
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Parti il başkanı arada sırada kendi partililerini de üslup konusunda uyarsa mı?
Yayınlanma:
Belediye Başkanının CHP'li, çoğunluğun ise AK Partili olduğu Büyükşehir Meclisinde tartışmalar yaşanıyor.
Yaşanan bu tartışmaların hemen ardından bir açıklama yaptı AK Parti il Başkanı.
-"Büyükşehir belediye Başkanında üslup sorunu var" dedi.
Ardından da şu tespiti yaptı: "Büyükşehir Belediye Başkanının bir üslup sorunu var. Bu üslup sorununu kesinlikle düzeltmesi gerekiyor, oradaki insanlar öğrenci değil. Orada 10 tane seçilmiş belediye başkanı var, diğerleri de seçilmiş belediye meclis üyesi. Önce bir üslubumuzu kontrol edeceğiz. Herkes bu tavra ve davranışa göre hareket etmek zorundadır. Arkadaşlarımız Eskişehir`e hizmet etmek için oradalar."
Şimdi bu yapılan eleştiriye söylenecek bir şey olabilir mi?
Elbette olamaz.
Size göre doğrudur, yanlıştır bilemeyiz.
Sonuçta, yapılan düzeyli bir eleştiri bu.
Zira...
"Biz Büyükşehir Belediye Başkanının üslubundan şikayetçiyiz" diyor AK parti il Başkanı.
Meclisteki tartışmaların da bu yüzden çıktığını ifade ediyor.
Ancak...
AK parti il Başkanı bu açıklamayı yaptıktan bir gün sonra, partinsin Milletvekili Salih Koca çıkıyor sahneye.
Büyükerşen'e yönelik:
-"Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesinin yönetiminden kaçanların, konuşmaya hakkı yok" diyor önce...
Halbuki bu şehirde yaşayan herkesin Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi ile ilgili konuşmaya bal gibi de hakkı var.
Neticede, bu proje kapsamında harcanan para kimsenin babasının parası falan değil.
-"Adının önünde Prof titri olan birine hiç yakışmıyor bu sözler" diyor sonrasında...
Sanki "Bu insan nasıl prof olmuş?" der gibi...
Son olarak da:
-"Meclis ortamı Büyükerşen'in yaşına ağır geliyor" cümlesini kullanıyor ki, galiba en ağırı da bu olsa gerek.
Tüm bunlardan sonra...
AK Parti il Başkanı, Büyükerşen ile ilgili "Onda üslup sorunu var" demişti ya...
Aynı açıklamayı zaman zaman kendi partilileri için de yapsa hiç fena olmayacak.
Zira...
Benzeri bir üslup sorunu kendi partisini temsil edenlerde de var galiba...
.....
Önce o havaalanını Hasan Polatkan ismine yakışır hale getirseniz?
Merhum Hasan Polatkan anıldı önceki gün.
İşte o anma toplantısında, toplantının düzenlenmesinde büyük emeği olan Nevzat Önder bir talepte bulunmuş.
-"Anadolu Üniversitesi'ne ait Havaalanının ismi 'Hasan Polatkan Havaalanı' olsun" demiş.
Törende bulunan Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı ile Anadolu Üniversitesi Rektörü Naci Gündoğan da anlaşmışılar bu konuda.
Kararı almışlar.
Duyunca şaşırdık.
Şöyle ki;
Nevzat Önder iyi niyetle bir öneride bulunmuş.
Ancak...
Söz konusu havaalanı, ne yazık ki aktif bir havaalanı değil.
Brüksel dışında yapılan yurt içi ya da yurt dışı bir sefer de yok.
Mevcut pisti uluslar arası standartlara getirildikten sonra seferlerin "zarar ediyor" gerekçesiyle tamamen kaldırıldığı bir havaalanı bu.
Havacılık kimliği ile övünen Eskişehir'in, hava seferlerinin yapılamadığı bir havaalanından bahsediyoruz.
Yani...
İhtiyacı olan gerekli donanımı sağlanmadığı ve abuk sefer saatleri konularak göz göre göre ve resmen öldürülen bir havaalanı.
Yani...
Tıpkı Hasan Polatkan'ın önce idam edilip, sonra anılması gibi bir durum var ortada.
Sakın yanlış anlaşılmasın...
Hasan Polatkan ismi, bu şehirde verilebilecek her yere yakışır.
Ama...
Bu haliyle hiçbir hareketin olmadığı bu Havaalanına yakışmaz.
Yakışması isteniyorsa, önce o havaalanı uçak seferlerinin düzenli şekilde yapılabildiği Hasan Polatkan ismine yakışır bir hale gelmeli.
Gelmeli ki o ismi hak edebilsin.
Bu haliyle bu havaalanına bu ismi verecekseniz, o isme yazık edersiniz haberiniz olsun.
......
Seçimlerin kadınıyım...
CHP Parti Meclisi üyesi Gaye Usluer ile Es TV'de konuşuyoruz.
Son yapılan kurultayda bilim kurulu içinden en yüksek oyu alarak CHP'nin en üst kurulunda yer almayı başarmış Gaye Usluer'e, önümüzdeki seçimlerde Milletvekili adayı olup olmayacağını soruyoruz.
Aslında beklediğimiz cevap "Seçime daha çok zaman var. İlerde ne olur bilinmez. Şimdilik gündemde böyle bir şey yok. Ama bu olmayacağım anlamına gelmiyor. O zaman gelsin,bu sorunun cevabını daha net verebilirim" türünden.
Ancak, şaşırtıcı bir cevap geliyor Gaye Usluer'den.
-"Evet... Tabi ki aday olacağım" diyor.
Direk cevap karşısında elbette şaşırıyoruz önce.
Sonra toparlanıp;
-"İyi de. Adaylar büyük ihtimalle ön seçimle belirlenecek ama" diyoruz.
-"Olsun. Daha iyi ya" diyor Gaye Usluer.
Ardından da devam ediyor konuşmaya;
-"Ön seçimde çalışmam ve samimiyetimle hedefe ulaşacağıma inanıyorum. Son derece de iddialıyım. Yıllar önce oy kullanmak için gittiğim bir seçimde, son saniyede aday olmuş ve seçimi kazanmıştım. O zaman Dekan olan bir büyüğüm bana 'Sen seçimlerin kadınısın' demişti. O günden bu yana seçim kaybetmedim.Yine kaybetmem,kazanırım."
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir aile davetinde, erkekler ve kadınlar ayrı ayrı gruplar halinde sohbet etmektedir. Sohbetin iyice koyulaştığı sırada, erkeklerden biri, birazda yüksek sesle;
- Ah ulan ahh!!! Şu anda Patagonya'da olmak vardı!!
Sesi duyan arkadaşları dayanamaz nedenini sorarlar...
O da:
- Hiç sorma arkadaş!! Patagonya'da 1 erkeğe 10 kadın düşüyormuş...Üstelik kadınlarla beraber olduğun zaman, her defasında sana 100 dolar vermekteler.. Ah ulan ahh..Şu anda Patagonya'da olmak vardı...
O ana kadar konuşmaları sessizce dinleyen eşi lafa girer;
- Kocacığım sana bir soru sorabilir miyim?
- Tabii hayatım... Bir değil iki soru dahi sorabilirsin... Neyi merak etmiştin acaba? Genç kadın olabildiğince sakin;
- Şunu merak ettim. Acaba sen şu Patagonya'da 200 dolara koskoca bir ay boyunca nasıl geçineceksin?