1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

AK Partide değişen ne?

AK partide yönetimler değişti.
Değişim olunca ister istemez, iktidar partisinin Eskişehir'deki zihniyeti ve meselelere karşı bakış açısının da değişeceği beklentisi oluşmaya başladı.
Gerçi, kurulduğundan bu yana ilk kez Eskişehirli bir il başkanı atanması, değişimin sinyallerini veriyor gibi olsa da, arkası pek gelmedi.
Tabii bunu biz söylüyoruz.
Aksini düşünüp, yeni yönetimlerle birlikte partinin değişim yolunda önemli adımlar attığına inanan ve gelinen noktadan son derece memnuniyet duyanlar bir hayli fazla.
Hatırlanacak olunursa:
AK Parti'deki yönetim değişikliklerin hemen sonrasında, yeni yönetimlere belirli bir zaman toleransının tanınması gerektiğini söyledik.
Aynı düşünceye hala sahibiz.
Eleştiri olsun diye söylemiyoruz ama...
Yeni yönetimlerin de, atandıklarından bugüne kadar yapmış oldukları çalışmaların, AK Partide büyük bir değişimin olacağı beklentisini bizde yaratmadığını söylemekte yarar var.
Zira...
-Hala, AK Parti yeni yönetimlerinin kamuoyunda olumlu algı yaratacak yeni bir yöntem ortaya koymuşluğu yok.
-Hala, AK Parti yönetimleri çalışma adına vaktini, çoğunluğunu kendi Danışma meclisleriyle, mahalle toplantılarıyla sürdürüyor.
-Hala, AK parti yönetimleri hacı pilavları, cami cemaati sohbetleri ve düğün dernek ziyaretleriyle günleri geçiriyor.
-Hala, iktidar partisine yakın sivil toplum örgütleri ile münasebetler hızlı şekilde sürerken, diğerleri ayrı tutuluyor.
-Hala, partinin oy potansiyeli yüksek mahalleler gezilirken, oy alamadığı mahalleler es geçiliyor.
-Hala, Eskişehir'de AK Parti'ye karşı sempati yaratabilecek diyaloglar gelmedi yeni yönetimlerden.
-Hala, Milletvekilleri "Yapcaz" "Etcez"diyor.
-Hala, Büyükerşen'e yönelik kavga ortamı aranıyor.
Sakın yanlış anlaşılmasın, bu saydıklarımız da olacak elbette.
Ama, sadece bunların yapılmasıyla olmuyor işte.
Olmadığı da zaten 15 yıldır ortada.
Söz konusu değişim ise, ortaya bazı değişikliklerin konulması lazım.
Bugüne kadar ortaya konulanlar, ne yazık ki herhangi bir değişimi getirmiş falan değil.
Bu güne kadar görev alan tüm yönetimlerin bizzat ve ısrarla yaptığı işler.
Değişim dediğiniz, yönetimlerde sadece Ahmet'i al, Mehmet'i getir ile olmuyor.
Değişim dediğiniz:
Fikirlerin, çalışma yöntemlerinin, diyalog çeşitliliğinin, algı yaratıcılığının ve bunun gibi bugüne dek ısrarla yapılmayan uygulamaların hayata geçirilmesiyle olabiliyor.
AK parti'nin yeni yönetimleri eğer, bu değişimi yapar ve Eskişehir'de AK Parti'ye bakış algısını değiştirebilirse ne ala.
Yok, bu güne kadar yapılanları tekrarlayıp, bunu da kamuoyuna "Değişim" olarak sunarsa, büyük geçmiş olsun.
.....

Belediyeler İhaleleri canlı olarak yayınlamalı.


Bazı Belediyeler, meclis toplantılarını Eskişehir'in yerel televizyonları aracılığıyla canlı yayınlıyor.
Böylece.
Meclis toplantı salonuna gidip meclis oturumlarını izleme olanağı bulamayanlar, söz konusu meclis oturumlarını canlı olarak izleyebiliyor.
Bu aslına bakacak olursanız "Şeffaflık ve kamuoyunu bilgilendirme" adına yapılmış önemli bir hizmet.
Fakat yeterli değil.
Belediyeler, şeffaf ve kamuoyunu bilgilendirme konusunda daha fazlasını yapmalı.
Özellikle de en çok dikkat çeken ihalelerde, söz konusu ihaleleri de canlı olarak yayınlamalı.
Tıpkı, meclis toplantıları gibi, Belediye ihaleleri de yerel televizyonlardan anında yayınlanmalı.
Televizyon kanalı olmuyorsa bile, kendi internet siteleri üzerinde oluşturacakları bir görüntü merkez ile bu ihaleleri canlı olarak vermeli Belediyeler.
Bunu yapmalılar ki, şeffaf ve kamuoyunu bilgilendirme konusunda ne denli ciddi olduklarını ortaya koyabilsinler.
......

Ne dersiniz Kurt aday olur mu?


Hatırlanır mı bilmem?
Mahalli seçimler öncesinde,CHP'nin Odunpazarı adayının kim olacağı gündemdeydi.b
O dönem CHP'nin Milletvekili olan Kazım Kurt biraz da espri ile "Çok yakışıklı bir arkadaşımız aday olacak. Ama o kesinlikle ben olmayacağım" demiş, hemen ardından da Odunpazarı Belediye Başkan adayı olmuştu.
Aynı Kazım Kurt'a önceki gün katıldığı Es TV'deki bir programda "2015 seçimlerinde Milletvekili adayı olacak mısınız?" diye sorulmuş.
Kazım kur ise:
-"Hiç talep etmememe rağmen Odunpazarı Belediye Başkan ardayı olmak zorunda kaldım. Umarım bundan sonra istemediğim bir şekilde bir yerlere aday olmak zorunda kalmam" demiş.
Ne dersiniz?
Kazım Kurt bu sözlerden sonra Odunpazarı Belediye Başkanlığı görevini bırakıp, Milletvekili adayı olur mu?
Kendisi istemiyor ama, ne derse de tersi çıkıyor.
......

Ağustos böceği haksız mı?


Ağustos Böceği, Yaz gelince saz çalıp gününü gün eden, hava soğuyunca da Karınca'dan yiyecek dilenen bir hayvan olarak adeta günah keçisi ilan edilmiş.
Hâlbuki çok enteresan bir yaşamı var Ağustos Böceklerinin. Larva döneminde, toprağın altında 10-12 yıl geçiriyor.
Sonra, toprak üzerine çıkıyor.
12 yılın sonunda toplasanız 1 aylık yaşamı var.
Çiftleşmek için güzel ses çıkartması lazım. Çünkü dişileri en güzel sese geliyor ve en güzel sesli erkeği çiftleşmek için seçiyor.
Çiftleştikten sonra da ölüyor, eş bulamadığında da.
Toprak altında geçen 10 yılın ardından 1 aylık yaşam ve çiftleşebilmek için mutlaka güzel ses çıkartmak lazım.
Biz olsanız çalışır mısınız?
O yüzden...
Yaşadığımız bu hayatı da çok kısa bulup yan gelip yatan, gününü gün edene çok da kızmamak lazım galiba...

......


Biraz da gülmek lazım

Temel emri altındaki astronotları yanına çağırıp, ertesi gün çıkacakları Mars yolculuğu hakkında son talimatları verir ve bu zor yolculuğun öncesinde uyumak üzere evlerine gitmeleri söyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. Dursun tam uyumak üzeeyken telefon gelir. Arayan Temel'dir.
- Alo, Dursun. Ben Temel. Uyudun mi?
- Henuz deyil.
- Pen çok heyecanliyum. Uyku tutmadi. ...Sağa da uyarsa, penumle pirlikte içmeye ne dersun? Uzun sure içki içemiyeceğuz...
- Ok.
Bir saat sonra Temel ve Dursun buluşurlar, bir bara girip içki söylerler. Barmen tam içkiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
- Hey men. Sizi tanıdım. Yarın Mars'a gidecek astronotlarsınız. Size içki verdiğim ortaya çıkarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayın.
Temel ve Dursun barmenle tartışmalarına rağmen o barda içki içemezler. Başka barlarda şanslarını denerler; ama TV programlarını sürekli izleyen barmenler onları her seferinde tanırlar ve içki vermeyi reddederler.. Marketler de kapalıdır. Tam eve dönmeye karar verdiklerinde Dursun'un aklına bir fikir gelir.
- Yahu Temel, pizum uzay roketine koyduklari yakitin kokusuni hatirlayi misun. Ayni viski gibiydi. Istiysen ondan icelum. Birlikte uzay üssüne girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakıt tankının yanına gelirler.
Kimse şüphelenmez. Temel ve Dursun yakıt tankından aldıkları yakıttan birer ikişer kadeh içerler; sonra da evlerine giderler. Dursun tam uyumak üzereyken telefon çalar. Arayan yine Temel' dir.
- Alo Dursun. Yine pen. Rahatsiz ettum ama kusura pakma. Sağa pi şey sormak istiyrum. Karnin ağriyi mi?
- "Heee... Hem de çok.
- Peçi. O zaman sakin os.......yum teme. Seni TOKYO'dan arayrum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi