Bir prens atıyla gezerken, tarlasında neşe ve gayretle çalıştığı her halinden belli olan bir köylüye rast geldi ve onunla sohbet etmek için yanma yaklaştı.
Prens atından inerek köylüye iyi günler diledi, köylü de prensi kibarca selamladı.
Birkaç sorudan sonra prens, tarlanın köylünün kendisine ait olmadığını, köylünün az bir gündelikle çalıştığını öğrendi.
Kendisini bildi bileli çok para harcamaya alışmış prens, adamcağızın bu kadar parayla nasıl geçinebildiğine, üstelik nasıl bu kadar neşeli ve gayretli olabildiğini hayret etmişti. Yamalı ce-ketinin cebinden çıkardığı mendiliyle alnındaki terleri silen köylü, prense gülümseyerek şöyle cevap verdi:
"Sevgili prensim, ben bu paranın bile üçte biriyle geçinmek zorundayım. Kazandığım üçte biriyle geçinmek zorundayım. Kazandığımın üçte birini borçlanma veriyorum, artan üçte biriyle de yatırım yapıyorum."
Bunları duyan prensin kafası iyice karıştı. Aman neşeli köylünün söyleyecekleri henüz bitmemişti. Prensin bu işe daha da şaşırdığını fark eden köylü, sözlerine şöyle devam etti:
"Paramın üçte birini, çocukluğumda bana gözleri gibi bakmış, ellerinden geldiği kadarıyla bir dediğimi iki etmemiş ihtiyar annem ve babam için harcıyorum Anne- baba hakkı ö-denmez ama, bu şekilde biraz olsun onlara borcumu ödemiş oluyorum. üçte biriyle de çocuklarımın ihtiyaçlarını karşıhyo-rum. İşte yatırımım da bu. Kalanıyla da kendim ve eşim idare ediyoruz işte..."
Prens bu cevabı çok beğendi, ancak köylüye bir sürü ödül verdikten sonra oradan uzaklaştı.
Eskişehir haberleri, Eskişehir gazeteleri, Eskişehirspor haberleri, Eskişehir asayiş haberleri, Eskişehir siyaset, Eskişehir belediyeleri, Son dakika Eskişehir haberleri, Eskişehir son dakika, Eskişehirspor son dakika