"Oturduğu yerden ahkâm keserek gazetecilik olmaz, iki kare fotoğrafla fırtına koparan, ezbere karar veren bir anlayışın yerini artık somut bilgilerle üzerine tartışılan anlayışa bırakması gerekiyor."
++++
"Sanki şehrin göbeğine rant sağlanacak plazalar yapılmış gibi bir algı oluşturmak ne gazeteciliğe, ne siyasetçiye, ne de dürüstlüğe yakışır."
+++
Yukarıdaki cümleler Ak Parti Milletvekili Ülker Can'a ait...
Dünkü danışma meclisi toplantısında adeta açmış ağzını yummuş gözünü.
Kent meydanı tartışmalarında suçu gazetecilere atmış!
+++
Gazeteciler biliyorsunuz bu şehrin kötü insanları...
Kimseye yaranamazlar.
Büyükerşen'de sık sık gazetecilere laf dokundurur.
Gazetecileri "işlerine geldiği gibi yazmakla suçlar"
Elbette hedef aldığı isimler olur.
+++
Şimdi bu geleneğe Ülker Can'da katıldı.
Kent meydanındaki suçluyu buldu yani Ülker Can.
Gazeteciler...
+++
Gazetecilerin suçu kent meydanı üzerine yaptığı eleştiriler...
Çünkü gazeteciler Ak Parti'nin yapacağı kent meydanı için "Böyle meydan olmaz!" dedi.
Bu yüzden de suç ilan edildiler.
Çünkü en iyi meydanı elbette kendileri yapar.
Onların üzerine meydan yapacak daha hiç kimse yoktur bu şehirde!
+++
Mazerette belli hani;
Ak parti büyük anketler yaparak meydan projesini halka sordu.
Halkın beklentilerine göre bir taslak çıktı ortaya.
O taslakta şimdi vilayet meydanında sergileniyor.
İyi de;
O anket yapılırken biz nedense hiç görmedik.
Anket yapılırken acaba hangi halka soruldu?
Çünkü şundan eminiz ki, tek bir Eskişehirli bile meydan üzerinde herhangi bir yapılaşmanın sağlanacağına dair asla onay vermez.
Hadi anketin parti binasında yapıldığını farz edelim.
Şundan eminiz ki, yine de ortaya çıkan maketteki gibi bir düşünce asla ortaya çıkmaz.
Çünkü meydan, meydandır.
Adı üzerinde işte...
Ancak makette meydan gören varsa ortaya çıksın.
Bakalım bugün göreceğiz zaten!
Ülker Can'ın bahsettiği o devasa alan neredeymiş, hep birlikte öğreneceğiz...
Cahillik etmeyi bırakıp, iki kare fotoğraftan yazı yazmayı bırakıp somut bilgiler üzerinden yazmaya başlayacağız.
++++
Uzun zamandır konuşmayan Ülker Can'ın bu sertlikte ortaya çıkışı da ayrıca manidar.
Galiba seçimlere kısa süre kaldı!
Can'ın söylediklerini bu yüzden, gündemde yer etmek adına söylenmiş sözler sarf ettiğini düşünüyoruz.
Böyle olmasa durduk yere gazetecilere böylesine sert çıkmazdı Ülker Can!
Bir panik havası da olabilir.
Öyle ya, ortaya konulan maketin savunulacak tek bir yanı dahi yok!
Bu yüzden de seçimler öncesinde halka karşı bu projeyi savunacak tek sözü de olamaz.
"Avrupa'daki hatta uzak Asya'daki meydanlar bile dımdızlaktır. Ama biz farklıyız, üzerine neler neler yapıyoruz" gibi bir söylemle halkın karşısına çıkamayacaktır.
Gerçi; halkın karşısında böyle bir savunma yapacak durumu olur mu, olmaz mı o bile meçhul.
O yüzden Ülker Can'ın konuşmasına dair lafı uzatmıyoruz.
Konuyu burada sonlandırıyoruz.
Çünkü aklımız bugün Vali'nin yapacağı 'maket bilgilendirme toplantısında...'
İnanın o makete dair söyleyeceklerini çok merak ediyoruz.
Acaba o maketin neresini savunacak Sayın Vali.
Belki de Vali Bey'de kolay yolu seçer.
Maketi bunca eleştiren gazetecileri suçlar, işin içerisinden sıyrılır.
"Siz meydan görmemişsiniz, bunun eleştirilecek yanı yok!" der kurtulur.
Bakalım öyle mi olur?
Bugün göreceğiz...