
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Partili milletvekilleri ve başkanların bundan haberi var mı?
Haberi önceki akşam duyduk...
Hastanelerde çalışan taşeron işçilerinin cep telefonlarına bir mesaj gidiyor.
"Şu tarihte, şu saatte bir toplantı yapıyoruz, bu toplantıya mutlaka katılmanız gerekiyor"
Altında yer- saat bildirimi ve "Ak Parti Tepebaşı ilçe yönetimi" ibaresi yer alıyor.
Bazı işçiler gidiyor söz konusu toplantıya.
Bazıları da gitmiyor.
Gidenler için mesele yok. Belli ki çeteleyi tutanlar var.
Ama mesajın geldiği toplantıya gitmeyenlerin telefonları çalıyor ertesi gün.
-" Size mesaj gönderdik niye gelmedin toplantıya?" Diye sorgulayan bir ses.
Ardından aynı ses;
-" Şu tarihte bir toplantı daha yapılacak. Eğer bu toplantıya da gelmezsen Hastanede ki işin sıkıntıya düşebilir" diye devam ediyor sorgulama.
Belli ki Ak Parti, seçim için başlattığı çalışma kapsamı içine özellikle Devlet kurumlarında ki taşeron çalışanlarına baskıyı da eklemiş.
Konu "Ekmek parası" olduğu için de kimsenin direnemeyeceğini, böylelikle Ak Partinin zorla oy kazanma düşüncesi içine gireceğini hesap etmiş.
Önceki günün akşamında duyduğumuz, birkaç kişiden de teyit ettirdiğimiz bu olay dün Sakarya Gazetesinin manşetinde de yer aldı.
Belli ki Ak Parti taşeron işçiler ile ilgili "Madem bizim iktidarımız döneminde çalışıyorlar, o halde mecburen partimizin toplantısına katılıp seçimde bize çalışacaklar.Aksi halde işlerine son veririz" gibi son derece yanlış ve partizan bir tutum içine düşmüşler.
Merak ettiğimiz: Taşeron işçilere yapılan bu partizanca tutumdan Ak Partinin Milletvekilleri,İl Başkanı ve Tepebaşı ilçe Başkanının haberi var mı?
Doğrusunu söylemek gerekirse, haberleri varsa da yoksa da çok kötü bir durum bu.
Çünkü...
Oldukça net hatırlıyoruz ki, Anavatan Partisini de Türkiye de en güçlü olduğu bir dönemde işçi,memur ve geçici işçilere yapılan buna benzer baskılar zayıflatmış, yapılan baskıların tam tersi bir etki yapması sonucu Anavatan Partisinin çöküş süreci hızlanmıştı.
O nedenle..
Bu olup bitenlerle ilgili Ak Partinin Eskişehir'deki aktörlerine söylenecek tek bir söz var;
-"Yapabildiğiniz kadar baskı yapın, sandığa giren insanın vicdanını etkilemeniz mümkün değil"
Keşke işten atılma tehdidi yerine, o insanların çalışma şartlarını iyileştirme yoluna gidip, ekmek parası derdinde olan o insanların vicdanlarına hitap etme yolunu deneseydiniz.
İnanın partiniz açısından böylesi, bu yapılan baskıdan daha etkili olurdu.
---------------------------
Uluslararası alanda neyimiz kaldı?
Zeytinoğlu Eskişehir'in tek Holdingiydi.
Bünyesinde Esbank,Eston gibi büyük iştirakleri bulunan Holding yine Eskişehir'e bir Uluslararası Festival kazandırmıştı.
Zeydinoğlu Uluslsrarası Eskişehir kapsamında her yıl açılış konseri ile başlayan ve günlerce süren etkinlikler gerçekleştiriliyor ve bu sayede Eskişehir'in ismi hem Türkiye çapında hem de uluslararası boyutta duyuluyordu.
10 yıldan fazla sürdü bu festival.
Zeytinoğlu grubu talihsiz olaylarla karşılaşıp zor duruma düşmesine rağmen söz konusu Festivali sürdürdü.
Ama her şey bir yere kadardı.
Festivali devam ettirmeye imkan kalmadı.
Sonuç itibarıyla Eskişehir Festivali yapılamaz oldu.
Festivalin yapılamayışının eksikliği her yıl ciddi şekilde hissedildi.
Yıllar sonra Tepebaşı Belediyesi Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumunu başlattı.
5 yıl boyunca. Hem de her türlü haksız eleştiriye rağmen ısrarla devam etti sempozyum.
Her yıl bir önceki yılın daha ilerisine taşındı etkinlikler.
Çeşitli ülkelerden gelen sanatçı ve sanatseverler sempozyumlar süresince Eskişehir'le kenetlendi.
Ahmet Ataç seçilemeyince gelen yönetimin ilk işi Pişmiş Toprak Sempozyumunu sonlandırmak oldu.
Böylece, Zeytinoğlu Festivalinden sonra Eskişehir'in elinde kalan uluslararası tek etkinlik de sonlandırılmış oluyordu.
Neyse ki Ahmet Ataç 2009 da yeniden seçildi.
Bir önceki yönetimin son verdiği Pişmiş Toprak Sempozyumunu yeniden başlattı.
Bu yıl 7 ncisi düzenlendi sempozyumun.
Eskişehir'de yine uluslararası etkinlik havasını estirdi.
Konserler, tiyatro oyunları ve çalıştaylar ile sanatsal etkinlikler büyük beğeni topladı.
Sonuç olarak...
Eskişehir'in uluslararası tek etkinliği, Eskişehir'in tanıtımında büyük rol oynadı.
Umarız bu Festival yıllar boyu gelenek halini sürdürür.
Umarız...
Zeytinoğlu Festivali imkânsızlık ve ihmalden dolayı sona ermek durumunda kalmıştı ya...
Tepebaşı Belediyesinin Pişmiş Toprak Sempozyumu da ileriki yıllarda, Belediye yönetiminde kim olursa olsun siyaseten son bulma ile karşı karşıya kalmaz.
----------------
Tepebaşı'nda bundan sonra da istifalar olacak ama...
Tepebaşı Belediyesi'nde, Fuat Gürcüoğlu Belediye Başkan yardımcılığından istifa etti.
Gürcüodğlu Meclis içinden gelen başkan yardımcısıydı.
-"İstifa etmemde özel nedenlerim var" dedi ama, herkes bu istifayı "Aday olacak" şeklinde yorumladı.
Zaten meclis üyesi olan bir isim, yine meclis üyeliği için istifa etmeyeceğine göre...
Bu istifa "Belediye Başkan adayı olmak için istifa etti" şeklinde yorumlandı.
Bunu daha önce de yazdık, şimdi de yazıyoruz.
Tepebaşı Belediyesi'nde başka istifalar da olacak...
Ancak...
Bu istifaların da nedenini "Adaylık" meselesi oluşturacak.
Şöyle ki:
Tepebaşı Belediyesi'nde Başkan yardımcılığı yapan Erdoğan Aydoğmuş "Bu kadar memuriyet yeter" diyerek, meclis üyesi olma niyetine girmiş.
-"Yeni dönemde Meclis üyesi olup, Belediye Başkan yardımcılığını da yürütürüm" düşüncesi taşıyormuş.
Dolayısıyla...
Memurlar için tanınan süre içinde görevinden ayrılmayı düşünüyormuş.
Tepebaşı Belediyesi'nde danışman olarak görev yapan Erkan Uçkan da CHP'den meclis üyeliği için Odunpazarı bölgesinden müracaatını yapmış.
Dolayısıyla o da bir süre sonra Belediyede ki görevinden ayrılacak.
Diğer Başkan yardımcısı Melih Savaş'ın da yeni dönemde Meclis üyesi olma niyeti varmış.
Hatta...
Partinin eğitim programlarına başka bir şehirde katıldığı söylenilmeye başlanmış.
Haliyle...
Böyle bir niyet taşıyorsa o da bir süre sonra Tepebaşı Belediyesi'nde ki görevinden ayrılacak.
Sonuç itibarıyla...
Tepebaşı Belediyesi'nde Fuat Gürcüoğlu'nun dışında başka istifalar da olacak.
Ama şu bir gerçek ki, istifaların tek nedenini, mahalli seçimlerde Belediye Başkan ve meclis üye adaylıkları oluşturacak gibi...
------------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Yeni asker olan Cemal'e komutanı sormuş : -Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. peki ne yaparsın?
Cemal heyecanla cevap verir:
-Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım. Komutan tekrar sormuş.
-Peki, karşıdan geliyorsa?
-Karşıya ateş açarım, komutanım.
-Arkadan geliyorsa ? deyince komutan, Cemal dayanamamış:
-Komutanım, bu ordunun bir askeri ben miyim da?