
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AK Partililerin Büyükerşen'in adaylığı konusunda yeni bir şeyler söylemesi gerekiyor
2009 seçimlerinde Yılmaz Büyükerşen 3 ncü kez Büyükşehir belediye Başkanı seçilmişti.
Büyük bir çoğunluk "Bu onun son dönemi olur" diye düşünüyordu.
AK Parti cephesinde ise "Dördüncü dönemi göremez" tahminleri yapılıyordu.
Hatta...
AK Parti cephesinde, Büyükerşen'in 4 ncü dönem için aday dahi olmayacağına kesin gözü ile bakılıyordu.
Bu tahmine dayanak olarak da iki konuyu ön plana çıkartıyordu AK Partililer.
1-Eskişehir'de içinden çıkılmaz bir trafik sorunu vardı.
2-Yılmaz Büyükerşen'in 4 ncü dönem adaylığına denk gelecek olan seçim tarihinde yaşı 77-78'lere ulaşmış olacaktı.
AK Partili cenah bunu konuşurken, Yılmaz Büyükerşen "Aday olacak mısınız?" şeklindeki sorulara:
-"Bugünden bir şey söylemek doğru olmaz. Hele şu elimizdeki işleri bir bitirelim. Kim öle kim kala" gibi yuvarlak laflar söylüyordu.
Fakat...
Çeşitli sohbetler esnasında yapılması gereken işlerden bahsederken de "O'nu bir dahaki döneme yapabiliriz" gibi lafları ağzından kaçırıp, yeniden aday olacağının ipuçlarını veriyordu.
Neticede...
2014 seçimlerinde aday oldu Yılmaz Büyükerşen.
AK Partililerin söylediği gibi, Eskişehir'de içinden çıkılmaz bir trafik vardı ve Yılmaz Büyükerşen'in yaşı da bir hayli fazlaydı.
Buna rağmen Büyükerşen 4 ncü dönem büyükşehir belediye başkanlığını hem de oylarını arttırarak kazandı.
Şimdi, adeta tekerrür eden bir süreç yaşanıyor Eskişehir'de.
AK Parti cephesi, Yılmaz Büyükerşen'in 5 nci dönem için aday olmayacağını düşünüyor.
Tıpkı bir önceki seçim süreci gibi:
-"Nasıl olsun ki, bu trafik ve bu yaş'ı ile 5 nci dönemi göremez" sesleri yükseliyor aynı cenahtan.
Büyükerşen ise "Aday olacak mısınız?" şeklindeki sorulara, tıpkı önceki seçim sürecinde olduğu gibi "Bugünden bir şey söylemek doğru olmaz. Hele şu elimizdeki işleri bir bitirelim. Kim öle kim kala" şeklinde yuvarlak cevaplar veriyor.
Hatta...
Yine bir önceki seçim öncesi sürecinde olduğu gibi Büyükerşen, çeşitli sohbetler esnasında yapılması gereken işlerden bahsederken de "O'nu bir dahaki döneme yapabiliriz" gibi lafları ağzından kaçırıp, yeniden aday olacağının ipuçlarını veriyor.
Sonuç olarak...
AK Partililerin "Aday olmaz" tahminleri tutmuyor.
Çünkü aday oluyor.
Aday olmayacağına dair dayandırdıkları ve seçim stratejisi yaptıkları trafik ve yaş mevzusu da seçmen üzerinde etkili olmuyor.
Çünkü Büyükerşen bu söylenen iki hususa rağmen, hem de oylarını arttırarak yeniden seçiliyor.
O halde...
AK Parti cephesinin, Büyükerşen'in aday olmayacağı veya olamayacağı hatta olmaması gerektiğine dair gerekçelerini sıralarken, trafik ve yaş konusu dışında yeni bir şeyler söylemesi gerekiyor...
Eğer AK partinin gerekçeleri, bir önceki seçim öncesinde olduğu gibi trafik ve yaş ile sınırlı kalırsa, sonuç da bir öncesi seçimle aynı olur, haberiniz olsun...
......
Birileri hala görmek istemiyor ama...
Piyasalar da ekonomik krizden ötürü adeta kırılıyor.
Dünya'ya mal ihraç eden koca koca firmalar 200 TL parayı ödeyemez duruma gelmiş.
Gözünü ticaretle açmış insanlar;
-"40 yıldır böylesine kötü bir durum görmedim" diyor.
Neredeyse her sohbet ettiğimiz işadamı, ilk kez çekinin arkasının vurulduğundan yakınıyor.
15 bin kişiye verilecek olan faizsiz kosgeb kredisi için 200 bin müracaat oluyor.
Gelinen noktada tablo öylesine bir hal almış ki...
Direnme ve ayakta kalabilme adına yapılabilecek her şey yapılmış.
Yani...
İşçi çıkartılmış, giderler sıfıra indirilmiş, üretim yavaşlatılmış, yatırımlar rafa kaldırılmış.
Yine de gün kurtarılamaz hale gelinmiş.
Şöyle bir dolaşın çarşıda.
Kapanan işyerlerinin haddi hesabı yok da...
Açılan işyerlerinin de yarısı Telefoncu, diğer yarısı ise Simitçi, ciğerci, çiğ köfteci dükkânları...
Bu aslında her şeyi açıklıyor...
İnsanlar haberleşebilmek için kontör, karınlarını doyurmak için ise simit yiyor.
Buna rağmen birileri hala kriz olmadığını söylüyor.
Bir türlü kabul etmiyorlar yaşananları.
Neredeyse işçi çıkartanları "fırsatçı", iflas edenleri "Beceriksiz" ilan ediyorlar.
Ama, yaşanan krizi ve bu krizin yarattığı tahribatı...
Yaşayan biliyor.
Ne diyelim...
Birilerinin krizi kabullenmesi için, galiba telefoncu ve simitçilerin de dükkânlarına kilit vurması gerekiyor...
.....
Doğru mu doğru...
CHP'nin Pazar toplantısında söz alıp konuşmuş Erdal Çakıcıer.
"Biz burada Tepebaşı ilçe başkanını görmek isteriz, belediye başkanlarımızı görmek istiyoruz. 3 milletvekilimizi hiç olmazsa bir tanesini burada görmek istiyoruz, parlamentoda yapılan çalışmaları gelişmeleri vekillerimiz aracı ile Eskişehir'e ve partililerimize duyurulmasını istiyoruz. İl Başkanı ve yönetimine bu konuda gayret göstermesini istiyoruz" demiş...
Doğru mu? Doğru...
.....
Biraz da gülmek lazım
Bir arkadaş topluluğu içindeki Kemal'in garip bir inanışı varmış!..
En kötü durumlara düşse dahi ,''öyle demeyin siz!..Beterin beteri vardır!..'' der dururmuş.
Arkadaşları da onun bu aşırı iyimserliğine takılırlarmış.
Düşünmüşler,''şuna bir oyun oynayalım.'' demişler.
Akşam Kemal kahveye gelince oyun başlamış.''Yahu duydun mu bizim Necati nin başına gelenleri?'' Dün gece aniden dönüp, pat diye eve gelmiş, bir de ne görsün!.. Karısı Necla, bir dostuyla yatakta değil mi ?..Çekip tabancayı ikisini de anında vurup, öldürmüş!..O da şimdi içerde!..
Kemal, yine derin bir ''Oh'' çekip '' Çocuklar!..Beterin beteri vardır!..'' demesin mi..
Birisi atılmış '' Oğlum, bundan daha beteri ne olabilir ki?..' diye isyan edince Kemal duruma açıklık getirmiş; ''Olmaz olur mu hiç!.. Ya Necati önceki gece evine gelseydi!..
Şimdi ben de burada olamayacaktım!..'