1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

AK Partinin yeni il başkanı...

AK partide il ve Odunpazarı yönetimleri görevden ayrıldı.
Daha doğrusu, istifa etmek durumunda kaldı.
Aksi takdirde görevden alınacaktı.
Şimdi Ak Parti yeni İl Başkanı arıyor.
İl başkanı olabilecek isimler tek tek Ankara'ya, Genel merkeze çağırılıyor.
Bu isimlerin büyük bir bölümü görüşmelerini yaptı.
Bazıları ise daha görüşmüş değil.
Ankara'ya davet edilerek görüşülen isimler arasında, görevden ayrılan yönetimde olan isimler de var başka isimler de.
Örneğin Osman Yüksel,Fikret Dönmez ve Murat Canözer gibi eski il başkanlığı yapmış isimler var çağrılanlar arasında.
Volkan Doğan, i.Hakkı Civelekler gibi ayrılan yönetimler içinde yer almış isimler de var.
Bunun yanı sıra...
Ahmet Yapıcı, Zihni Çalışkan, Sıtkı Karaca gibi meclis üyeleri ile, eski Milli Eğitim müdürü Ertuğrul Dindar, Büyükşehir adayı Harun Karacan, Has parti kökenli İbrahim Atıcı ile, eski yöneticilerden müteahhit Ali Demirel de var.

BİR İSİM BELİRLENECEK AMA...
AK parti, Eskişehir'de görevden ayrılmak zorunda kalan Süleyman Reyhan'ın yerine yeni bir il başkanı atayacak.
Atanacak yeni il başkanı da muhtemelen bu isimlerden biri olacak.
Yeni il başkanı bu isimler arasından seçilecek seçilmesine ama, belirlenecek ismin özelliği ister istemez bir tartışmaya da neden olacak.
Örneğin:
Yeni il başkanı, görevden ayrılması istenilen eski yönetim içinden biri olursa, partililer "Şimdi biz bu işten ne anladık ki? Madem eski yönetimden biri il başkanı yapılacaktı, o halde eski yönetimin görevden ayrılması niçin istenildi?" diye düşünecek.
Yeni il Başkanı, eski il başkanlığı yapmış isimlerden biri olursa, partililer bu kez "Genel merkezin aklı başına yeni mi geldi? Madem bu isimler göreve getirilecekti, bu daha önceki yıllarda niçin yapılmadı. Yapılmış olsaydı belki de Belediyeler kaybedilmeyecekti" diye tepki gösterecek.
Hatta...
Belediye meclis üyelerinden biri olsa, "Seçimde yoktular, il başkanı oldular" diyecek birileri.
Sadece bu mu?
Karacan olsa "partiyi ele geçirdi"
Ertuğrul Dindar olsa, "Bakanın adamı"
İbrahim Poyraz olsa, "milletvekili kardeşi"
İbrahim Atıcı olsa "Has partiden gelip il başkanı oldu" diyecekler.
Sonuç itibarıyla, yeni il başkanı kim atanırsa atansın, parti çevresinde atanan ismi olumlu bulanlar da olacak, olumsuz bulanlar da...

NASIL BİR İL BAŞKANI OLMALI?
Yukarıda da söyledik, Eskişehir AK partide yeni il başkanı, muhtemelen yukarıdaki isimlerden biri olacak.
Genel merkez, yukarıdaki isimlerden hangisini, kendine göre hangi kriterleri göz önüne alarak atayacak bilemiyoruz.
Ancak...
Bize göre, yeni il başkanının üzerinde taşıması gereken bazı özellikleri var.
Bir kere, Eskişehir'in hassasiyetlerinden haberdar biri olması lazım yeni il başkanının.
İsmi, sadece bir cemiyet, vakıf, dernek gibi küçük topluluklar ile anılıp tanınmamalı.
Sadece belirli bir çevrenin ismi olarak tanınmaması, Eskişehir'de her türlü görüşe sahip çevre ile iletişim kurabilen biri olması lazım.
Bir kere, tanınırlığının mutlaka olması gerekiyor.
Saygınlığının ve parasının olması da önemli bir kriter.
SİYASET PARA İLE OLUYOR
Ne kadar karşı çıkarsanız çıkın, siyaset yapmanın iki vazgeçilmez kuralı var.
Birincisi: Siyasetin hammaddesi insandır.
İkincisi de, Siyaset parasız yapılmaz.
Şöyle bir bakın Eskişehir'deki partilere.
Cumhuriyet Halk Partisinin kendisine ait bir binası var. Hem de AK partili Belediyenin yardımlarıyla yapılmış bir parti binası bu.
Demokrat Parti de kendi binasında.
Kapatılan Anavatan partisinin bile kendisine ait bir binası vardı.
12 yıldır iktidarda olan bir parti, Eskişehir'de halen kirada.
Bu bile, Eskişehir'deki AK parti yönetimlerini değerlendirme adına bir ölçü sayılır.
Sözün kısası...
Kesinlikle bir adres göstermek niyetinde değiliz ve yanlış anlaşılmasın ama...
Yeni atanacak il başkanı işi gücü yerinde, paraya ihtiyacı olmayan, gerektiğinde de parti için cebinden para harcayabileceği gibi, para toplayabilecek de bir isim olmalıdır.
Biz böyle diyoruz ama...
Sonuçta, il başkanının kim olacağına Genel merkezin sunduğu dört isimden birini belirleme kararı, Recep Tayyip Erdoğan'ın olacaktır...
......

Biz yazmaktan bıktık
Çevreyolu düzenlemesi kapsamında Eskişehir'in en önemli kavşaklarından biri olan Kartal kavşağı da yeniden düzenlendi.
Uzun süre, yol çalışmaları nedeniyle kapalı kalan kavşak, geçtiğimiz aylarda yapılan düzenleme ile birlikte trafiğe açıldı.
Böylelikle...
Hem Ankara yönünden gelen araçlar, hem de İstanbul tarafından gelen araçlar kartal kavşağından şehre dönüş yapabilme imkanı buldu.
Buldu bulmasına ama...
Kartal kavşağında yapılan düzenleme, sürücülerin bir hayli kafasını karıştırdı.
Zira...
Kartal kavşağı önünde yapılan düzenleme ile sürücüler adeta yol üzerinde bulmaca çözer hale geldi.
Nedendir bilinmez; sinyalizasyon sisteminin de kurulmadığı kavşakta büyük bir sıkıntı var.
Ankara'dan geliyorsunuz örneğin.
Sol'a dönüş yapıp, ismar'ın önünden şehir merkezine gireceksiniz ya, adeta 8 çiziyorsunuz.
Bu arada karşınıza birden ismar'ın kaldırımı çıkıveriyor.
Bu arada, sağdan sola, soldan sağa gidecek araçların ortasında buluveriyorsunuz kendinizi.
Sonuç olarak...
Yukarıda da söylediğimiz gibi Eskişehir'in en önemli kavşaklarından biri olan Kartal Kavşağı'nda düzenleme yapılıp, kavşak trafiğe açıldı.
Ancak...
Düzenlenen kavşak labirentten farksız hale geldi...
Biliyorum. Defalarca yazdım bu konuyu bu köşede.
Ama...
Demek ki kimse rahatsız değil bu durumdan.
Niye rahatsızlık duymuyorlar bilemiyorum?
Fakat...
Söz konusu kavşağın hem düzenleniş biçimi, hem de trafiği düzenleyecek bir sinyalizasyon sistemi olmaması çok büyük sıkıntılar yaratıyor.
Haberiniz olsun.
.....

Süheyl Batum sanki babadan CHP'li gibi konuşuyor...
Dün bu köşede yazmıştık CHP Eskişehir milletvekili Süheyl Batum'un çatı aday ile ilgili söylediklerini.
Oda TV ye verdiği demeçte söylemişti Süheyl Batum çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili görüşlerini.
Ve kısaca şunu söylemişti Süheyl Batum:
-"Gökten babam inse dahi İslamcı bir adaya oy vermem"
İşte bu görüşleriyle ilgili dün pek çok telefon aldık.
Bazıları destekliyordu Süheyl Batum'un söylediklerini.
Bazıları da kızıyordu.
Bu sözleri nedeniyle kendisine kızanların söylediği ortak sözler ise şu sözlerdi:
-"Süheyl Batum'un babası, Adalet partisinin senatörüydü. Kendisi de CHP'ye gelmeden önce sağ görüşlü bir isimdi. Hatta, CHP'ye gelmesinin hemen öncesinde ismi Demokrat partinin başına geçecek isim olarak telaffuz ediliyordu. Yani, kendisi CHP'ye geliyor ve kabul görüyor da, Ekmeleddin İslamoğlu niye gelemiyor ve kabul görmüyor? Bunun bir açıklamasını yapar mı? Süheyl batum sanki babadan CHP'liymiş gibi boşuna davranmasın. Kendisini kabul eden CHP, Ekmeleddin İslamoğlu'nu da tıpkı kendisini kabul ettiği gibi kabul edecektir'
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Ahmo ile Sado yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen çok samimi iki futbolcu arkadaştır. Günlerden bir gün Ahmo ölüm döşeğindeki arkadaşı Sado'yu ziyarete gider. Birbirlerinden helâllik isterlerken Ahmo, arkadaşı Sado'ya:
-"Ulan Sado kardaş! Bak geberıp gidisen. Sakın olaki üzülmeyesen ha. Duyduğum kadariyla öbür tarafta da futbol oynanimiş. Senden eyi oyunci mıbulacak zebaniler? Kadroyi kur ve beni bekle. Bak, ben gelmeden sakın oynamayasan ha!" diye ölümle pençeleşen arkadaşına moral verir ve gider.
Aradan günler, aylar geçer. Ama Öbür taraftaki Sado'dan Ahmo'ya herhangi bir haber gelmez. Merakını yenmek ve öbür dünyadaki arkadaşının son durumunu öğrenmek için Sado'nun mezarını ziyarete gider Ahmo.
-"Ulan Sado, torpağın bol ola kardaş. Gittin gideli ne bir ses, ne bir haber... Ne edisen kurban? Zebanilerle takımi kurdun, kurmadın?"
Toprağın altından inlemeli bir ses:
-"Ahmo kardaş, sahan bir eyi, bir de köti haberım var. Önce hangisinden başlıyam kardaş?" diye sorar Sado.
-"Önce eyi haberi söyle Sado kardaş."
-"Eyi haber, çok kuvvetli bir takım kurmuşam zebanilerle."
-"Ya kötü haber?"
-"Kötü haber de haftaya oynayacağımız maçtaki kadroda sen de varsan kurban."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi