
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Partililer ilk yapacağını son yaparsa...
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde AK parti çoğunluğu var.
Belediyenin yönetimi CHP'de ama mecliste AK Partili çoğunluğun borusu ötüyor.
Bu yüzden...
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde AK Partililerin onaylamadığı hiçbir madde kabul edilmiyor.
İşte bu nedenle Büyükşehir belediye başkanı zaman zaman "Hizmet görmememiz engelleniyor" diyor.
Büyükşehir belediye Başkanının bunu her söylediğinde ise AK partililer çıkıp "Bizim kimseyi engellediğimiz falan yok" cevabı veriyor.
Bu cevabı verirken de, mecliste oy birliği ile kabul edilen maddelerin sayılarını veriyor AK Partililer.
Belki de haklılar engellememe konusunda.
Ancak...
Bazen öylesine anlaşılmaz bir tavır içine giriyorlar ki, adeta Büyükşehir Belediye Başkanını engellediklerini resmen ve kendi elleriyle tescil ediyorlar.
Tıpkı, yeni otobüs alımı ile ilgili olarak mecliste sergiledikleri tavır gibi.
-Belediye yönetimi, toplu taşımada kullanılmak üzere yeni otobüsler almak istiyor.
-Bu otobüslerin kredi ile alımı için de başkana yetki verilmesini talep ediyor meclisten.
-Meclisin AK partili çoğunluğu bunu kabul etmiyor.
-Sonraki oturumda AK partililer "Yeni otobüs alınacaksa 60 tane değil 100 tane alınmalı" önerisini getiriyor.
-Belediye yönetimi "Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz" deyip, kabul ediyor bu öneriyi.
-Hemen gündem maddesi oluşturulup, 100 otobüs alımı ile ilgili konu meclise getiriliyor.
-Şu işe bakın kı, AK Partili meclis çoğunluğu, kendi önerileri olan 100 otobüs alımı ile ilgili maddeye ret oyu veriyor.
-Aynı mevzu önceki gün yeniden meclise geliyor ve bu defa AK partililer kabul oyu verip, yeni otobüslerin alımı için başkana kredi yetkisi vermiş oluyor.
Tüm bu anlattıklarımız 4 ay sürüyor.
Kaybedilmiş tam 4 ay.
AK partililer bu tutumlarıyla ve kendi önerilerini bile ret eden tavırlarıyla tam 4 ay kaybettiriyor.
Diğer bir değişle...
Belediye yönetimini bu davranış ve tutumlarıyla,4 ay boyunca engellediklerini resmen tescil ediyor.
Şimdi:
Bir konu ile ilgili iki farklı görüşünüz olabilir.
Bunlardan birisi olumlu, diğeri olumsuzdur.
Çok tasvip etmiyoruz ama, hadi "çekimser" seçeneğini de koyalım, görüş sayısı 3 olsun.
Yanlış da olsa bu 3 görüşten birini savunursunuz değil mi?
Vereceğiniz karar Eskişehir'in genelini ilgilendiriyorsa ve siz de meclis üyeliği gibi vebali olan bir görev yapıyorsanız, karar aşamasında daha hassas olmanız gerekir.
Ama nerde?
Büyükşehir meclisinde bulunan AK partili çoğunluğu, söz konusu bu otobüs alımı maddesinde tam anlamıyla çuvallamış, ilk yapacağını son yaparak, bu meselede Eskişehir'e 4 koca ay kaybettirmiştir.
Daha da kötüsü...
Kendi önerisi de dahil olmak üzere 4 ay boyunca ret ettiği bir maddeyi 4 ay sonunda kabul ederek, belediye yönetimini engellediğini adeta insanların gözünün içine sokmuştur.
O yüzden...
AK Partililer bundan böyle Büyükerşen'in "Engelleniyoruz" açıklamasına "Engellediğimiz falan yok" cevabı vermesin.
Bunun yerine...
-"Bazen mecliste şakülümüz kayıyor bu da ister istemez zaman kaybı yaratıyor" gibi daha gerçekçi gerekçeler ortaya koysun...
***
Yunus'u sahiplenmek mi derdimiz?
Eskişehir'in uzun yıllardan beri Yunus Emre'yi sahiplenme çabası var.
Bu çaba, bazı yıllar gerçekten can hıraç verildi...
Bazı yıllarda ise, laf olsun diye...
Bu sene de kutlandı Yunus emre Haftası.
Sessiz sedasız.
Adeta "laf olsun" ya da "yapmış olmak için yapılmış" biçimde.
Hatta.
CHP'lilerin ayrı, AK partililerin ayrı ayrı yaptıkları kutlama ile geçti hafta.
Her neyse geçti gitti.
Zaten mevzuumuz bu da değil.
Bize göre:
Eskişehir'in yunus Emre'yi sahiplenmesi, ya da Eskişehir'e tescillenmesi çabasında yıllardır yapılan bize göre büyük bir hata var...
Hata, Yunus Emre'yi Eskişehir ile özdeşleştirme çabası...
Yani...
Bir anlamda son yapılacak olan işin ilk olarak yapılması.
Şimdi şöyle düşünün...
Birileri çıktı, "Tamam yahu, Yunus Emre Eskişehir'in tescilinde" dedi. Ne olacak?
Daha doğrusu, bunun Eskişehir'e ne gibi bir katkısı olacak?.
Aslında anlatmak istediğimiz şu;
Mevlana için taa Konya'ya gidildiği gibi, Yunus Emre için de Eskişehir'e gelebiliyorsa insanlar ne mutlu...
Yok, Eskişehir'e özellikle yunus Emre için gelinmiyorsa, bu işte bir sıkıntı var demektir.
Anlayacağınız...
Eskişehir olarak yıllarca kaybettiğimiz zaman zarfında keşke, bizzat Yunus Emre için Eskişehir'e özel olarak gelinmesini sağlayacak bir şeyler yapabilseydik...
Türkiye'nin her yerinden insanlar, sırf Yunus Emre için Eskişehir'e gelme ihtiyacı duysalardı...
Keşke...
Eskişehir'de, bir "Yunus Emre" turizmi yaratmış olabilseydik...
O zaman, zaten Yunus Emre Eskişehir'e kendiliğinden tescillenecekti...
Ne diyelim?
Bu işte gerçekten yıllarca yanlış yaptık...
Belki hala da yapmaya devam ediyoruz...
***
Fransız sanatçıdan Eskişehir çizimi...
Anemon Otel'de 2. Anadolu Animasyon ve Dijital işler festivali var.
Birincisi geçtiğimiz yıl yapılmıştı, 2 ncisi dün başladı.
Animasyon devasa bir sektör konumunda.
Türkiye ve Dünya'nın bu sektördeki en önemli isimleri ve firmaları bu festivalde buluştu.
Dün başlayan festivalin bir özelliği de, paneller, konferanslar, ödül töreni gibi etkinliklerinin yanı sıra, sektör sahip ve yöneticileri ile Üniversite öğrencilerinin buluşmasının sağlandığı bir iş görüşme ortamı oluşturması.
Tabii ki festivalin en ilginç etkinliği ise, Fransız sanatçı Thomas Dartıgues tarafından canlı Eskişehir çizim şovunun olması.
Fransız sanatçı Thomas Dartıgues canlı Eskişehir çizimin dan sabah festivalin başlamasıyla birlikte başladı.
Çizim bugün bitecek ve Fransız sanatçının elinden Eskişehir ortaya çıkmış olacak...