1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Parti kendi tabanına nasıl izah edecek ki bu meseleyi?
Alpu civarında…
Hükümetin “Koruma alanı” olarak ilan ettiği tarım arazilerinin tam da üzerine…
Ve…
Hükümetin Türkiye’de ilk olacak Raylı sistemler Test merkezi inşaatı başlattığı bir alanın tam da tepesine yine hükümet tarafından bir Termik Santral yapılmak isteniyor.
Basit bir anlatımla…
Bölge kazılacak, kazılan yerden milyonlarca ton kömür çıkartılacak. Bu milyonlarca ton kömür yakılacak. Kömürü yakan kazanlar porsuk suyu ile soğutulacak. Yakılan kömürden buhar, buhardan da elektrik üretilecek…
Tüm bunlar yapılırken…
-Koruma altına alınan tarım alanlarında tarım yapılamayacak.
-Yakılan kömür nedeniyle bacalardan insan sağlığını tehdit eden en az 60 yabancı madde doğaya salınacak.
-Kömür yakılan dev kazanları soğutmak için kullanılan porsuk mahvolacak.
-2 milyon ton kömür cürufu devasa açık alanda biriktirilip, sağa sola yayılacak.
Tüm bu anlattıklarımızdan sonra gerçekten merak ediyoruz:
-“Acaba AK Parti 2019 seçimleri öncesinde bu durumu nasıl izah edecek?”
Bırakın kendisine oy vermeyen kesimi bir tarafa…
Kurulacak olan termik santralin kerametini kendi tabanına nasıl anlatacak?
Alpu Belediye başkanının yaptığı gibi saçma sapan cümleler mi kuracak…
Yoksa…
Daha parlak fikirler mi üretecek?
Daha önce de yazdık, burada da tekrarlayalım…
Kurulması düşünülen termik santral’den vazgeçilmediği ya da santral kurulması ertelenmediği takdirde, AK Parti Eskişehir’deki mahalli seçimleri de genel seçimleri de peşinen kaybeder.
çünkü…
Girdiği her siyasi tartışmada, iş dönüp dolaşıp termik santrale gelir ve söylediklerinde haklı dahi olsa, sonuçta haksız çıkar.
Hele hele…
Bir de santralin ihalesini alan firma birilerine yakın olduğu bilinen bir firma olursa…
AK Parti daha oracıkta havluyu atar.
Sonuç olarak…
önümüzdeki süreçte, termik santral ile ilgili kendi tabanını bile ikna etmekte zorlanacak AK Parti, seçimlerde aday göstermese yeridir…
Zira…
Termik santralin adı bile seçim kaybetmeye yeter de artar…
.....
Sıkı mı “Bu iş yanlış” demek?
Elektrik üretim A.Ş Alpu’da termik santral kurmak istiyor…
EüAŞ Enerji Bakanlığına bağlı…
Enerji Bakanı Berat Albayrak bu santralin kurulmasını istiyor…
Bakan berat Albayrak aynı zamanda Cumhurbaşkanının damadı…
Aileden biri anlayacağınız…
Onun bu işi istemesi aynı zamanda Cumhurbaşkanının da bu işi istiyor olduğunu ortaya koyuyor.
Şimdi sıkı mı herhangi bir AK Partili yöneticinin çıkıp “Buraya bu santralin kurulması yanlış” demesi?
Sıkı mı AK partili bir seçilmişin çıkıp “Buraya kurulacak termik santral Eskişehir’i mahveder” diyebilmesi?
İşte bu yüzden, hiçbiri karşı çıkamıyor kurulmak istenilen termik santrale…
Kafasına yatmamış olsa da hiçbiri çıkıp “Bu işte yanlış yapılıyor” diyemiyor…
-“Bundan sonra Eskişehirlilerin menfaatine olmayan hiçbir şey bu şehre dayatılmayacak. önlerinde duvar olacağım” diyenler bile, termik santralin yapılmaması konusunda konuşamıyor…
çok zor gerçekten…
Bir yanda akla yatmayan yanlışlar…
öte yanda bu yanlışların açıkça söylenemiyor olması.
Ne diyelim?
Allah hiçbir siyasetçiyi bu duruma düşürmesin…
.....
Es Es’in bu gün yaşadığı her şey, “benden sonra tufan” diyenlerin eseridir…
Fransızların meşhur kralı 15 nci Lui pek bencil, pek keyfine düşkün bir adammış.
Halk fukaralıktan kırılırken, Lui sarayında maskeli-maskesiz balolar düzenler, av ve dans partileri organize ettirir, çaldırır oynar, pişirir yermiş.
Ancak bütün zalim krallar gibi halkının bir gün ayaklanıp ümüğünü sıkacağından da korkmuyor değilmiş.
Bu sebeple, halk arasında bu kötü gidişata dur diyebilecek kişilerin yetişmesine engel olur, adil vicdanların fikirlerini boğmaya çalışırmış.
Zaman zaman da çevresindekilere şöyle dermiş:
-“Amaaaaan! Ne olursa olsun. Ben yaşadığım sürece taht da benim tahtırevan da. sonrasını gelecek oldan düşünsün. İsterse tufan olsun”
İşte “Benden sonra tufan” lafı buradan çıkmış ve pek çok olayı anlatan bir söz olarak kullanılmaya başlanmış.
Eskişehirspor bugün son derece önemli bir süreç yaşıyor.
Bu süreci yaşamasının tek nedeni, bundan önceki yönetimlerin “Benden sonra tufan” demesi yüzündendir.
Yaşanan bu tufanda en küçük payı dahi olmayan Sinan özeçoğlu, günlerce tufanın ortasında çırpınıp durmuş, sonunda üzerine üzerine gelen devasa borç dalgalarına yenik düşmüştür.
Mesele bundan ibarettir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.