
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
AK PARTİ'NİN BİTMEYEN ŞANSSIZLIĞI!
Ak Parti'nin hastalığıdır bu "tanıtamama" işi...
Aradan geçen onca zamana karşın bir türlü çözemediler bu işi.
Çünkü karşılarında "iletişimin profesörü" olduğu için, tüm iktidar hizmetleri arka planda kaldı.
***
Aslında Ak Parti Eskişehir'de şanssız başladı hizmetlere.
Öyle ki;
Büyükerşen şehrin başına geçtiğinde Eskişehir adeta büyük bir kasaba görünümündeydi.
Büyükşehir Belediyesi imkanlarını kullanmasını bilen Büyükerşen işe çok hızlı başladı.
Özellikle ilk döneminde neredeyse her gün şehirde bir yerler değişiyordu.
Kah Porsuk güzelleşiyor, kah tramvay rayları döşeniyor, şehrin her yerinde heykeller, tiyatro, opera binaları yükseliyordu.
Yani Eskişehir kasaba görüntüsünden kurtulup, şehir hüviyetine dönüyordu.
Şehrin yaşadığı bu muazzam dönüşüm elbette Eskişehirliler tarafından da büyük takdir görüyordu.
O takdir, Ak Parti'nin en güçlü olduğu dönemde bile Büyükerşen'i yıkamadı.
Partisi yüzde 1-2'lerde gezen Büyükerşen'in buna rağmen seçim kazanması, gelecekte kazanacağı diğer seçimlerinde habercisiydi.
Çünkü Eskişehir'de; "parti değil, kişiler kazanır" mantığı o seçimle birlikte oturmuştu.
Ondan sonraki seçimlerde ise Eskişehirliler oy pusulalarında önce Büyükerşen, ardından Ahmet Ataç'ın ismini aramaya başladı.
Gördüklerinde de oy mührünü basmaktan geri kalmadılar.
Hem de partili kimliklerini bile kenara bırakarak...
***
Elbette değişim daha sonra sürdü.
Dev parklar geldi...
Şehrin sosyal hayatı hızla değişim gösterdi.
Kentin genel görünümü bir Avrupa şehrini andırmaya başladı.
Ak Parti ise o anlarda ülkenin kronikleşmiş işleriyle meşguldü.
Hastaneler, kamu kurumları, şehre çıkan yollar, hızlı tren falan.
Kent merkezine neredeyse hiç yatırım yapmadılar.
Bu yüzden şehir merkezinde bir taşın yeri değişse bile, vatandaş bunu Büyükerşen ya da Ahmet Ataç'tan bilmeye başladı.
***
Şehir merkezindeki işler ancak Kemal Unakıtan ile birlikte gelmeye başladı.
Çevreyolunun üç şeride çıkarılması muazzam bir işti mesela.
Üst geçitlerin yapılması, batçıkların ortaya çıkması, şehrin farklı noktalarında da yine şehir trafiğine yönelik hizmetler başladı.
Kamu binaları tek tek yenilendi.
Yeni Adliye, Vergi Dairesi falan dikkat çeker oldu
Ardından demiryolunun yer altına alınması projesi çıktı geldi.
Ancak tüm bunlar yapılana kadar yukarıda saydığımız algı, şehir insanına çoktan yerleşti.
Yani "yapılan her işin Büyükerşen tarafından yapıldığı algısı."
***
Demiryolu yer altına alınırken, çalışmaları izleyen bazı vatandaşların aralarında yaptığı bir sohbeti hiç unutmayız.
Dev projeye bakan vatandaşlardan birisi şunu söylüyordu;
"Büyükerşen amma büyük işler yapıyor!"
"Haklısın, O olmasaydı bunlar olmazdı" diyordu diğerleri de...
HHH
Örnekleri çoğaltabiliriz ama lafı uzatmayacağız.
Tüm şehrin "İktidar partisi yaptı" dediği yegâne proje var, sadece onu söyleyelim...
O da "Yeni stadyum"
Şehirde kime sorarsanız sorun "Stadyumu Ak Parti yaptı" diyor.
Hatta şehrin pek çok kesimi bu proje için iktidar kanadına minnet duyuyor.
Fakat gelin görün ki;
Tam stadyum biterken bu kez de Eskişehirspor küme düşüyor.
Başta da dedik ya;
Şu tanıtım işi Ak Parti için şanssız başladı diye...
Tam stat biterken takımın küme düşmesine diyecek başka bir söz de yok artık;
Sadece; "Şanssızlığın da bu kadarı!"