Büyükerşen'in 5 nci dönem adaylığı ile ilgili olarak, isminin önünde bir şekilde "AK Parti" etiketi bulunanların öne çıkardıkları iki eleştiriden söz etmiştik önceki günkü yazımızda...
Özellikle sosyal medya üzerinden öne çıkartılan eleştiriden biri trafik, diğeri ise Büyükerşen'in yaşı idi.
Biz de, ne trafiğin ne de yaşının, Büyükerşen'in seçilmesinde etkili olmadığını belirterek "2014 seçimlerinde de trafik bu haldeydi ve Büyükerşen de genç değildi" hatırlatmasını yapmış, yazımızı da şu sözlerle tamamlamıştık:
-"AK Parti cephesinin, Büyükerşen'in aday olmayacağı veya olamayacağı hatta olmaması gerektiğine dair gerekçelerini sıralarken, trafik ve yaş konusu dışında yeni bir şeyler söylemesi gerekiyor. Açıkça görüldü ki, şehrin trafiği ve Büyükerşen'in yaş mevzusu seçmen üzerinde ve Büyükerşen aleyhinde herhangi olumsuz bir etki yapmıyor"
Yazı ile ilgili olarak aradı Dündar Ünlü...
İsmi AK Parti ile birlikte anılan, bir şekilde AK Parti ile ilişiği bulunan kişilerin gerek sosyal medya üzerinden, gerekse çeşitli yollarla yapmış oldukları eleştiri ve beyanların, Eskişehir'deki parti politikasını belirleyemeyeceğini söyledi önce.
Ardından da...
-"Benim ağzımdan bugüne kadar Yılmaz Büyükerşen'in yaşı ile ilgili tek bir cümle çıkmamıştır. Çıkmaz da" dedi.
Dündar Ünlü, seçimlere yönelik kimin aday olup kimin olmayacağı ile ilgili bir meraklarının olmadığını, bu konu ile gerçekten hiç mi hiç ilgilenmediklerini söylüyor.
Devamla da:
-"Bizim partimiz bu tür olaylara sığınacak bir parti kesinlikle değildir. Bunu artık herkesin biliyor olması lazım. Başkalarının zafiyetlerinden faydalanmak, bu zaaflar üzerinden hesap yapmak ve bunu seçim strateji haline getirmek falan bize yakışmaz." Dedi.
Başka partilerin adayları üzerinden hesap yapmadıklarını söylüyor Dündar Ünlü...
-"Haliyle, başka partilerin adaylarının kim olacağı, aday olacağı söylenen isimlerin herhangi bir zaafının olup olmadığı biz zerre kadar ilgilendirmiyor. Bizim hesabımız kimin hangi partiden aday olup olmayacağı üzerine kesinlikle değildir. Biz kendi hesabımızı yapıyor ve o yönde de yarın seçim olacakmış gibi çalışmalar sergiliyoruz." Diye ifade ediyor.
Ünlü son olarak, bugüne kadar yapılan mahalli seçimlerde, özellikle de partisinin göstermiş olduğu adaylar konusunda, gerçek anlamda bir ölçüşme yaşanmadığını da sözlerine ekleyip; "İşte yapılacak olan ilk seçim, gerçek anlamda bir ölçüşmenin de yaşanacağı bir seçim olacak ve biz bu seçimi kazanacağız" diyerek sözlerini noktalıyor...
***
O kadar rahat uyuyoruz ki, uyanamıyoruz...
Rize'de, Atatürk heykelinin kaldırılması sonrasında yaşanan tepki ortada.
Tepki devam ederken bir işçinin kaldırılan heykelin tümseğine çıkarak "yeni Ata'nız benim" diye bir fotoğraf çektirip paylaşması, tepkileri daha da arttırdı.
Yaşanan bu olaylar üzerine bir okurumuz bir mail göndermiş.
Aynen yayınlıyoruz gönderilen maili:
"İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler... Trene binerler ve kompartımana çekilirler.
Ertesi gün, yaveri, Atatürk'ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır. Yaveri: "Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde; niye böylesiniz", der.
"Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, uyumadım kalktım", der.
Yaveri: "Aman Paşam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik", der.
Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir:
"Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil; milletimin rahat uyuması".
Ne diyelim?
Atamız sayesinde ne kadar rahat uyuyoruz ki; hala uyanamıyoruz...
***
Eski Vali mecliste "Hayır" diyeceğini duyurdu.
-Devlet teşkilatında milli mirası ve tecrübeyi bugünün bilgisiyle harmanlamadan yapılacak değişiklikler vatan-millet-devlet ahengini bozar...
-Ülkemiz-devletimiz her önüne gelenin fantastik-tuhaf-çılgın heveslerini hayata geçireceği; ya da yanılgılarını yaşatacağı kadar güçlü değil.
-Daha maddelerine geçilmeden gelen değişiklik haberleri anayasa teklifi metninin ne kadar sağlam (!) olduğu hakkında bir fikir vermektedir.
-Kötü aletlerle mükemmellik olmazmış. Yanlış yöntemle güzel ve doğru bir sonuç elde edilmesi de mümkün değil.
Bu sözler, Eskişehir eski Valilerinden ve halen MHP bursa Milletvekili olan Kadir Koçdemir'e ait.
Başkanlık sistemi ve anayasa değişikliğine karşı olduğunu sosyal medya üzerindeki hesabından ifade ettiği sözler bunlar.
Kadir Koçdemir bu sözleriyle gündeme bomba gibi düştü.
Genel başkanıyla fikir ayrılığını ortaya koyup, başkanlık oylamasında "Hayır" oyu vereceğini bir anlamda duyurdu.
Bu çıkışıyla, kendi partisi içinde tepki de gördüğü oldu, takdir de...
***
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM...
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır:
-Bizim Amerika'da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...
Derken Avrupalı söz alır ve:
- Bizim Avrupa'da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız... Sıra bizim Temel'e gelir ve başlar anlatmaya:
-Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havada kalanlar halka hizmet olarak geri döner...
