2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

AFERİN SİZE ÇOCUKLAR!


Sanat bir kalkan!
Kötülük kalkanı.
Ayrıca, sanatla uğraşan insanın toplum dışında kalması beklenebilir mi?
Bir de çocukların sanatla iç içe olduğu ülkeleri, şehirleri, kasabaları düşünün.
Yaşadıkları kişisel gelişimin toplumu nasıl da geliştirdiğini görmemek körlük değil mi?
***
Önceki akşam sanatla uğraşan çocukları değil, bizzat sanatın içinde oldukları bir etkinliğe katıldım.
140 çocuğun enstrümanları ile 1500 kişiyi kültür merkezine getirmeyi başardığı konseri izledim.
Kimisi viyolonseli, kimisi flütü, kimisi kemanıyla sahneye kuruldu.
Muhteşem bir orkestra çıktı karşımıza.
Enstrümanlara dans ettirdiklerini mi anlatalım, müziğe nasılda şekil verdiklerini mi, yaptıkları toplumsal görevden mi söz edelim yoksa sanatı nasıl benimsediklerini mi?
Karşımızda nereden bakarsanız bakın, her yönüyle ayakta alkışlanacak bir tablo duruyordu.
***
Konser sırasında salona göz attık.
Hemen arkamızda uzanan sandalye sırasında efsane Eskişehirsporlular vardı.
Hüdai'den Nihat'a herkes orada.
Belki de Amigo Orhan'ın korosundan sonra ilk defa başka bir koro karşısında büyülenmiş gibiydiler.
Pür dikkat miniklerin resitalini izliyorlardı.
Çocukları sayesinde belki de ilk kez kültür merkezine gelen veliler vardı.
Onların da kültür ve sanatla tanışma imkânı bu konserle ortaya çıktı.
Bir daha tiyatro ve konser salonlarından uzak kalmaları düşünülebilir mi?
Dahası;
"Çocuklar" vardı izleyiciler arasında.
Hem de onlarcası.
Kimisi çalınan müzikler sırasında orkestra şefi gibi ritim tuttu.
Kimisi büyüleyici müziğin ritmine kendisini kaptırdı gitti.
Hatta bazı çocuklar vardı ki, sahneye fırlamamak için yerlerinde zor duruyordu.
Arkadaşları ile birlikte onlarda bir enstrümanın ucundan tutmak için can atıyorlardı.
***
Dedik ya;
Sanat işte böyle bir şey...
İnsana yapıştığı zaman bütün güzelliklerini yansıtır o kişinin yüzüne...
Yaşantısına, karakterine...
İşte önceki akşam karşımıza böylesine güzel çocuklar vardı.
Pırıl pırıl, çiçek gibi...
Hepsi ile gurur duyduk...
Dahası bu şehrin geleceği adına çok ama çok umutlandık.
Bu çocuklar oldukça bu şehir hep kültür şehri olacak, bu şehir gelişmesini hiç bırakmayacak, sürekli Atatürk'ün gösterdiği musır medeniyetlere doğru yol almaya devam edecek.
***
Neden bahsettiğimi söylememe gerek var mı?
Hepiniz anladınız çünkü konunun aslını...
"Tepebaşı Belediyesi Çocuk Senfoni Orkestrası'ndan" söz ediyorum...
Kurulduktan bu yana 1 yılı geride bırakmışlar.
Birinci yıl konserini paylaştılar Eskişehir ile...
Ama sanki kırk yıllık müzisyen gibi durdular sahnede.
Sahne performanslarına zaten diyecek bir şey yok ama;
Verdikleri mesaj çok önemli!
Bu şehrin sınırlarını aşan bir mesaj veriyor bu çocuklar.
Tüm ülkeye adeta haykırıyorlar.
Sanatın ne denli güzel olduğunu bağırıyorlar.
Toplumdan suçunda, şiddetinde, istismarın da böylelikle yok olacağını anlatıyorlar.
***
Eskişehir bu çocukların sesini elbette duydu.
Artık diğer şehirlerde!
Çünkü bu koronun ülke turnesinde yapacağı çok iş, söyleyeceği çok şey var...
***
Efendim, kutluyoruz bu projeyi düşüneni, koroyu kuranı, emek vereni, ter akıtanı...
Ve elbette "dev koroyu..."
Aferin size çocuklar, aferin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi