
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK partide ne değişti? Ne değişmedi?
AK partide Mahalli seçimlerin hemen sonrasında İl ve Odunpazarı yönetimleri değişti.
Resmen istifa ettirildi İl ve Odunpazarı ilçe Başkan ve yönetimleri.
Ardından atamalar yapıldı.
Tepebaşı ilçe Başkanlığı yapan isim, İl Başkanlığına getirildi.
Yerine, Tepebaşı ilçe Başkanlığına Ertuğrul Dindar atandı.
Odunpazarı ilçe başkanlığına da, eski il yönetiminden Volkan Doğan.
Yapılan atamalar sonrasında genel görüş olarak "AK parti yönetiminde, yapılan atamalara rağmen herhangi bir değişim yok" diyenlerin sayısı bir hayli fazlaydı.
-"Madem bu isimler gelecekti, eskiler niçin istifa ettirildi?" diyenlerin sayısı da az değildi.
Her ne kadar yeni göreve atanan Başkan ve yönetimler; "Biz farklı olacağız. Farkındalık yaratacağız" deseler de, parti çevresinde yeni atananlarla eski yönetimler arasında herhangi bir nüans farkı ortaya çıkmadı.
HALBUKİ FARK
YARATILABİLİRDİ
Halbuki, yeni atanan başkan ve yönetimler, bu güne kadar devam eden ve artık adeta ezberlenen farklı uygulamalar yerine, yapacakları değişik uygulamalarla fark yaratabilirlerdi.
Bu güne kadar uygulanan ve hiçbir sonuç alınamayan alışılagelmiş çalışmaları devam ettirme yerine, insanların bakış açılarını değiştirebilecek çalışmalar içinde olabilirlerdi.
Örneğin:
Görev aldıktan sonra ilk ziyaretlerini CHP'li Belediye Başkanlarına yapabilirlerdi.
Demokrasi adına müthiş de bir iş yapmış, son derece güzel bir iyi niyet gösterisinde bulunmuş olurlardı.
Örneğin:
Tüm partileri ziyaret edebilirlerdi ilk iş olarak.
-"Sonuçta aynı amaç uğruna görev yapıyoruz" diyerek, Eskişehir'de siyaset kurumunun yükseltilmesine katkı sağlayabilirlerdi.
Örneğin:
Barlar sokağını ziyaret edebilirlerdi ilk iş olarak...
-"Biz bu işe karşıyız. Kesinlikle böyle bir sokağı onaylamıyoruz. Ama bu güne kadar sizi hiç dinlemedik. Mutlaka sizin de hoşnut olmadığınız durumlar vardır. Bunu öğrenmek için geldik" diyebilir, böylece farkındalıklarını ispatlayabilirlerdi.
Cami cemaatiyle birlikte olmanın yanı sıra, Adalar'daki Cafelerde Üniversite öğrencileriyle dertleşebilirlerdi örneğin.
Hacı pilavlarına katılmanın yanı sıra, müteahhitlerin dertleriyle meşgul olabilirlerdi.
Birbirlerini ziyaret etmenin yanı sıra, emekli ve işçi derneklerine şöyle bir uğrayabilirlerdi ilk iş olarak.
Üyelerin düğün ve cenazelerine katılmanın yanı sıra, seçim sonuçlarına göre en zayıf oldukları mahallelerde şöyle bir turlayabilirlerdi.
Bize göre bu ve benzeri ilk uygulamalar yapılmış olsaydı, biz de yeni atanan başkan ve yönetimlerin "Farklı" olacağını söyleyebilirdik.
Şimdi söyleyemiyoruz...
İlerde "Aaa Bunlar gerçekten farklıymış" der miyiz?
Kim bilir?
Bekleyeceğiz, göreceğiz...
.......
CHP'de en öndekiler
en arkaya geçerse...
CHP'de bu hafta sonu kurultay var.
CHP'nin kurultay delegeleri, partinin yeni dönem Genel Başkanını belirleyecek.
Mevcut Genel Başkan Kılıçdaroğlu aynı göreve yeniden aday.
Muharrem İnce de Genel Başkanlık için adaylığını ilan etti.
Eğer son anda başka bir aday çıkmazsa, CHP kurultayı iki adaylı bir seçime sahne olacak.
Yapılacak olan seçimde, Kılıçdaroğlu kazanırsa, özellikle Eskişehir'de herhangi bir değişim yaşanması beklenmiyor.
Muharrem İnce'nin seçimi kazanıp, CHP Genel Başkanlık koltuğuna oturması halinde, Eskişehir'de parti bünyesinde yaşanacak değişiklikleri şimdiden görmek mümkün.
Muharrem İnce'nin kazanması halinde ne mi değişecek Eskişehir CHP'de?
Hemen söyleyelim:
Hani askerler toplu halde yürürken komutan aniden "Geriye dön" komutu verir ve bu komutla birlikte en arkadakiler en öne geçer ya...
İşte öyle bir değişim olacak...
.......
Böyle bir kutlama işte...
Eskişehir'in düşman işgalinden kurtuluş yıldönümü kutlanıyor önceki gün.
-Yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kutlama mesajı çekiyor Büyükşehir belmediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e.
Ama...
Törenlerde Yılmaz Büyükerşen yok...
-Yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu kutlama telgrafı çekiyor Eskişehir valisine.
Ama...
Davutoğlu'nun partisinden bir tek milletvekili yok.
-CHP'nin Eskişehir'de tek kalan Milletvekili Süheyl Batum bir gün önce Eskişehir'de yeni Adli yılın açılışına katılıyor.
Ama...
Kurtuluş gününde yok.
-Kurtuluş günü töreninde öğrenci bayılıyor, ilk müdahaleyi diş tabibi olan Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç yapıyor.
Çünkü...
Ambulans yok.
-Askerler tam kadro ve çakı gibi yerlerini almış tören alanında.
Ama...
Allah için siyasileri gören yok...
.......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses:
"-Binme, bu uçak düşecek..."
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş..
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:"
-Uçak düştü kurtulan olmadı..
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında;
"-Binme bu trene, raydan çıkacak.."Dönmüş, bakmış
yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve..
Sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş;
"-Tren Eskişehir'de raydan çıktı, şu kadar ölü, şu kadar yaralı..."
Koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses;
"-Freni patlayacak.."Dönmüş yine kimse yok..
Dayanamamış, bağırmış:
-Sen kimsin yahu?
"-Ben senin altıncı hissinim...."
Adam iyice kızmış
"-Ulan evlenirken neredeydin?"
O ses yine dalgalanarak söylenmiş;"
-"Büyük kazalara karışmıyoruz."