4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

AİLE HEKİMLİĞİ

Sağlık Bakanlığının, yanlış politikalarından dolayı, aile hekimleri, meydanlardadır. En önemlisi de aile hekimliği ile ilgili, lehte ve aleyhteki tartışmalar nedeniyle, hizmet alan vatandaşlar, Aile Hekimliği hakkında, ikilem yaşıyor
Oysa Aile Hekimliği gündeme geldiği günlerde, uygulamaya alınan illerde ve Eskişehir'de, birinci basamak sağlık hizmetlerinden faydalanabilmeleri için, aile hekimliklerine kayıtları yapıldı. Kayıtlar, İl Sağlık Müdürlüğünce, oturdukları bölge göz önünde bulundurularak gerçekleştirildi. 3500 kişiye, bir aile hekimi düşecek şekilde planlandı.
Mevzuata göre de, bir aile hekimi, sadece Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği çalışma bölgesinde hizmet verebilecek. Her aile hekimi, yanında en az bir aile sağlığı elemanı çalıştıracak. Aile sağlığı elemanı, hemşire, ebe veya sağlık memuru olacaktı.
Hastalarına gerekli hallerde, evde hizmet verecek olan aile hekimi, rehberlik edici ve koruyucu hizmetler sunacak, yaşlı, ana - çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini de yürütecek, aile hekimi, hastalarını periyodik olarak muayene edecek. Laboratuarı varsa temel tetkikleri de yapacaktı. Özürlüleri ve kronik hastalığı olanları, gerekli sıklıkta takip edecek olan aile hekimi, küçük tıbbi operasyonlar dışındaki ameliyatları yapmayacak.
Vatandaşlar, sisteme geçildikten sonra da hekim değiştirebilecek. Herkes, bölge içinde kalmak suretiyle, Büyükşehir sınırlarındaki ilçelerde kişi isterse, bulunduğu ilçe dışından, aile hekimini seçebilecek. Gezici sağlık hizmet bölgesinde oturanlarsa, başka bir hekime kayıt olamayacaktı.
Aile hekimi, özel muayenehanesinde veya aile sağlığı merkezlerinde, hizmet verebilecek. Aile sağlığı merkezlerinde, her hekim için, ayrı muayene odası ve gerekiyorsa laboratuar odası bulunacak. Hasta Acil haller dışında, her konuda önce kayıtlı bulunulan hekime başvurulacak
Koruyucu, tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri için, artık hastanelere doğrudan başvurulamayacaktı. Aile hekiminin, tedavi edemediği, ya da tanı koyamadığı hasta, hastanelere sevk edilecekti. Hasta kayıtlarını tutacak. Hekim gözetiminde hastalara tavsiye edilen ilaçları uygulayacak ve pansuman yapacaktı.
Bugün ise Aile Hekimlerine göre, Sağlık Bakanlığı politika değiştirerek, Türkiye de uygulanan, aile hekimliği sistemini bitirmek istemektedir. Aile sağlığı çalışanlarına verilen sözler unutulduğu, Sağlık bakanlarından, Sayın Recep AKDAĞ tarafından kurulan sistemi yeni bakanın yıkmak istediği iddia ediliyor. Aile Hekimleri, çalışanları, bu çekişmenin bir parçası olmak istemiyor Ayrıca devletin, verdiği sözleri tutmasını da isteniyor.
Aile Hekimleri, yaptığı açıklamalarda, "Sağlık Bakanlığı'nın, yeni yönetim anlayışı sadece "tehditle, ceza puanıyla, iş yaptır, angarya yaptır." şeklindedir. Bizler sizin angarya memurlarınız değiliz. Bizler, sizin köleleriniz değiliz. Bizler seçim malzemelerinde kullanacağınız malzeme de değiliz." Diyerek, mevcut uygulamalardan şikâyetçidir.
Aile Hekimleri, Sağlık Bakanlığının, temel hak ve hukuk kurallarına aykırı, dayatma, angarya mesai uzatma uygulamalarını kabul etmiyorlar. Nöbet konusunda çıkartılan her mevzuat, Aile Hekimleri tarafından, yok hükmünde sayılıyor..
Şu bir gerçek ki AKP iktidarı, Aile Hekimliği ile ilgili vaatlerini ve hedeflerini yeteri kadar yerine getirmedi. Özellikle de ülkemizde "Sevk Zinciri, bir türlü hayata geçirilemedi.
Oysa sağlıkta dönüşüm programının, en önemli ve belki vazgeçilmez argümanı sevk zinciriydi. Yani hastaların, birinci basamaktan başlayarak, sevk edilerek, ikinci ve üçüncü basamak, sağlık kuruluşlarına gidebilecekti.
Ülkemiz, bugünkü haliyle, sevk zinciri uygulamasına, hazır olmadığı söyleniyor. Bunun en önemli nedeni, olarak,1. basamakta görev yapan, hekim sayısının yetersizliği gösteriliyor. Çünkü Aile hekimine kayıtlı nüfus, dünya standartlarının 2,5 katı kadardır. Bu Aile Hekimlerine, 2,5 kat işgücü demektir. Şayet sevk zinciri, hayata geçerse, günlük poliklinik başvuru sayısı ortalamada 100-180 arasında olacağı söyleniyor. O nedenle de siyasi iktidarlar Aile Hekimliği sayısını artırmalıdır.
Öte yandan Sağlıkta Dönüşüm Projesi gereği, Aile Hekimliği sistemini getiren hükümetin, yetkilileri : " Sağlık hizmetlerinin finansmanı için, sağlık sigortası fonu oluşturulacak. Sağlık hizmetlerinin sunumunda, kişiye dönük tedavi edici ve kişiye dönük koruyucu hekimlik hizmetleri verilecekti. Bunun örgütlenmesini de, aile doktoru ofisleri vasıtası ile yapılacaktır" demişlerdi. Ancak, maalesef vaatler yerine getirilmedi.
İnsanımızın, daha sağlıklı olması için, Aile Hekimliği, özellikle de sevk zinciri, bir zorunluluktur. O nedenle de Aile hekimlerinin sorunları, dikkate alınmalı, özellikle de nöbet sorununu çözülmeli, sağlıkta, şiddeti önleyecek mevzuatı bir an önce hayata geçirilmelidir. Çünkü söz konusu olan, insan hayatıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi