1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ak Partinin Eskişehir'de en büyük şansı, böyle bir CHP nin olması...

-Almanya gezisinden dönen Büyükerşen, Balıkesir Genç İşadamları derneğinin konferans davetini görüyor.
Yanında ki Milletvekili Kazım Kurt ve birkaç kişiye;
-"Hadi kalkın gidelim" diyor ve gidiyorlar.
CHP allak bullak oluyor.
-"Vay teşkilata haber vermeden nasıl gider?" "Niye yanında o adamları götürür?" ve benzeri laflar havalarda uçuşuyor.
Teşkilat Büyükerşen'e, Büyükerşen teşkilata küsüyor.
Bu durum 1 Mayıs kutlamalarına bile yansıyor.
Ne teşkilat yöneticileri Büyükerşen'in yanına gidiyor, ne de Büyükerşen teşkilat yöneticilerinin.
-"Olacak iş mi?" diyeceksiniz ama, oluyor işte...
-Odunpazarı meclisi yapılıyor.
CHP li meclis üyesi İbrahim Arslan, bir soru önergesi vermek istediğini söylüyor.
Grupta ki diğer CHP'liler;
-"Bu da nereden çıktı şimdi?" diye şaşırıyor.
Şaşkınlığı geçen bazı CHP'li meclis üyeleri, soru önergesi vermekte ısrarlı olan İbrahim Arslan'a;
-"Yahu kendi kafana göre nasıl hareket edersin. Böyle bir şeyi grup toplantısında falan konuşmadık. Canın isteyince soru önergesi veremezsin. Bu işin de bir ciddiyeti var" deseler de, İbrahim Arslan;
-"Grup toplantısı yapmadık ki. Yapsaydık size de vereceğim soru önergesinden haberdar ederdim" diyor.
Sizin anlayacağınız...
Ak partililerin çoğunlukta olduğu Odunpazarı meclisinde CHP li üyeler birbirine giriyor.
Dahası...
İbrahim Arslan'ın kendi kafasına göre soru önergesi vermesine sinirlenen CHP li meclis üyeleri, meclisi terk ediyor.
Hem de...
Ak Partili meclis üyelerinin keyiften dört köşe olduğu bir anda yaşanıyor bu anlattıklarımız.
Sonuç olarak...
Mahalli seçimler gelip kapıya dayanmış.
İktidar partisinin "Eskişehir'de belediyeleri nasıl alacağız?" sorusunun cevabını kara kara düşündüğü bir sırada CHP'de bunlar oluyor.
Sonra da "İki CHP'liyi bir odaya sokun, dışarıya üç kişi çıkarlar" dediğimizde suçlu biz oluyoruz...
Bu güne kadar pek çok defa söyledik, yine de söylüyoruz...
Ak partinin Eskişehir'de Belediyeleri kazanma şansı kağıt üzerinde sıfır görünse bile, böyle bir CHP olduğu müddetçe her an Belediyeleri kazanma ihtimalleri olacaktır...
Çünkü bu ihtimalleri Ak parti değil, bizzat CHP yaratıyor.
.......

Biz niye anlamadık? Onlar ne anladı?
Eskişehir'e yeni bir Stadyum yapacaklarını kendileri açıkladılar.
Karşılığında hiçbir beklenti olmadan yapılacağını da eklediler.
Sonradan, yeni stadyumun TOKİ tarafından yapılacağını açıkladılar.
TOKİ'nin karşılıksız hiçbir şey yapmayacağını söylemeye başladılar.
Yeni Stadyum yapma karşılığında, mevcut Atatürk Stadyumunun TOKİ ye verileceği çıktı ortaya.
TOKİ nin, Atatürk Stadyumu arazisi üzerinde küçük bir bölüme inşaat yapılacağı söylendi sonra.
TOKİ; tüm alan üzerinde Konut ve ticaret planlaması yaptı ardından.
Yeni stadyumun mevcut yerine yapılacağını açıkladı Devletin valisi.
Aradan bir hafta bile geçmedi.
Yeni Stadyumun Sazova'ya yapılacağını açıkladı Devletin vekilleri.
Yeni Stadyumun projesi çizildi dediler, kimse görmedi.
"Bari bir resmini gösterin" denildiğinde "Napacanız. Yapıyoruz işte" cevabı verildi.
Uzatmayalım...
Tüm bu süreç içinde ne denildiyse tersi yapıldı.
Sonuç olarak da, hiç kimse bu süreçte ne olup bittiğinden hiçbir şey anlamadı.
Hala da ne olacağından hiç kimsenin haberi yok.
Durum böyleyken İktidar partisinin vekilleri çıkıp;
-"Anlatıyoruz anlatıyoruz anlamıyorlar" diyerek, insanların zekasıyla dalga geçiyor.
Biz anlamadık olup biteni ama, onların ne anladığını da anlatalım isterseniz.
Bize göre onlar üç şey anlamış tüm bu süreçten.
1- TOKİ Eskişehir'e yeni bir Stadyum yapacak.
2- Yapacağı yeni stadyum karşılığında Atatürk Stadının paha biçilmez arazisinin sahibi olacak.
3- Burada yaratacağı rant merkezlerinin yanı sıra Eskişehir'e bir de meydan lütfedecek.
Galiba bu süreçten anladıkları sadece bunlar olsa gerek...
.........
Küfürcü milletvekiline teselli...
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde...
Ülke iradesinin temsil edildiği çatı altında.
Ve en önemlisi de...
Sayısız Bayan Milletvekilinin önünde Ak partili bir Milletvekili çıkıyor ve diğer bir Milletvekiline ana avrat sövüyor.
Sonrasında da...
"Özrü kabahatinden büyük" derler ya, tıpkı bu söz misali "Ben O'nun anasının öldüğünü bilmiyordum" diyebiliyor.
Önce Bülent Arınç haşlıyor ana avrat söven Milletvekilini.
Ardından Başbakan bizzat açıklama yapıp "Kesinlikle onaylamıyorum" diyor.
Partisi, disiplin kuruluna sevk ediyor ağzı bozuk milletvekilini.
Tüm bunlar yaşanırken, Eskişehir'in bayan Milletvekili Mecliste bu vekil arkadaşının yanına gidiyor.
Elini omzuna koyuyor ve teselli ediyor.
Bu arada ne söylüyor bilemiyoruz tabii.
Ya "Olur böyle şeyler" diyor...
Ya da başka bir şey...
Ve bu an, gazetelerin birinci sayfasına işte bu şekilde yansıyor.
Ne dersiniz?
Acayip bir durum değil mi?
İnsan şöyle bir kafasında olup bitenleri süzgeçten geçirdiğinde...
Ya; Bülent Arınç ve Başbakan'ın, küfürcü Milletvekiline karşı gösterdiği tepkiyi samimi bulmuyor...
Ya da Eskişehir'in bayan milletvekilinin tesellisini...
Ama ortada büyük bir tezat olduğu bu fotoğrafla bile ortaya çıkıyor...
.........


BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki,
- Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak.
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik.

Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.
Hoca arkasından seslenmiş
- Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?
Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış
- Tanısana hadi lan tanısana kim olduğumu!

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi