-"AK Parti Eskişehir'in hassasiyetini bir türlü anlamıyor, işte o yüzden mahalli seçimleri kazanamıyor" diyoruz ya hep...
Aslında...
AK parti Genel Merkezinin de kendi Eskişehir teşkilatını anladığını söylemek mümkün değil.
Tanımıyor çünkü kendi teşkilatını.
Evraklar, dosyalar ve anketler, yani kağıt üzerinden bakmaya çalışıyor Eskişehir'deki kendi teşkilatına.
Nereden mi vardık bu tespite?
Hemen söyleyelim.
Mevcut il yönetimini görevden alma tahdidiyle istifa ettiriyor, istifa ettirdiği yönetimin içinde yer alan isimleri muhtemel il başkan adayı olarak Ankara'ya çağırıyor.
Yani...
Madem görevden ayrılmalarını istedin, niye davet ediyor. Ya da, madem davet ettin, o halde niye görevden ayrılmalarını istedin.
Bu işin bir tarafı.
Ankara'ya çağırıyorsun muhtemel il başkan adaylarını.
Hepsine aynı saati veriyorsun.
Hepsi toplanıyor o saatte Genel merkez koridorunda.
Hiçbiri birbirine selam vermiyor.
Hepsi birbirine düşmanmış gibi bakıyor.
Koridorda bir kamera olsa ve Genel başkan yardımcısı Süleyman soylu bu görüntüleri izlese, anlayacak aslında neyin ne olduğunu ama...
Anlamıyor işte.
Ahmet'i Mehmet'e, Mehmet'i Ali'ye sorup, işin içinden çıkmaya çalışıyor.
Görünüşe bakılırsa...
İşin içinden çıkamıyor da...
Sonuçta ne olacak biliyor musunuz?
Muhtemel adaylardan biri İl başkanı olarak atanacak.
Atandığı günden itibaren parti içi gizli muhalefet oluşacak.
Bu muhalefet seçim gününe kadar devam edecek ve...
AK parti, her zaman olduğu gibi kendi oylarına sahip çıkamadığı ve parti içinde yıllardır dirliği sağlayamadığı için yine kaybedecek.
Ve bu işten...
İl Başkanlığının basamağını iyi kullanan karlı çıkacak.
.....

DEĞİŞİM İYİ DE YA ŞEHRİN KAYBETTİĞİ HAFIZASI NE OLACAK?
Eskişehir'de, son On yılda çok büyük değişim oldu.
Bu değişimi an be an bizzat yaşadık.
Yaşanan değişimin ortaya çıkarttığı yeni Eskişehir ile övündük.
Değişen Eskişehir'e yapılan övgüleri duydukça, göğsümüz kabardı.
Ancak...
Bu değişimin yaşandığı On yıllık bir süreç içinde kayıplarımız da olmadı değil.
Şehrin, geçmişi hatırlatan birçok unsurunu kaybettik.
Bazılarını da, ne yazık ki kaybetmek üzereyiz.
Eski Eskişehir'in en bilinen simgesi olan Porsuk üzerinde ki Hürriyet Heykeli yok mesela...
İstasyon ve Yediler parkının o zihinlere kazınmış halleri de bugün için yok. Küçücük bir alana sıkışmış her iki park.
Ne İstasyon Meydanı eski meydan, ne de Odunpazarı meydanı.
Her ikisi de araç park yeri haline getirilmiş.
Bunlar elden gidenler.
Bir de gitmek üzere olanlar var şehrin hafızasından.
Örneğin...
Eskişehirlilerin Eskişehirspor ile tanıştığı Stadyum artık olmayacak.
Yerine, bir ihtimal meydan, bir ihtimal AVM ve Oteller dikilecek.
Eskişehirlilerin Üniversiteyle tanıştığı Anadolu Üniversitesinin ilk kurulduğu bina da olmayacak artık.
Yerine 8 Katlı yeni bir Apartman dikecekler.
Eskişehirlilerin Sinema ile tanıştığı Kılıçoğlu binası da yerini İş merkezine bırakacak.
Belki İstasyon binası da...
Hamamyolu'ndan gelen Akar deresi de olmayacak artık.
Fotoğraflarda kalacak.
Sonuç olarak...
Eskişehir, bir imkânsızı başarıp son on yılda müthiş bir değişim yaşadı.
Yine bu süre içinde...
Bir imkânsızı başarıp, şehrin hafızası olan yapıları bir bir kaybetti.
Keşke bu değişimi yaşarken, bir taraftan da şehrin hafızasını koruyabilseydi.
İşte o zaman...
Eski Eskişehir ile yeni Eskişehir bir arada olurdu.
.....

Önce güven ama!!!
Adam gitmiş Eskişehirspor'a üye olmuş.
Üye olurken de 240 lirayı paşa paşa yatırmış.
Elinde yatırdığına dair banka dekontu da var.
Bir yıl sonra, aidatlarını ödemek için gitmiş.
240 Bin lira da aidat parası yatırmış.
Eskişehirspor'un mali kongre mesajları etrafındakilere gelmeye başlayınca işgillermiş.
Aramış kulübü...
-"Galiba bana mesaj göndermeyi atladınız" demiş Eskişehirspor görevlisine.
Görevli ismini almış adamın.
Kayıtlara bakmış.
Sonra da:
-"Efendim. Siz 2013 yılının aidatlarını ödemediğiniz için, sizi üyelikten çıkartmışlar" yanıtını almış.
Şaşırmış adam...
-"İyi de ben aidat olarak 240 lira yatırdım. Bu nasıl olur?" deyince görevli:
-"Efendim sizin yatırdığınız para 2014 aidatıymış.2013'ü yatırmadığınız için ne yazık ki artık üye değilsiniz" cevabını vermiş.
Dün, en az üç-dört kişinin bu şekilde Eskişehirspor üyeliğinin sonlandırıldığını bizzat kendilerinden öğrendik.
Bu şekilde üyelikten çıkartılan isimlerin ortak özellikleri ise, isimleri itibarıyla eski yönetime yakın bilinen isimlerdi.
Demek ki, yeni yönetim bunu fırsat bilmiş.
Nereden bakarsanız bakın, işin içinde bir iyi niyet yok.
Nereden bakarsanız bakın, işin içinde hala alınmaya çalışılan bir intikam var.

İNTİKAM İÇİN BAŞKASININ MEZARINI KAZAN, YANINA KENDİ MEZARINI DA KAZAR
Hatırlarsınız bu yönetim "Önce güven" sloganı ile işe başladı.
Aslında, meseleyi iyi yerinden de yakalamıştı.
Çünkü, eski yönetime güven kalmamış, güven tesis edecek bir yönetime olan ihtiyaç hasıl olmuştu.
Camiaya yakışmayan olaylar, Eskişehirspor'u temsil eden bazı insanların onaylanmayacak hareketleri, bardağı taşıran son damla olmuştu.
İşte bu yüzden:
-"Önce güven" sloganı ile ortaya çıkan yönetimin, kaybolan güveni yerine getirebileceği algısı ister istemez oluştu.
Bu algıyla işbaşına geldi bu yönetim.
Doğru tespitler yaptı, doğru seçim çalışması yürüttü ve doğru insanlarla yola çıktı.
Bu yönetimden başarı beklediğimizi geçmişte söylemiştik.
Bir tek endişemiz vardı.
-"Umarız bu yönetimin eskiye olan intikamı, kongre salonunda sonlanmıştır. İntikam almayı yönetirken de devam ettirmeye kalkarsa, bu durum başarıyı bile gölgeler" demiştik.
Yukarıda anlattığımız olayda da görüyoruz ki, kongre salonunda alınan intikam birilerini hala kandırmamış olmalı ki, çeşitli yollarla intikam almayı sürdürüyor.

DÜN İLE BUGÜN KAVGA EDERSE KAYBEDEN YARIN OLUR
Hep söylüyoruz.
Eskişehirspor, geçtiğimiz dönem iyi yönetilmedi.
İsmi ile yan yana anılmayı hak etmeyen birçok olay yaşadı.
Kulübün itibarını zedeleyecek olayların içinde yer aldı.
Ama bunlar geride kaldı.
Kongre salonunda yeni bir yönetim, yeni bir sayfa açıldı.
Gelin görün ki, hala eski sayfalar arasında dolaşılıyor.
Eskinin hesaplaşması sürdürülüyor.
İyi niyetle yaklaşılabilecek olaylar bile, eskinin rövanşı haline getiriliyor.
Bizce yazık oluyor.
Neden mi?
Çünkü, eski ile kucaklaşma fırsatı kaçıyor.
Tıpkı geçtiğimiz dönem yapılanlar gibi...