
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Partide artık sonsuz biat yok...
AK Partide, kurulduğundan bu güne aday belirleme yöntemi hep aynı...
En iyi adayı belirleme adına birbiri ardına yapılan uygulamalar var.
Önce, aday adayları temayül yoklamasından geçiriliyor...
Ardından tek tek mülakata alınıyor.
Sonrasında Milletvekilleri, bölge müfettişleri ve bakanlara soruluyor aday adayları.
En son olarak da bir anket çalışmasıyla son şeklini alıyor aday belirleme çalışması.
Ancak...
Yapılan bunca çalışma sonrasında öyle bir aday listesi açıklanıyor ki, akıl erdirmek mümkün değil.
Zira...
Açıklanan aday listesindeki isimlerle, yapılan aday belirleme çalışması birbirini hiç tutmuyor.
Şöyle ki:
Temayül, mülakat ve anket sonucu ilk sıralarda yer alan isimler, açıklanan aday listesinde yer dahi bulamıyor.
Hiç hesapta olmayan isimler, listenin seçilebilecek üst sıralarına yerleşiveriyor.
Anlayacağınız:
Genel merkez, yapılan onca çalışmayı hiçe sayıp, kendi kafasına göre aday listelerini belirliyor.
İşin ilginç tarafı...
Genel merkez tarafından yapılan bu aday belirleme yöntemi, adaletsiz olmasına ve bunu da herkesin bilmesine rağmen son yapılan seçime kadar kesinlikle sorgulanmıyordu.
-"Genel merkez en iyi aday listesini belirler" deniyordu resmen.
"bizde sıkıntı olmaz. Genel merkez kimi aday gösterirse onun peşinden gideriz" diye düşünüyordu partililer.
Son yapılan seçim öncesinde yaşananlar da gösterdi ki, artık AK partililer "Genel merkez en iyisini bilir. En iyi aday listesini belirler" düşüncesini taşımıyor.
Aday belirleme adına yapılan onca uygulama sonrasında, ortaya alakasız bir aday listesi çıkmasını eskiden olduğu gibi kolay hazmedememiş.
"sen benim hassasiyetlerimi dikkate almazsan, ben de senin aday listeni dikkate almam" demiş resmen.
Dahası...
"Adayları önce bana sorup, sonra da, benim isteğimi görmezden gelerek, adeta zekâmla alay eder gibi kendi kafana göre aday belirlersen, ben de sandık başına gittiğimde gereğini yaparım" demiş işte.
Bu şekilde düşünmüş ki, AK partiden kaçan oylar, partinin Eskişehir'de hem oy sayısı, hem oy oranı hem de milletvekili sayısını düşürüvermiş...
**************************
Esyönder soruşturmadan geçiyormuş.
Eskişehir'de birkaç yıl önce ESYÖNDER isimli bir dernek kuruldu.
Açılımı: Eskişehir Yöneticiler Derneği olan Esyönder'de, birçok kamu kurum müdürü üye olarak yer aldı.
Dernek yöneticileri, Eskişehir'e yeni atanan müdürleri ziyaret ediyor, ayda bir düzenlenen yemekte bir araya geliyordu.
Amaç, kurum yöneticileri arasındaki sosyal iletişimi de sağlamak olarak açıklanmıştı.
Sonra dernek kapandı.
Daha doğrusu kendi kendini feshetti.
Ancak...
Duyduğumuza göre, söz konusu dernek şu sıralar teftişten geçiyormuş.
Vilayet binasında çalışmalara başlayan müfettiş, dernek kurucularını tek tek çağırıp, derneğin kurulmasına niçin ihtiyaç duyulduğunu, ne gibi faaliyetlerde bulunulduğunu, bağış alınıp alınmadığını sorguluyormuş.
Böyle bir soruşturmaya niçin erek duyuldu? Derneğin kuruluşunda başka bir amaç mı sezildi? Bilemiyoruz...
Ya da bir şikâyet mi oldu da böylesine bir teftiş ihtiyacı ortaya çıktı?
Onu da bilemiyoruz.
Bildiğimiz, Esyönder derneğinin şu sıralar sıkı bir soruşturma geçirdiği...
***************************
Bazı şeyler vardır ki açıklanmaz...
Çiftçinin biri komşu barda oturmuş deli gibi içerken arkadaşı gelmiş;
- Hey, bu güzel günde niye sarhoşlar gibi oturup içki içiyorsun ki?
Çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Bu kadar kötü olan şey ne?
Çiftçi: Bugün oturmuş bizim ineği sağıyordum. Kova tam dolmuştu ki sol ayağıyla bir tekme attı ve kova devrildi.
Adam : Tamam ama buna bu kadar üzülmeye değmez...
Çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Sonra ne oldu?
Çiftçi: Bende bir ip aldım ve sol ayağını yandaki direğe bağladım...
Adam : Sonra ?
Çiftçi: Tekrar oturdum sağmaya devam ettim . Kova tam dolmuştu ki sağ ayağıyla bir tekme daha attı ve kova yine devrildi.
Adam : Yine mi?
Çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Sonra ?
Çiftçi: Bende başka bir ip alıp sağ ayağını da yandaki direğe bağladım. Tekrar sağmaya başladım. Tam kova dolmuştu ki aptal inek bu kez de kuyruğuyla bir kova sütü devirdi..
Adam : Hmmm...
Çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Sonra ne yaptın peki?
Çiftçi: Bende başka bir ip aradım bulamayınca da kemerimle ineğin kuyruğunu tavana bağladım. Ve tam o sırada pantolonum düştü ve karım içeri girdi....
Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz...
***
5 gün önce bir seçim yapıldı.
Bu seçimin kazananı da oldu, kaybedenleri de.
Kazanan tek bir şey söylüyor; "Çalıştık ve başardık. Halk bize ve söylediklerimize teveccüh gösterdi. Başarıda hepimizin payı var."
Kaybeden taraf ise pek çok şey söylemesine rağmen, asıl niçin ve hangi olay yüzünden kaybettiğini bir türlü izah edemiyor.
Muhtemelen de, yukarıdaki fıkrada olduğu gibi "Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz" diyerek kapatmak istiyor meseleyi.
Hem de...
Bir dahaki seçime kadar açmamak kaydıyla...