Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, önceki günün sabahında bir Basın toplantısı düzenliyor.
Aynı günün akşamında da bir yerel televizyonun programına katılıyor.
Hem sabah yaptığı Basın toplantısında, hem de akşam katıldığı televizyon programında pek çok konu ile ilgili söyledikleri var.
Bu arada...
Büyükerşen'in AK parti Meclis grubuna yönelik sözleri de var.
Şimdi bu sözler karşısında n yapılması gerekir?
Hemen söyleyelim;
Büyükerşen'in düzenlediği basın toplantısında söylemiş olduğu sözlere karşı, AK Partililer ertesi gün aynı şekilde bir Basın toplantısı düzenleyip, Büyükerşen'e gerekli cevabı verebilir.
Akşam katıldığı televizyon programında söylemiş olduğu sözler ile ilgili de, aynı televizyon kanalında cevap hakkı kullanarak, Büyükerşen'in söylediklerine karşı ne söylenmek isteniyorsa, söylenir.
İşin doğrusu kısaca budur.
Bu iki yöntemi de kullanmayan AK partililer, Büyükerşen'in kendileri ile ilgili sözlerine cevap vermek için ne yaptı dersiniz?
Mecliste söz istediler.
Büyükerşen söz vermeyip "Yazılı verin" dedi.
AK partililer "Yazılı da veririz gerekirse ama sözlü istiyoruz" dedi.
Büyükerşen" Çalışma yönetmeliği var. Vermiyorum" dedi.
Bunun üzerine AK partililer "Hadi çıkıyoruz arkadaşlar" diyerek, meclisi terk etti.
Herhangi bir gündem maddesi üzerinde söz alıp, ne söylenecekse söyleme uyanıklığı imkânı bile varken, AK partililer toplucu meclisi terk etme yolunu seçti.
Böylece bir ilk yaşandı Eskişehir'de...
Genelde, mecliste azınlık olan parti gruplarının, demokratik olmayan uygulamalara maruz kalındığında başvurduğu "Meclisi terk etme" eylemini bu kez, meclis çoğunluğu bulunan ve meclise hakim olan grup yaptı.
Kısacası...
Büyükerşen, AK parti meclis grubu ile ilgili iddia ve sözleri mecliste söylemedi.
Dolayısıyla, bu iddia ve sözlere verilecek cevapların yeri olarak da meclis salonu zorlanmamalıydı.
Elbette AK partililer söylenilen sözlere ve iddialara cevap verecekti ve vermeliydi.
O söz ve iddiaların altında kalınmamalıydı.
Ama...
Keşke, iddialara verilecek olan cevapların yeri, aynı ve benzeri mekânlar olsaydı.
Olsaydı da, mecliste çoğunluğu bulunup, meclise hakim olan bir parti grubu, sanki azınlıkmış algısı yaratacak şekilde meclisi terk etme yolunu seçmeseydi.
..........

Balcılar hiç değişmemiş...
Belki bu gün pek çok kişi için Mustafa Balcılar ismi hiçbir şey ifade etmiyor olabilir ama, Mustafa Balcılar bir dönem Eskişehir'in en etkili siyasetçilerinden biriydi.
Anavatan Partisi'nin iktidarında, üç dönem ard arda Eskişehir milletvekilliği yapan Balcılar, yine vekillik yaptığı süre içinde TBMM nin sağlık komisyon başkanlığını üstlenmişti.
8 Yıl boyunca Eskişehir milletvekilliği yapan Balcılar, Milletvekili görev süresinin dolmasıyla birlikte Ankara'ya yerleşti.
Sivrihisarlı ve Eczacı olan Mustafa Balcılar, önceki gün yapılan Eczacılar Odası'nın bir dizi etkinliğine katılmak için gelmiş Eskişehir'e.
Hem meslektaşları hem de hemşehrileri ile hasret gidermiş.
Fotoğrafını görünce şaşırdık.
Zira, Mustafa Balcılar'ın dış görünüşü, aradan geçen 20 küsur yıla rağmen hiç mi hiç değişmemiş...
.......

Ne İsa'ya
ne Musa'ya
CHP il Başkanı Nihat Çuhadar'ın, Eskişehirspor kulüp Başkanı Mesut Hoşcan'a bakış açısını bilmeyen yok.
Eskişehirspor eski yönetiminde bulunan Çuhadar'ın, son yapılan Eskişehirspor kongre salonunda Mesut Hoşcan ile tartıştığını bilmeyen de yok.
Bu nedenle, CHP İl Başkanının, Eskişehirspor Başkanı Mesut Hoşcan'ı sevdiği pek söylenemez.
AK Parti il Başkanı Dündar Ünlü'nün de Eskişehirspor kulüp başkanı Mesut Hoşcan'a bakış açısını bilmeyen yok.
Zira...
Dündar Ünlü de, Eskişehirspor'un bundan önceki yöneticilerinden.
Geçtiğimiz günlerde yaptığı ve Eskişehirspor'un AK parti hükümetine teşekkür bile etmediğine ilişkin açıklamaları başta olmak üzere kulüp yönetimini eleştiren açıklamaları, Dündar Ünlü'nün Hoşcan'a bakış açısını ortaya koyuyor.
Bu isimlere şimdi de Büyükşehir belediye Başkanı eklendi.
Yılmaz Büyükerşen önceki gün katıldığı televizyon programında, Eskişehirspor konusu konuşulurken "Valla ben Mesut Hoşcan'dan çok umutluydum. Ama o da birilerinin peşine takılıp gidiyor" gibi bir yorumda bulundu.
Anlayacağınız...
Eskişehirspor kulüp başkanı, AKP'den CHP'ye varıncaya kadar ne İsa'ya, ne de Musa'ya yaranamadı anlaşılan...

.........

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Yüzü gözü mosmor bir kadın doktora gider..
Doktor: Ne oldu size?
Kadın: Doktor Bey ne yapacağımı bilemiyorum. Kocam ne zaman içip de eve sarhoş dönse beni gebertene kadar dövüyor.
...
Doktor: Bu konuda size çok işe yarayan bir çözümüm var hanımefendi.
Kocanız sarhoş olarak eve geldiğinde elinize bir bardak şekerli çay alın ve kocanız yatıp uyuyana kadar ağzınıza alacağınız bir yudum çayı ağzınız içinde sürekli dolaştırın....
İki hafta sonra aynı kadın eli yüzü düzgün şekilde doktoru ziyaret eder.
Kadın: Evet doktor harika bir çözümdü bu. Kocam eve sarhoş geldiği her seferinde yatıp uyuyana kadar ağzıma bir yudum çay alıp ağzımı çalkalar gibi ağzımda dolaştırdım ve kocam bana hiç dokunmadı.

Doktor:
-Gördünüz mü ağzınızı kapalı tutmak ne kadar çok işe yarıyor...