1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Adaylık için istifa ettiğine kimse inanmıyorsa...

İnsanlar aday olmak için bulunduğu görevlerinden niçin istifa eder?
1-Aday olup seçileceğine inandığı için var olan görevlerini feda eder.
2-Bürokrattır ve aday yapılmayacağını bile bile, meslekte yükselme adına görevinden ayrılır.
3-Aday yapılmayacağını çok iyi bilmesine rağmen, partili olduğunu tescil ettirmek adına bırakır görevini.
4-Şimdi aday yapılmasa bile, adaylığı siyasette ileriye dönük bir yatırım olarak gördüğü için istifa eder tüm görevlerinden.
Sonuç olarak...
Adaylık için görevlerini bırakanlar, yukarıda saydığımız hangi düşünce ile istifa ederse etsinler, sonuçta bir kumar oynamış olurlar.
Şimdi gelelim Erdal Caferoğlu'nun istifasına...
Hem Odunpazarı hem de Büyükşehir belediye Meclis üyesi.
Aynı zamanda...
Odunpazarı Belediye Başkan yardımcısı.
-Siyasette ileriye dönük yatırım yapmasına gerek yok, zaten CHP içinde bilinen bir aktör.
-Partili olduğunu tescil ettirme gibi bir pozisyonu zaten yok.
-Bürokrat değil, daha da üst görevleri istiyor olsun.
-"Niyeti gerçekten adaylık" diye düşünecek olsak, CHP genel başkanı bile çıkıp "1 Kasım seçimlerine aynı listeler ile gireceğiz" demişken bunda da çok şansı yok.
O halde Erdal Caferoğlu, çoğu siyasetçinin asla göremeyeceği Meclis üyeliği ve Belediye Başkan yardımcılığı gibi görevlerinden niçin istifa eder ki?
Ne diyelim?
Erdalm Caferoğlu'nun da işi zor vallahi...
Baksanıza!
-"Milletvekili adayı olabilmek için görevlerimden istifa ettim" diyor.
Ama...
Buna kimseyi inandıramıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
AK parti aday listesini değiştirmezse...

Karşılaştığımız her AK Partili, 1 Kasım seçimlerinde nasıl bir sonuç çıkacağını, Eskişehir'de sonucun değişip değişmeyeceğini sürekli soruluyor.
Cevabı bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz için aslında biz de aynı şeyi yapıyoruz.
Biz de her gördüğümüz AK partiliye soruyoruz o bize sorulan soruyu.
Aldığımız cevaplara bakılacak olunursa, AK partinin 1 Kasım seçimlerine aynı aday listesiyle girmesi halinde seçimi kazanacağını söyleyen pek bir kimse yok.
AK Partililer bile seçimi kazanma şifresi olarak aday listesinin değişmesi gerektiğini düşünüyor.
Konuştuğumuz her isim çoğunlukla:
-" 7 Haziran seçimlerinde bu listeye oy vermeyenler 1 Kasım seçimlerinde niye versin ki? O günden bu yana değişen hiç bir şey yok ki?" diyor.
Dahası...
Yine konuştuğumuz AK partililerin büyük çoğunluğu:
-"Bu saatten sonra Eskişehir seçmeni yatırımlarla, hizmetlerle falan da etkilenmez. Yapılabilecek tek şey, listeye alınacak olan isimlerin partiye taşıyacakları 2-3 puan oyla Eskişehir'deki seçim ancak kazanılabilir" diyor.
Bu isimlerin kimler olabileceğini sorduğumuzda ise Burhan Sakallı, Harun Karacan, Osman yüksel ve Ayhan Arslan isimleri çıkıyor ortaya.
Ve bu isimlerin aday listesinde olmasıyla, Eskişehir'de seçim kazanma ihtimalinin olduğunu söyleyenler:
-"AK partinin mevcut aday listesindeki isimler olmadığı takdirde partiye oy vermeyeceğini söyleyen bir Allahın kulu yok ama, yukarıdaki isimler olmadığı için AK partiye oy vermeyen bir çok AK parti seçmeni var. Üstelik bu yüzden AK partiye oy vermeyenlerin oranı, CHP ile aradaki mesafeyi bile kapatacak oranda" diyorlar.
Bu yazıyı, birilerini etki altında bırakmak ve aday listesini değiştirmesini sağlamak için falan yazmadık.
Zaten, yazdıklarımızın AK Parti üzerinde etkili olacağını falan zannetmiyoruz.
Sadece, konuştuğumuz partililerin düşüncelerine köprü olmak için kaleme alıyoruz.
O yüzden...
Her defasında olduğu gibi bazı AK Partili yöneticiler çıkıp, bizi siyaset mühendisliği yapmakla falan suçlamasın.
Bizden söylemesi.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Yorumsuz

-Size karşı dürüst olmak istiyorum.
-Ama bir tülü anlamadığım bir konu var.
-Ben 2 nci dönemimdeyim.
-ABD'ye Başkan olarak hizmet ediyorum.
-Bu ülkenin başkanı olmak müthiş bir ayrıcalık.
-Bundan daha gurur verici ve ilgi çekici bir iş düşünemiyorum.
-İşimi çok seviyorum.
-Ama, Anayasamıza göre bir daha aday olamam.
-Aslında kendimi iyi bir Başkan olarak görüyorum.
-Yeniden aday olabisem kazanabilirim de.
-Ama yapamam.
-Amerika'yı ileri götürmem içim yapmak istediğim daha çok şey var.
-Ama kanun kanundur.
-Ve hiç kimse kanunun üstünde değildir.
-Başkan bile olsa.
-Başkanlık sonrası hayatımı merakla bekliyorum.
-Çevremde bu kadar koruma ordusu olmayacak.
-Bu rahatlıkla yürüyüş yapacağım anlamına geliyor.
-Ailemle vakit geçirebilirim.
-Ülkeme yararlı olacak farklı işler yapabilirim.
-Afrika'yı daha sık ziyaret edebilirim.
Gelmek istediğim nokta şu.
-İnsanlar niçin daha fazla görevde kalmak isterler?
-Özellikle de çok paraları olduğu halde.
-Bir lider sadece görevde kalmak için oyun esnasında kuralları değiştirmek istediği zaman, bu istikrarsızlık ve kavga gibi riskleri beraberinde getirir.
-Eğer bir lider "Sizi ancak ben kurtarırım" diye ömür boyu görev istiyorsa, o lider ülkesini geleceğe hazırlayamamış bir liderdir.
Not- Bu konuşma, tahmin edebileceğiniz gibi görevi sona erecek olan ve bir daha aday olamayacak ABD Başkanı Obama'ya ait bir konuşma.
İlginç geldi, dikkatimizi çekti.
Tıpkı sizin de düşündüğünüz gibi, ister istemez ülkemiz ve ülkemizdeki siyasetçiler geldi aklımıza.
O yüzden yorum yapmayıp, o yorumu size bıraktık...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi