Sağlık il Müdürü Hüseyin S Fidan'ın yanındayız.
Atanmasının üzerinden bir hayli zaman geçmiş olsa da, kendisini yeni tanıyıp, sohbet edeceğiz.
Makamında otururken, arka odada ki bir toplantıya kulak kabartıyoruz.
Toplantının, kadınlarda en çok görülen meme kanseri hastalığı ile ilgili erken teşhisi sağlayacak çalışmaları kapsadığını anlıyoruz.
Sonrasında yanımıza geliyor Hüseyin.S Fidan.
İlk dikkatimizi çeken, yüzündeki gülümsemenin sürekliliği ile mütevaziliği oluyor...
Önce, birkaç dakika gecikmiş olmasının nedenini anlatıyor Fidan...
Meme kanserinde erken teşhisin çok önemli olduğunu, bu yönde büyük bir çalışma başlatacaklarını ifade edip;
-"Bunun ilk denemesini yaparken bile, 150-200 kadın arasından 2-3 tanesinin tümörü olduğunu tespit ettik. Bu bile bu bayanların yaşmasını sağlayacak. Bizim için bundan büyük mutluluk yok" diyor...
Hüseyin S Fidan, aynı zamanda uzman doktor. Nöroloji dalında uzmanlığını yapmış.
Mesleğe başladığı günden bu yana da idareciliğin içinde bulunmuş...
Anlayacağınız...
Zaman zaman bazı eleştirilerde olduğu gibi müdürlüğe "Paraşütle inmemiş"
Doğrusunu söylemek gerekirse, sağlık müdürlüğü istediği bir görev de değilmiş.
Zira...
Bu görevde maddi manevi zarara uğrayacağını da iyi biliyormuş...
Hatta ataması olduğunda bir çok arkadaşı;
-"senin ne kusurun vardı ki,. Sağlık müdürü yaptılar?" diye takılmaya başlamış.
Buna rağmen "Bu iş keyif veren bir iş" diyor Hüseyin Fidan sağlık müdürlüğü makamı için...
-"Çünkü Hekimken isteyip de yapamadıklarınızı yapma imkânı bulabiliyorsunuz Mesleğin sıkıntı veren etkenlerini ortadan kaldırabiliyorsunuz." Diyor...
Ardından da, "bu sorunların ne kadar çoğu ortadan kalkabiliyorsa, o denli yararlı oluyorsunuz" şeklinde konuşuyor...
Sağlık il müdürlüğü koltuğunda sürekli olmayacağını içine şimdiden sindirmiş.
-"Bunu bir askerlik görevi gibi görüyorum" diyor...
Görevinin ne denli önemli olduğunu da şu sözlerle anlatıp;
-"6 yıl boyunca Türkiye'nin en ağır eğitimini görmüş ve mesleki tecrübe sahibi olmuş insanların başındasınız. Bu nitelikteki insanlara amirlik yapma yerine, meseleleri onlarla birlikte çözme durumunuz söz konusu. Dolayısıyla yaptığımız işin müdürlük değil, bir nevi köprü olduğunu kabullenmemiz gerekir" şeklinde konuşuyor...
Hüseyin Fidan'a en son;
-"Aile hekimliği oturdu galiba?" diye soruyoruz...
Önce Eskişehir'de 210 Aile Hekimi olduğunu söylüyor Hüseyin Fidan.
Ardından, bu uygulamanın ilk kez başladığı Eskişehir'in,Ankara'da büyük bir prestij kazandığını ifade ettikten sonra da...
-"Anlayacağınız, Aile hekimliği oturmadı. Dimdik ayakta" diye esprili bir cevap veriyor...