
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Adil Gür'ün CHP için yaptığı ankette Odunpazarı nasıl görünüyor?
AK partinin sürekli birlikte çalıştığı 3 araştırma şirketi var.
Pollmark, Anar ve Denge...
Her üç araştırma şirketine de çok güveniyor AK Parti...
Ve yine bu 3 araştırma şirketine sık sık anketler yaptırıp, raporlar alıyor.
Bu üç araştırma şirketi Eskişehir'de de sıklıkla anketler yapıyor.
Gerek mevcut Belediye Başkanlarından olan memnuniyeti, gerekse önümüzde ki mahalli seçimlerde halkın eğilimini belirlemeye yönelik yapılan anket sonuçlarını da parti Genel merkezine teslim ediyor.
Eskişehir'de bulunan parti yöneticilerinin dahi ne anket yapıldığından ne de yapılan anketin sonuçlarından haberleri olmuyor.
Ancak...
AK Parti, gerek Araştırma şirketleri ile çalışmaya, gerekse bu araştırma şirketlerinin yapmış olduğu anketlerin sonuçlarına büyük önem veriyor ve sonuçları titizlikle değerlendiriyor.
Söylenenlere bakılırsa, Büyükşehir Belediyesi de bir araştırma şirketi ile anlaşmış.
Anlaştığı söylenen araştırma şirketi, Adil Gür'ün A&G isimli şirketi.
Yine söylenilenlere göre, anlaşma yapılan şirket, Eskişehir'de yaptığı anket neticesinde elde edilen ilk verileri toplamış.
Bu veriler ışında hazırlamış olduğu raporu da Büyükşehir belediyesine, daha doğrusu Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e sunmuş.
Mahalli seçimlere yönelik ilk sonuçlarda, CHP'nin Büyükşehir ve Tepebaşı bölgesinde pek bir sorun görünmüyormuş.
Yani...
Anketin ilk sonuçlarında Büyükerşen ve Ataç önde çıkıyormuş...
Ancak...
Odunpazarı bölgesinde CHP için tehlike oluşturabilecek bir durum söz konusuymuş.
Zira...
Alınan veriler ışığında iki dönemdir Belediye Başkanlığı yapan Burhan Sakallı'nın kendisini bölgede sevdirdiği, Belediye tarafından yapılan işlerin bölgede övgü bulduğu ve önümüzde ki seçimlerde aday olması halinde seçimi kazanma şansının yüksek olduğu yer alıyormuş.
İşte bu haberin Büyükerşen cephesinde keyifleri kaçırdığı söyleniyor.
Hatta...
Büyükerşen'in son günlerde, CHP'den aday adaylığını açıklayan isimlere "Belediyede gezmek yerine gidin bölgede çalışın" diye çıkıştığı söylentilerinin de bu sonucun kendisine iletilmesinden sonra olduğu konuşuluyor.
Şimdi diyeceksiniz ki: "Miş'li-Muş'lu yazı mı olur"
Ne yapalım?
Adil Gür'ün Eskişehir'de yaptı anket çalışmasının sonuçlarını bilemiyoruz.
Bu sonuçların Büyükerşen'e rapor halinde verildiğinin de şahidi değiliz.
Sadece duyduğumuzu aktarıyoruz...
Söylenilenleri aktarmak da ancak bu şekilde Miş'li-Muş'lu anlatımla oluyor...
......
Eskişehir'i domates, biber
ve patlıcan mı çağrıştırıyor?
Manav, elindeki bezle Domates siliyor.
Sonra da sildiği domatesi tezgahın üzerinde ki diğer sebzelerin yanına koyuyor...
Ardından da bir tablo çerçevesini tezgahın üzerine dik bir şekilde tutuyor.
Bunu yaparken manavın yüzünde ki gülümseme geliyor ekrana.
O sırada ekranda "Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti" yazısı çıkıyor.
Ve bir ses "Eskişehir'de her gün Kültür dolu, Sanat dolu,hayat dolu. Bize de bekleriz" diyor.
Televizyonlara verilen Türk Dünyası Kültür Başkenti reklamlarından bahsediyoruz.
Ne kadar yaratıcı! Ne kadar sıra dışı! Değil mi?
Eskişehir'e dair hiçbir şey yok mübarek reklam görüntüsünde.
Hayır, o değil de...
Bu reklamı gören, Eskişehir'in en ünlü tanıtım araçlarının domates, biber, patlıcan ve marul olduğunu zannedecek...
.......
Kültür merkezine verilmeyen isim sıkıntı yaratmış
Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Migros'un olduğu binanın üzeri Odunpazarı belediyesine aittir.
Zamanında, üst katı Belediye'ye verme şartı ile Migros buraya yerleşmiştir.
Kısa bir zaman öncesine kadar sözünü ettiğimiz Migros'un üzerinde, yani Odunpazarı Belediyesinin yerinde bir Sinema faaliyette idi.
Sürdüremedi ve kapandı.
O günden bu yana boş duruyordu Migros'un üzeri.
Değerlendirilemiyordu çünkü, belli bir şekle girebilmesi için masraf gerekiyor, belediyenin de böyle bir gücü karşılayacak durumu bulunmuyordu.
TÜRK DÜNYASI PROJESİ İMDADA YETİŞTİ
Eskişehir, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilince ve bu proje için yüklü miktarda para bütçeye konulunca, sözünü ettiğimiz Migros üzerinde ki yer için bir umut ışığı doğdu.
Yapılan görüşmeler sonuç verdi ve Odunpazarı Belediyesine ait bu yerin Kültür merkezine dönüştürülmesi için gereken kaynak Türk dünyası bütçesinden karşılandı.
Böylece, Türk dünyası Kültür başkenti bütçesi ile hem Odunpazarı Belediyesi, hem de Eskişehir, bütçelerinden tek kuruş çıkmadan bir kültür Merkezi kazanmış oldu.
KÜLTÜR MERKEZİNE "HASAN POLATKAN" İSMİ...
Odunpazarı Belediyesine ait Migros'un üzerinde ki boş duran yapı, Türk Dünyası Kültür Başkenti tarafından masrafları karşılanarak KÜLTÜR MERKEZİ' ne dönüştürülünce, bu merkeze bir isim vermek gerekti.
Toplanan Odunpazarı Meclisi, söz konusu yeni Kültür Merkezine "Hasan Polatkan Kültür merkezi" ismini vermeyi uygun buldu.
DANIŞMA KURULUNDA YAŞANANLAR
Buraya kadar her şey normal.
Normal olmayan durum ise, önceki gün yapılan Danışma kurulunda ortaya çıkmış.
Kurulda...
Söz konusu Kültür merkezinin yapımı için gereken paranın Türk Dünyası Kültür Başkenti bütçesinden karşılandığını hatırlatanlar, "Bu bizim kalıcı projelerimiz arasında yer alan bir hizmet. Bizim bütçemizle yapılan Kültür Merkezi isminin yanında Türk Dünyası Kültür Başkenti ibaresi olması gerekiyor. Tamam ismi Hasan Polatkan olsun ama, bu ismin yanında da Türk dünyası Kültür Başkenti ibaresi olsun. Bu niye yok?"diye sormuşlar.
Soruyu cevaplayanlar ise, Odunpazarı Belediye Başkanının " Hasan Polatkan isminin önünde ve arkasında isim olmaz" sözlerini kurula aktarmış.
VALİ DEVREYE GİRMİŞ
Danışma kurulu toplantısında, Kültür Merkezine "Hasan Polatkan" isminin meclis kararı ile verildiği hatırlatıldığında ise Vali Tuna devreye girmiş...
Meclis kararı ile yapılan bir işin, yine meclis kararı ile düzeltilebileceğini söylemiş önce.
Ardından da...
-Merak etmeyin bu iş düzeltilir" demiş.
Sonuç olarak...
Türk dünyası kültür Başkenti bütçesi ile yapılan Odunpazarı Belediyesinin Kültür Merkezine "Türk Dünyası Kültür Başkenti" isminin verilmeyişi sıkıntı yaratmış.
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor eğer sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor