
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Parti Nedim Öztürk ve Orhan Soydaş'ı niçin aday yaptı?
AK Partinin Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adayları ilan edilmedi ancak, simleri belli.
Odunpazarı'nda eski Müsteşar ve Milletvekili Nedim Öztürk, Tepebaşı'nda ise eski Tepebaşı ve Büyükşehir belediye Başkan adaylarından Orhan Soydaş ile yarışa katılacak.
Her iki ismin de AK Partiden Belediye Başkan adaylığı için müracaatı olmadığı konuşuluyor şu sıralar.
-"Oysa ki Tepebaşı'nda 3, Odunpazarı'nda ise partinin 5 aday adayı vardı" diyorlar.
Aslına bakarsanız söylenenler doğru.
AK Partinin Tepebaşı'nda 3, Odunpazarı'nda 5 aday adayı vardı.
Ne Nedim Öztürk ne de Orhan Soydaş AK Partiye aday adaylığı müracaatında bulunmamıştı.
Sonuçta...
Öztürk Odunpazarı, Soydaş ise Tepebaşı adayı oldu.
Aslına bakarsanız, AK Partinin Odunpazarı'na Nedim Öztürk'ü, Tepebaşı'na ise Orhan soydaş'ı dışarıdan aday göstermelerinin tek nedeni var.
O da CHP'nin özellikle Odunpazarı adaylığında izlemiş olduğu tutum.
Yani şunu söylemek istiyoruz;
Eğer ki CHP Odunpazarı'nda Kazım Kurt'u aday göstermemiş olsaydı, AK Partinin gündeminde Nedim Öztürk ismi olmazdı.
Nedim Öztürk ismi biraz da, hem Burhan Sakallı'nın aday olmayışı, hem de Erman Gölet'in CHP'den aday yapılmayışı üzerine, Mihalıççıklı bir aday bulunması ve bu adayın da Kazım Kurt seviyesinde bir isim olması ile muhtemelen ortaya çıktı.
CHP'nin Odunpazarı'nda yaptığı tercihin yanlışlığı üzerinden, yeniden bir adaylık değerlendirmesi yapan AK Partinin, yine muhtemelen Tepebaşı'nda da tanınırlığı ve seçim kazanma şansı yüksek bir aday arayışı ile Orhan Soydaş ismine ulaşması mümkün oldu.
Sonuç olarak...
AK Partinin Odunpazarı ve Tepebaşı'nda göstereceği adayları, biraz da CHP nin aday belirleme stratejisi ortaya koymuş oldu.
Ve bu durum istemeden de olsa AK Partiye, Eskişehir tarihinde ilk kez Merkez Sağ'a yönelik bir aday profili ile seçimlere katılma durumu yarattı.
Katılırsınız. Katılmazsınız ama, sanki mevcut durum ancak bu şekilde izah edilebiliyor.
Ha ...Bu durum AK Partiye seçimlerde ne kazandırır? Ne kaybettirir bunu bilemeyiz.
Bekleyip göreceğiz...
......
AK Parti Milletvekilleri ortalarda niye yok?
Başbakan'ın AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Harun Karacan'ın ismini açıklamasının üzerinden bir ayı aşkın süre geçti.
Karşılama ve hemen sonrasında yapılan aday tanıtım töreninden bu yana AK Partinin, Milli Eğitim Bakanı dahil Milletvekilleri ortalarda yok.
O günden bu yana Harun Karacan zaman zaman İl Başkanı ve yöneticilerle, zaman zaman da kendi ekibiyle ziyaret üzerine ziyaretler gerçekleştiriyor.
Ama bu ziyaretlerde ne Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yı ne de Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can'ı görmek mümkün değil.
Bu durum gözlerden kaçmıyor elbette.
Partide bir sıkıntı olmadığını hissettirmek isteyenler bu durumu;
-"Vekiller Ankara'da Meclis çalışması yürütüyor. Bakanın işlerinin yoğun olduğunu zaten söylemeye gerek yok. Önümüzdeki süreçte adayların yanında seçim çalışmalarına katılacaklardır" diye yorumlarken, bazıları da "Henüz ilçe adayları ilan edilmedi. İlçe adayları da belli olur olmaz Milletvekilleri de onların yanında yerlerini alacaktır" yorumunda bulunuyor.
Bazıları da...
-Milletvekilleri belirlenen adaylardan hoşnut değil. Bu hoşnutsuzluklarını da, Büyükşehir adayının seçim çalışmasından uzak durarak gösteriyorlar. Seçim kazanılırsa,bu başarıdan kendilerine de pay çıkacak ama, seçim kaybedilirse 'aday kaybetti' diyerek işin içinden sıyrılacaklar" yorumu yapıyor.
Hangi yorum gerçekçi? Hangi yorum haklı? Bilemiyoruz.
Fakat...
Önümüzdeki seçim süreci, AK Parti Milletvekillerinin sergileyecekleri tavırlarıyla niyetleri ortaya çıkacak ve kendi adaylarına nasıl destek olacakları da belli olacaktır.
.....
İyi ki gaza gelmedi...
Erman Gölet CHP den aday yapılmadı.
Tıpkı, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı' nın yaşadığı gibi kamuoyu nezdinde mağdur ve hakkı yenmiş bir isim olarak algılandı.
Daha, aday yapılmamanın yarattığı moral bozukluğunu üzerinden atmamışken DSP'den "Gel adayımız ol" teklifi aldı.
Kafası karıştı.
Kendisiyle birlikte CHP'de siyaset yapanların da bu fikri benimsemesi ve "Seni aday yapmayanlara gününü göstermek için DSP adayı ol" baskıları yüzünden iyice bunaldı.
Nasıl düşündü?, kim ikna etti?DSP adayı olmaktan son anda kim vaz geçirdi bilemiyoruz ama...
Erman Gölet sonunda DSP nin "Gel adayımız ol" teklifini teşekkür ederek ret etti.
Bize kalırsa iyi ki de böyle bir karar aldı Erman Gölet...
Eğer DSP'nin adaylık teklifini kabul etmiş olsaydı;
- Bir patiden aday adayı olduğu için başka partiden aday olma meselesinin yasal olup olmayacağı tartışılacaktı.
-"Ben CHP'liyim. Ölene kadar da böyle olacak" sözlerini yalamış olacaktı.
-Seçime DSP den aday olarak girmesi, seçimi kazanmak için değil, CHP'ye kaybettirme amacı taşıyacak, herkes de bunu böyle algılayacaktı.
-Beş yıl önce, ısrarlara rağmen DSP adayı olmayışını bu seçimde DSP adayı olarak izah edemeyecekti.
-Kamuoyunda "Adam Başkan olmak değil, aday olmak için uğraşıyor" düşüncesi oluşturacaktı.
-CHP içinde bulunanların "Mağdur oldu-hakkı yendi" düşüncesi, bir anda yerini "Meyer yapılan her şeyi hak etmiş" e dönecekti
Ve en önemlisi de...
- 2009 seçimlerinin "Odunpazarını kaybettirdi" yaftası bu seçim öncesi de pekişecek ve Hain olduğu bile söylenecekti.
Erman Gölet DSP adaylığını kabul etmeyip "Ölene kadar CHP'de siyaset yapacağım" demekle en doğru hareketi yaptı.
En azından mağduriyetini ve hakkının yenmiş olmasının üzerini kebdi elleriyle örtmemiş oldu.
Ha bu Erman Gölet'e ne kazandırdı?
İşte bunu da süreç nasıl olsa gösterecektir.
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...