim kazanacak?", "Acaba Belediye Başkanı kim olacak?", "Gelen Belediye başkanı beni çıkartacak mı?", "Yerim değişecek mi?" düşünmekten büyük bir stres yaşarlar...
Şu günlerde Mahalli seçim sürecine giriyoruz...
Önümüzde ki süreç içinde adaylar da ortaya çıkmaya başlayacak.
Hem seçim mücadelesi verecek adaylar ve çevresinde ki insanlar hem de Belediye çalışanları için endişeli ve stresli günler başlayacak.
Ne diyelim?
Hepsine Allah kolaylık ve sabır versin...
.......

Selami Vardar'ın ardından
Eskişehir'de iki dönem Belediye Başkanlığı yapan efsane bir isimdi Selami Vardar.
89 yılında Belediye Başkanı seçildiğinde Belediye muhabirliği yapıyorduk.
Sakin bir insandı.
Kızdığında ise yanında kimse duramazdı.
Kendine has özellikleri vardı Selami Vardar'ın.
Devleti koruma özelliği ile bilinirdi.
Hesap adamıydı ve rakamlar içinde adeta uçardı.
Bir gün Eskişehirspor'un kulp anahtarını getirip verdiler eline.
-"Biz baş edemiyoruz" dediler.
Çaresiz kulüp başkanı oldu.
Aslında hiç de anladı bir iş değildi hani.
İşte o günlerde Çamlıca Mahallesi'nin bir sokağında Belediyenin asfalt çalışması olduğunu Selami Vardar'ın da bu çalışmayı görmek için oraya gittiğini öğrendik.
Atladık gittik yanına.
İş makineleri çalışırken sesini dinlemeye bayılırdı.
Müzik gibi gelirdi o makinelerin çıkarttığı ses ve yaptığı iş.
Vardığımızda, makineler çalışırken kendisini bir esnafın sandalyesinde oturmuş, çalışmaları izlerken bulduk.
Sokulduk yanına.
O sırada Belediye Otobüsü geldi ve durdu biraz ileride.
Meğer son durağıymış.
Şoför indi araçtan ve başladı mahallenin çocuklarıyla top oynamaya.
Dedik ya "sakin adamdı" diye.
Gitti şoförün yanına doğruca.
-"Evladım beni tanıdın mı?" diye sordu önce.
Şoför tanımıştı tabii.
Mahcubiyetle eğdi kafasını.
Selami Vardar ise;
-"Evladım sen çok iyi top oynuyorsun. Bak ben aynı zamanda Eskişehirspor kulübü başkanıyım. İstersen seni Eskişehirspor'a alayım? Deyince anladı şoför yaptığı işin hata olduğunu.
Atladı Otobüsüne ve zaten geciken hareket saatini kapatırcasına uzaklaştı yanımızdan.
O zaman anlamıştık bazı tepkilerin sırf bağırıp-çağırma ile gösterilmeyeceğini.
Son derece sakin bir tavır ve düzgün bir üslupla da insanların cezalandırılabileceğini...
Ve bunu en iyi yapanlardan biriydi Selami Vardar.
Dün ölümünün 12 yılı anılmış...
Biz de bu hatıra ile anmak istedik...
.......

Ayak üstü anketler...
Yolda durduruyor gençler.
-"Tatil ya da Otel konaklaması için durduruyorlar" diye düşünüyorsunuz.
Ama değil.
Durdurmanın nedeni seçimlere yönelik anket yapma isteği.
İsim ve soy isim ile başlıyorlar sormaya.
Eskişehir'in en önemli sorunlarının ne olduğundan tutun da Eskişehir'e yapılmış en önemli hizmetlerin ne olduğuna kadar devam ediyor sorular.
Ardından siyasi sorular gelmeye başlıyor.
-"Geçtiğimiz seçimde kime oy verdiniz?"
-"Bu seçimde kime oy vermeyi düşünüyorsunuz?"
-Sizce belediye başkanı kim olmalı?" gibi.
Tamı tamına 80 soru.
Hem de ayak üstü...
Şu sıralarda yolda yürüyen vatandaş, işyerinde ki esnaf, fabrikada ki işçi sürekli anket muhatabı olmuş durumda.
Birbiri ardına anketler yapılıyor Eskişehir'de
Tabii mahalli seçimlere yönelik olarak...
Bu anketlerin sonucunda ne mi çıkacak?
Büyük ihtimalle, her parti yaptırdıkları bu anketler sayesinde Eskişehir'in bir fotoğrafını çekmiş ve bu fotoğrafa uygun yol haritası çıkartmış olacak.
Adaydan seçim çalışması stratejilerine kadar...

.......

Maymun...
Sonradan görme insanlar Maymun gibidir...
Maymun becerikliliği vardır onlarda...
Yukarıda görür insanlar onları hep.
Tırmanırken çevikliklerine hayranlık duyarsınız.
Ama doruğa çıktıklarında artık sadece ayıp yerleri görünür...
Bu tanımlama Balzac'a ait...
Hoşumuza gitti söyledikleri.
O yüzden köşemize aldık.
Bu sözü köşemize almamızın özel bir nedeni gerçekten yok.
Özel birisi için gönderme falan da yapmıyoruz.
Yukarıda da söyledik.
Söz hoşumuza gitti.
Çünkü...
Bu sözü doğru çıkartan pek çok olaya ve pek çok kişinin varlığına tanık olduk süreç içinde.
Eminiz bu sözleri okuyanların da aklına hemen birileri gelecektir.

.......


BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Adamın biri kendini fare zannettiği için akıl hastanesine düşmüş. Tedavisi bittikten sonra doktor sormuş. Simdi sen bir fare misin yoksa insan mı? Deli : - Fare olur mu doktor bey ben bir insanım. Doktor : - O zaman artık gidebilirsin iyileştin artık. Deli kapıdan çıkmış ve imdaaaaaat diye bağırarak tekrar içeri girmiş doktor "ne oldu" demiş... Deli : - Bir kedi gördüm de ondan korktum. - Sen hani artık kendini bir fare zannetmiyordun. - Ben fare olmadığımı biliyorum da kedi nerden bilsin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi