İsterseniz en başından, yani 2002 yılından itibaren başlayalım...
-AK partinin ilk Büyükşehir Belediye Başkan adayı olup seçim kaybeden Faruk Karaçay, Antalya Büyükşehir belediyesine Genel müdür oldu.
-Eskişehir'de üçüncü kez listeye alınmayan Murat Mercan, Bakan yardımcısı oldu.
-AK partinin üst üste 2-3 seçimin listesinde yer alan ama seçilemeyen Ethem Kalın önce Bakan danışmanı, ardından kamuda yönetici oldu.
-Partinin il başkanlığı ve yöneticiliğini yapıp, milletvekili adayı olan Ayşe Fert Dökmeci Milli Piyango idaresine yönetim kurulu üyesi oldu.
-Mahalli seçimler kaybedildiğinde il başkanlığı yapan Murat Canözer Tepebaşı adayı oldu.
-Mahalli seçimler kaybedildiğinde il başkanlığı yapan Salih Koca iki kez milletvekili oldu.
-Büyükşehir belediye başkanlığını kaybeden Hasan Gönen Rektör oldu.
-İlçe başkanıyken, bölgesinde belediye seçimlerini kaybeden Dündar Ünlü İl Başkanı oldu.
-Şikâyet üzerine meclis üyesi olamayan Ertuğrul Dindar Tepebaşı ilçe başkanı oldu.
-Mahalli idarelerden sorumlu yönetici olarak bölgesinde seçim kaybeden Volkan Doğan Odunpazarı ilçe başkanı oldu.
-Mahalli seçimlerde Tepebaşı aday adayı olan Mustafa Birsen, Meclis üyesi oldu.
-İkinci kez listeye alınmayan Ülker Can, Kadın kolları genel başkan yardımcısı oldu.
-Eskişehir'de iki mahalli seçim kaybeden Nabi Avcı yine liste başı oldu.
Ve en son olarak:
-2014 seçimlerinde Büyükşehir adayı olan ve seçimi kaybeden Harun Karacan, partinin seçilebilecek yerinden milletvekili adayı oldu.
Kısacası...
AK partide o ya da bu şekilde kaybedenler bir şekilde hep kazandı.
Tabii ki başta Osman Yüksel olmak üzere haksızlığa uğrayan isimler de oldu AK Partide.
Ama...
Genele vurduğunuzda AK parti kendi adamlarını zamanı geldiğinde hatırladı.
Bu durumu ister "kendi adamlarını kayırıyor" diye yorumlayın, isterse "kendi çevresine kıyak geçiyor" diye düşünün ama, ortada da bir Vefa olduğunu öyle ya da böyle kabul etmek gerekiyor.
Ve en önemlisi de...
AK Parti, kendi partilisine karşı böylesine bir tutum içendeyken, kendi çocuklarını bizzat yiyen ve siyaset dışı bırakmaya çalışan CHP'nin de, bu durumdan biraz ders çıkartması gerekiyor...
......


Listenin son üçü de il başkanı adayı...
CHP nin 1 Kasım milletvekili aday listesi açıklandı.
Listenin ilk üç sırası değişmedi.
Mevcut vekiller Gaya Usluer, Utku Çakırözer ve Cmal Okan Yüksel yine ilk üç sıraya yazıldılar.
İkinci üç sırada ise değişiklikler oldu.
Erman Gölet'in aday adayı olmaması üzerine Metun Tomsuk ve Erdal Çakıcıer bir üst sıraya kaydı, son sıraya ise Erdal Ceferoğlu yerleşti.
CHP'nin bu simlerden oluşan listesi üzerine parti çevresinde, son üç sıranın önümüzdeki süreçte yapacağı il başkanlığı mücadelesi konuşulur hale geldi.
CHP kulislerinde, Metin Tomsuk, Erdal Çakıcıer ve Erdal Ceferoğlu'nun potansiyel CHP il Başkan adayı olduğunu ve seçim sonrası bu üç ismin kendi aralarında büyük bir mücadelenin içine gireceğinden söz ediyor.
Hatta kulislerde...
"listenin ilk üç sırası vekil olacak olmasına da, listenin 3'den sonrasında bulunan üç kişiden hangisi o ekibin il başkanı adayı olacak, işte onu bilemiyoruz" konuşmaları şimdiden yapılıyor...
......

İlk arayan Büyükerşen olmuş
2014 seçimlerinde Yılmaz Büyükerşen ile Harun Karacan, Büyükşehir belediyesi seçiminde karşı karşıya gelmişti.
Her ikisi de, seçim sürecini çirkinleştirecek bir tutum içinde olmadı.
Hatta.
Birbirleri ile ilgili ne iddiada bulundular ne de ithamda.
Seçimi kaybeden Harun Karacan, seçimi kazanan Yılmaz Büyükerşen'i arayıp tebrik eden ilk isim olmuştu.
AK partinin 1 Kasım seçimlerine ilişkin milletvekili aday listesi açıklandığında, listenin ikinci sırasında bulunan Harun Karacan'ı ilk arayanlardan biri olmuş Yılmaz Büyükerşen.
Önce tebrik etmiş, ardından da "El ele vererek, gelecek hizmetlerde güç birliği içinde olarak, Eskişehir için yapacağımız çok iş var" demiş.
Bu arada...
Harun Karacan'ı yine ilk kutlayan ve tebrik eden isimler arasında CHP'li milletvekilleri Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da varmış...
......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Bahri ve Ziya Bey'ler bacanak olup, Rana ve Hülya adında sarışın iki kız kardeşle evlidirler.
Beraber bir içki aleminde Bahri Bey, Ziya Bey'e:
-Var mısın bizim sarışınları bu akşam bir zeka testine tâbi tutalım?
- Varım hem biraz eğlenmiş oluruz ve de kazanana bir burma bilezik hediye edelim.
Hanımlar da rıza gösterince Bahri Bey şöyle matrak bir soru sorar;
- Napolyon; "para artı cesaret artı enerji eşittir zafer" dediği halde niye harbi kaybetti?
Cevap Hülya Hanımdan gelir;
- Sürtünme kuvvetini hesaba katmamıştı da ondan.
Bu hazır cevap hepsinin çok hoşuna gider ve onu galip ilan ederler.
Karısını ilk tebrik eden Bahri Bey olur;
- Afferin karıcığım bir de sarışınlarla alay ederler, maşallah cin gibisin, burma bileziği hak ettin.
- Ama kocacığım ben burma bilezik istemem
- Niçin karıcığım?
- Burulmuş bileziği bileğime nasıl geçiririm?