1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

AK partide yöneticiler aday olamıyor...

AK partide Milletvekili aday adaylığı kriterleri açıklandı.
Kriterler arasında, Eskişehir'de de bazı isimleri hayal kırıklığına uğratan maddeler var.
Öncelikle...
İl ve İlçe Başkanlarıyla, Kadın Kolları Başkanları, görevlerinden istifa etmiş olsalar dahi aday yapılmayacak.
İl Genel ve belediye Meclis üyeleri de alınan ilke kararı gereği milletvekili aday adayı olamayacak.
Bu şüphesiz, aday adaylığı düşünen bazı isimler için kötü haber.
Bir diğer haber ise...
Erkek milletvekili aday adayları, müracaatlarında 5 bin, Kadın aday adayları ise 2.500 lira para yatıracak.
Engelli aday adaylarının başvuruları ise ücretsiz olacak.
.....

CHP'de yeni il başkanından cesurane bir açıklama bu...
CHP'ye yeni il Başkan ve yönetimi atandıktan sonra bir yazı kaleme almış ve "Yeni il başkanı milletvekili aday belirleme konusunda acaba ne düşünüyor?" diye sormuştuk.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Yeni il Başkanı Ersen Yeniceli'den "Biz atama bir yönetimiz. Görevimiz, partiyi Eskişehir'de seçimlere en iyi bir biçimde hazırlamak ve en iyi sonucu almaktır. O yüzden aday belirleme yöntemi ne olursa olsun biz yukarıda söylediğimiz görevimizi her şartta yerine getireceğiz" türü bir açıklama bekliyorduk...
Fakat...
İl Başkanı Ersen Yeniceli "Ön seçim ile aday belirleme yöntemi bizim olmazsa olmazımız. Biz adayların ön seçimle belirlenmesini istiyoruz" diyerek, cesurca bir açıklama yaptı...
Kutlamak lazım...
.....


Çocuklar için bir şey mi yapmak istiyorsunuz?
Tepebaşı Belediyesine bir Keman hediye edin...
Başlığı okuyup da "Bu ne alaka şimdi?" diye düşünmeyin ne olur!
Biraz uzun olsa da, yazacaklarımızı lütfen sabırla okuyun.
Hikâye; 35 yıl önce, yoksulluğun ve uyuşturucunun tavan yaptığı Venezuella'da başlıyor...
Abrev adında, hali vakti yerinde, müzik eğitimi almış bir ekonomist olan Abrev "Bir şeyler yapmalı" diyor kendi kendine...
Zira...
Çevresinde gördüğü çocukların tümü tek tek uyuşturucu batağına doğru çekiliyor.
Sonunda buluyor ne yapılması gerektiğini...
Fikir şu; Çocukların yoksulluk ve suça çevrili hayatlarına klasik müziği katmak.
Hemen girişiyor işe...
Sokakta ne kadar çocuk varsa topluyor bir mekana.
Hepsinin eline bir keman, başlarına da bir müzik hocası...
Çocuklar ilk kez tanıştıkları ve ellerine aldıkları kemanın çıkardığı o büyüleyici ses ile tanışıyor.
Kısa sürede öğreniyor her biri keman çalmayı.
Yoksulluğu da, uyuşturucuyu da, kısacası, sokağı da unutuyorlar tam anlamıyla.
Biraz ustalaştıklarında, sisteme yeni katılan çocukların başına geçiyorlar öğretici olarak.
Bir taraftan da, müziğe değil de el sanatlarına yatkınlığı olanlar, keman ve benzeri müzik aletlerini yapmaya başlıyorlar kurulan atölyelerde.
Devletin dikkatini çekiyor bu sistem.
Sonuna kadar destek oluyor.
Zira...
Dışarıda hiçbir çocuk kalmıyor. Suç oranı düşüyor, çocukların uyuşturucu bağımlılığı oranı resmen dibe vuruyor...
"El sistema" adı verilen bu uygulama sayesinde en önemlisi ne oluyor biliyor musunuz?
Sokaktan alınıp eline keman verilen bir çocuk, 15 yıl sonra, yanı 23 yaşında Uluslararası Orkestra şefliğine kadar yükseliyor.
Bir başka çocuk, daha 17 yaşında Berlin Filarmoni orkestrasına girmeyi başaran en genç isim oluyor.
Ve bu gün...
El sistema orkestrası, dünyanın en iyi 5 orkestrası arasında bulunuyor.
Hepsi sokaktan toplanmış, hepsi yoksulluğun ve uyuşturucunun pençesinden çıkartılıp alınmış çocukların oluşturduğu bir orkestra...

İKİ ELİN SESİ VAR...
Tepebaşı Belediyesi işte bu sistemin aynısını gerçekleştirmek için basmış düğmeye.
"El sistema" isminin yerine, bu ismi de çağrıştıracak olan "İki elin sesi var" koymuş ismini.
Mekanını hazırlamış, müzik aletlerini almış.
Duyuru üzerine kayıtları yapılan çocuklar ilk kez almışlar ellerine kemanı.
Keman'ın çıkarttığı o büyülü ses ile ilk kez tanışmışlar.
İleride olabilecekleri uyuşturucu bağımlılığı yerine, daha ilk günden Keman ve müziğin bağımlısı oluvermişler.

BİRİLERİ "NEREDEN
ÇIKTI BU GIY GIY" DİYECEKTİR.
Daha önceki gün konuştuk Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile...
-"Müzikle uğraşan bir çocuk kesinlikle kötü alışkanlık sahibi olmaz. Çünkü müzik ona gelebilecek her kötülüğün kalkanı olur" dedi önce...
Ardından da...
-"Şimdi birileri çıkıp bu yaptığımız işe 'Gıy Gıy' diyerek küçümseyecek. Biz bir çocuğun 7-8 yaşında bile usta bir keman sanatçısı olabileceğini burada kanıtlayacağız. Belki daha çok yeni bir uygulama ama, bu çocukların bir yıl sonra oluşturacağı orkestra parmak ısırtacak" dedi.
Anlayabildiğimiz kadarıyla tek sıkıntı, başlatılan bu uygulamaya tahminlerden daha fazla çocuğun müracaat etmiş olması.
Deyim yerindeyse, ardı arkası gelmiyormuş başvuran çocukların.
Bu da, daha başka mekanlar, daha çok müzik aletleri demek.
Belediye tamamıyla kendi imkanlarından karşılıyor bu ihtiyaçları.
Ancak, çorbaya farklı eller tarafından atılacak tuzlar, ortaya çıkacak yemeğin lezzetini şüphesiz arttıracaktır.
Bonzai denilen bir illetin çocukları tehdit ettiği şu günlerde, bu illetle mücadele etmede "Ben ne yapabilirim?" diye kendi kendinizi eğer sorguluyorsanız, işte size mükemmel bir seçenek:
Hemen bu gün bir Keman satın alın ve bu aldığınız Kemanı da Tepebaşı belediyesine bağışlayın.
Aldığınız bu Keman sayesinde 10-15 çocuğu belki de uyuşturucu ve kötü alışkanlıklardan kurtaracaksınız.
Kim bilir?
Belki de, 10 yıl sonra bir sanatçının namelerini dinlerken "Bunda benim de katkım var" gururunu yaşayacaksınız...
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Çöpçatan, damat ve gelin adayını karşılaştırır. Gelin zengin olduğundan damat adayı ufak tefek kusurların bağışlanması için önceden uyarılmıştır.
Gelin adayı odaya topallayarak girer. Damat adayı çöpçatana bakar:
-Topal bu, der.
Çöpçatan başıyla onaylar. Damat gelinin saçlarını okşamaya kalkar. Peruk elinde kalır. Çöpçatana bakışlarıyla:
-Kel bu, der. Çöpçatan başıyla onaylar.
Damat adayı odadaki gümüş takımlara, antikalara bakar.
Onların da sahte olmasından şüphelenir. Çöpçatanın kulağına fısıldamak ister. Çöpçatan:
-Rahat konuşabilirsin, duymaz kulağı sağırdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi