
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Partide Birlik-Dirlik...
Bu gün AK partide yaşanan olaylar, 90'lı yılların başında, o zamanın Doğru Yol Partisi'nde yaşanmıştı.
Partinin tam da yükselişe geçtiği bir dönemdi bu.
-Parti içindeki bir grubun mutlak hâkimiyeti vardı.
Tıpkı, AK Parti içinde hakim vaziyette olan Birlikçiler gibi.
-Üç Milletvekili vardı DYP'nin Eskişehir'de.
Tıpkı bu gün AK parti'deki gibi.
-Başlarında lokomotifliği Hüsamettin Cindoruk çekiyor ama Eskişehir'deki teşkilat işlerine pek karışmıyordu.
Tıpkı bu gün AK partide lokomotifliği yapan Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı'nin yaptığı gibi.
-Milletvekilleri İbrahim Dedelek ve Fevzi Yalçın, yanlarına il başkanı Demir Berberoğlu'nu da alarak Eskişehir'i ve partiyi dizayn ediyordu.
Tıpkı bu gün Milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can'ın yanlarına il Başkanı Süleyman Reyhan'ı alıp yaptığı gibi.
-Parti içi muhalefeti hiç ciddiye almadılar. Parti binasından içeriye bile sokmadılar.
Tıpkı AK partide yapıldığı gibi.
-Ekip içinden olmayan hiç kimse, partinin nimetlerinden yararlanamadı.
Tıpkı AK partide olduğu gibi.
-Eskiden başkanlık yapan insanlar, parti için uğraş verenler çay içmeye dahi gelmiyordu parti binasına.
Aynen AK partide yaşananlar gibi.
-Ekip Eskişehir'de öylesine güçlendi ki, bu durum parti içindeki muhalefeti de bir hayli güçlendirdi.
Tıpkı AK partide olduğu gibi.
Sonuçta ne oldu biliyor musunuz?
Biri TBMM Başkanı üç Milletvekili, il ve ilçe Başkan ve yönetimlerinin oluşturduğu bu güçlü ekip, kongrelerde muhalefete yenildi.
O muhalefetin içinden Orhan Soydaş ve Ayhan Boyer Belediye Başkanı, Necati Okuroğlu ise İl başkanı oldu.
Köşeye sıkıştırılan, ciddiye alınmayan, hep baskı altında tutulan muhalefet, köşeye sıkıştırılmış kedinin yaptı gibi, gücün üzerine atlayıp, o gücü alaşağı etti.
O yılların DYP'sinde var olan o güç, öylesine büyük bir güçtü ki, hiç yıkılmayacak, sonuna kadar varlığını sürdürecek gibiydi.
Bir hafta içinde yıkıldı gitti.
Oluşan o gücün en kudretli isimleri, mahallelerinde delege bile seçilemedi.
Bu gün Eskişehir'de, AK partiyi yıllardır yöneten parti içi egemen güç, benzeri bir durumda.
Gücün getirmiş olduğu avantajları hep kendi lehine ve ekibine kullandıran bu güç, 90'lı yılların DYP'sinde yaşanan bir sona doğru gidiyor.
Aslına bakarsanız...
AK Parti de birilerine, yıllardır "Birlik" adı altında dirliği bozmanın hesabı ödetiliyor.
Tıpkı zamanın DYP'sinde olduğu gibi...
........
Görevden alınan koordinatör, tarafsızlığını yitirdiği için görevden alınmış
AK Partide, Eskişehir'den sorumlu koordinatör Şirin Ünal'dı.
Emekli general olan Şirin Ünal Eskişehir koordinatörlüğü görevinden alındı.
Gerekçe ise, tarafsızlığını yitirmiş olduğu iddiasıydı.
Yerine ise Eskişehir koordinatörü olarak Kocaeli Milletvekili M.Ali Okur getirildi.
Şirin Ünal'ın Eskişehir koordinatörlüğünden alınma nedeni olarak "tarafsızlığını yitirmesi" gerekçesini merak etmiştik.
Bu merakımız, önceki gün Twitter üzerinde yapılan yorumlarla cevabını bulmuş oldu.
Zira...
Eskişehir milletvekili Ülker Can'ın attığı "Başbakanımızla birlikte yürüdüğümüz hizmet yolunda Eskişehir için yapılan bayrak değişiminin hayırlı olmasını diliyorum" twitine, Şirin Ünal'ın "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste (atasözü) Hem bozgunculuk yapıp hem de bayrak değişimi hayırlı olsun diyenlere ithaf" diye cevap vermesi, her şeyi ortaya koydu.
Demek ki, Şirin Ünal Eskişehir il yönetiminin görevden alınmasını istememiş.
Seçim sonrası Eskişehir'e gelen ve parti binasında sadece yöneticilerle görüşüp, adaylarla dahi görüşme gereği duymayan Şirin Ünal, raporunu da, seçim yenilgisinin sorumluluğunu adaylara yükleyen bir yönde kaleme almış.
Taraflılığı nedeniyle Eskişehir koordinatörlüğü görevinden alınınca da, Twitter üzerinden Milletvekili Ülker Can'a patlamış...
.......
Partililerin gazını alıp gitmiş...
AK partide İl ve Odunpazarı ilçe Başkan ve yönetimlerin istifa etti.
Eskişehir koordinatörü olarak atanan Kocaeli Milletvekili M.Ali Okur önceki gün Eskişehir'e geldi.
Parti binasına, mevcut yöneticiler ile, Belediye Meclis üyeleri, kadın ve Gençlik kolları yöneticilerini topladı.
Ellerine birer kağıt vererek;
-"Kimi il başkanı görmek istiyorsanız yazın" dedi.
Bunun üzerine, parti binasında toplanan yönetici konumunda bulunan isimlerle Belediye Meclis üyeleri başladılar il başkanı görmek istedikleri isimleri yazmaya.
Kimi, Harun Karacan yazdı önündeki kâğıtlara, kimi ise Osman Yüksel.
Kimi İbrahim Poyraz'ın ismini yazdı, kimi ise Ertuğrul Dindar'ın ismini.
Bazıları ise, istifa eden Süleyman Reyhan'ın ismini yazdı kağıda.
Yazılan kâğıtları topladı koordinatör M Ali Okur ve o kâğıtlarla birlikte, yazacağı raporu Genel Merkeze teslim etmek için Ankara'ya gitti.
Şimdi merak ediliyor bu yoklama sonrasında AK partiye kimin il başkanı olacağı?
Biz söyleyelim...
Koordinatör M.Ali Okur'un yaptığı sadece orada bulunanların gazını almaktı.
O da bunu yaptı.
Partililerin gazını alıp gitti.
Peki? AK partide Şimdi İl başkanı kim olacak dersiniz?
Hemen cevaplayalım...
Bize göre yeni il başkanı çoktan belli ama, nedense bir türlü açıklamak istemiyorlar...
Bunun da nedeni, tozun dumanın biraz dağılması olsa gerek...
......
Odunpazarına yeni
makam aracı gelmiş...
Odunpazarı Belediyesi, kullandığı araçları kiralıyor.
Pek çok Belediyenin yaptığı gibi.
Kiralanan araçlar arasında Belediye Başkanının kullandığı makam aracı da var.
Odunpazarı eski Belediye Başkanı Burhan Sakallı makam aracı olarak ünlü marka Audi A 6 Model aracı kullanıyordu.
Tıpkı Büyükerşen ve Ataç'ın kullandığı gibi.
Nedendir bilinmez, Belediye Başkanı Kazım Kurt'un çevresindekiler "Başkanımız için Audi A 8 model isteriz. Mevcut makam aracı bozuk" diye tutturmuş.
Bunun üzerine Kazım kurt da ikna edilmiş.
Belediye'ye araç kiralayan şirkete "Başkan için bir üst model olan Audi A 8 modeli gönderin" talimatı verilmiş.
Verilen talimat yerine getirilmiş ve yeni üst model makam otomobili Belediye'ye gelmiş.
Ne diyelim?
Hayırlı olsun.
Allah kazadan beladan korusun!
........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Zengin ve ikram seven ağanın konağına bayramda önce bir molla gelmiş, peşinden de Bektaşi... Ağa ikisini de ağırladıktan sonra ocak başında kahvelerini içerken mollaya sormuş:
Tütün içer misiniz?
Estağfurullah, mekruhtur!
Ya içki?
Aman efendim haramdır, hiç olur mu?
Ya kadınlarla ilişkiniz?
Hiç olur mu, biz harama uçkur çözmeyiz!
Saz, çalgı, musiki?
Tövbe tövbe! Bunları, bana sorarak günaha giriyorsunuz.
Ağa, Bektaşi'ye dönmüş, aynı soruları ona da sormuş, Bektaşi her soruya;
Eyvallah imanım, emrin olur! diye cevap vermiş...
Yemek bitmiş, misafirler yola çıkarlarken ağa onlara diş kirası vermiş. Mollaya bir altın, Bektaşi'ye de elli altın. Bunun üzerine Molla itiraz etmiş:
Böyle bir kâfir adama elli altın, bana bir altın veriyorsun.Sana yakıştı mı bu ağam?
Ağa gülmüş;
Onun masrafı ağır be Molla!