Çevre ve Şehircilik Bakanı ayağının tozu ile geldiği bakanlık görevinin hemen sonrasında çıktı kürsüye ve:
-"Eskişehir'e 75 Bin kişinin yaşadığı süper bir kent kuracağız" dedi.
Herkesin ağzı açık kaldı.
Zira...
O güne kadar böyle bir projeden haberdar değildi şehir.
Heyecan yarattı elbette.
Sevindirdi şehirde yaşayanları.
"Müjde" gibi geldi bu haber.
Ardından...
Büyükşehir belediye Başkanı çıktı, destekledi yapılacağı söylenen projeyi.
Öyle ya, kim karşı çıkabilirdi ki böylesine güzel ve akıllı bir projeyi.
18 binin üzerinde konut, 75 bin kişinin yaşayacağı, yolundan suyuna, elektriğinden diğer sosyal ihtiyaçlarına kadar son derece akıllı ve modern bir yerleşim yeriydi yapılacağı söylenilen proje.
Dikkat ettik...
Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı ile Milletvekili Harun Karacan ağızlarını dahi açmadı bu konu ile ilgili.
Muhtemelen haberleri yoktu böyle bir projeden.
Muhtemelen, yeni çevre bakanının açıklamasıyla onlar da şok oldu bizim gibi.
Ve muhtemelen...
Bunun uygulanabilir bir proje olmasının mümkün gözükmediğini düşündüler kendilerince.
Bir tek milletvekili Emine Nur Günay üstlendi projeyi.
Katıldığı birkaç toplantıda anlattı süper kent yapılacağını.
Sürecin, bakan tarafından bizzat açıklanacağını söyleyip, söz konusu projenin Eskişehir'e prestij katacağını ifade etti birkaç kez.
Tüm bu anlattıklarımız bir aylık bir süreç içinde oldu.
Birden unutuldu Süper Kent projesi.
Saman alevi gibi yandı söndü adeta.
Hiç kimse bahsetmez, hiç kimse arkasını aramaz oldu.
Muhtemelen, konuyu ilk duyuran bayan çevre bakanı da sorulduğunda "Ben yeni bakanım ne bileyim? Elime bir konuşma metni tutuşturdular, ben de çıkıp okudum. Konuşmanın içinde Eskişehir ile ilgili böyle bir proje de koymuşlar" diyerek, konunun üzerine varmamaya başladı.
Bize göre...
Bundan sonraki süreçte de söz konusu Süper Kent projesinin üzerine varılmayacak.
Arada sırada yapılan cılız hatırlatmalar da söz konusu projenin sumen altı olmasını engelleyemeyecek.
Aslına bakarsanız, iktidar partisinin Eskişehir'de sürekli yapmış olduğu hatalardan biri bu.
Yapılan yanlışı tarif etmeye kalkarsak:
Bu şehir, iktidar partisinden, şapkadan tavşan çıkartmasını bekliyor ancak iktidara mensup bazı aktörler, istenilenin aksine şapkadan Deve çıkartmaya kalkıyor.
Böyle olunca da, tutulamayacak, yerine getirilemeyecek sözler verilip, Eskişehir halkı hayalle avutulup, vaatlerle kandırılan bir şehir olup çıkıyor.
.....
Kaybedilen eşeğin bulunma sevinci gibi...
Eskişehirspor'un bu hafta önemli bir maçı var.
Gaziantep deplasmanında, süper ligde kalma mücadelesi verecek.
Maç hem Eskişehirspor için hem de Eskişehirspor taraftarı için önemli.
İşte bu maç öncesinde Gaziantep İl Spor Güvenlik Kurulu tarafından misafir takım seyircisinin maça alınmaması kararı alınıyor.
Yani...
Eskişehirspor taraftarının bu maça alınmayacağı belirtiliyor.
Bu karar Eskişehir'de büyük bir tepki görüyor.
Taraftar ayaklanıyor, söz konusu kararı alan Gaziantep İl Spor Güvenlik kurulu sosyal medya üzerinde topa tutuluyor.
Tam bir infial yaşanıyor anlayacağınız.
Dün öğle saatlerinde AK parti il Başkanı Dündar Ünlü bir açıklama yapıyor.
Durumu Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı'ya ilettiklerini, Avcı'nın Grekli müdahalede bulunduğunu ve bu müdahale sonrasında Gaziantep'te alınan kararın kaldırıldığını söyleyip "Eskişehirspor taraftarı, kaldırılan bu karar sonrasında Gaziantep'te oynanacak olan karşılaşmada tribünlerdeki yerlerini alabilecektir" diyor.
Karar elbette sevinçle karşılanıyor ve Eskişehirspor, Gaziantep deplasmanına gidebilmek için hazırlıklara başlıyor.
Mesele hallediliyor halledilmesine de, durup dururken Gaziantep'te böyle bir karar alınması, sonrasında Bakanın devreye girip bu kararı kaldırtması ve ardından yaşanan sevinç sanki biraz Nasreddin Hoca'nın kaybettiği eşeği bulma sevincine benziyor.
......
Erken seçim
söylentisi CHP'yi neden korkutmuş?
Sarayın Davutoğlu'na karşı yapmış olduğu bir operasyon var.
Erdoğan, bundan sonraki operasyonlarını daha rahat yönetebileceği bir başbakanla yola devam etmek istiyor.
Erdoğan'ın bir sonraki hedefinin ise, Anayasayı değiştirebilecek milletvekili sayısını yakalamak olduğu konuşuluyor.
Bu yüzden de, biran önce erken genel seçime gidilmesi senaryosunun olduğu vurgulanıyor.
İşte bu "Erken seçim" ihtimali CHP içinde ister istmez bir korku yaratmış.
Korkunun nedeni, son yapılan 35 nci kurultayda değiştirilen tüzük maddesi.
Söz konusu madde, aday belirleme yöntemi ile ilgili.
Bilindiği üzere CHP adaylarını ön seçimle belirliyor sadece yüzde 5 oranındaki aday kotası genel merkez tarafından tespit ediliyordu.
Değişikliğe uğrayan tüzük maddesi ise "Bir yıldan fazla olmamak kaydıyla son seçimin yapıldı tarihi izleyen 1 Ekim günü başlayacak yasama yılı tamamlanmadan seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, parti meclisi yüzde 15 kotaya bağlı olmadan aday saptayabilir" diyor.
Bunun anlamı şu:
Eğer bir erken seçim kararı alınırsa, CHP'de milletvekili adaylarının belirlenmesi için ön seçim yapılmayacak.
CHP Milletvekili adayları merkez yoklaması ile tespit edilecek.
-"erken seçim" ihtimali işte bu yüzden CHP içini hareketlendirmiş.
İşte bu yüzden CHP'de ön seçim ile milletvekili olanlar içlerinden "Eyvahlar olsun" demiş.
"Erken seçim"in söylentisi bile, işte bu yüzden CHP içini şöyle bir dalgalandırmaya yetmiş...
