1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

"AKP adaylarını adaletli belirliyor" diyenler var ya...

Bazen, AKP'nin milletvekili aday adayı belirlemede başvurduğu Temayül, Mülakat, Anket gibi kriterlerini övenler çıkıyor ya, hayrete düşmemek mümkün değil...
Hele hele...
Bazıları da çıkıp: "AKP'nin uyguladığı aday belirleme yöntemi kriterleri, hakim huzurunda ön seçimden de daha adil. Zira, ön seçimde en çok üye kaydı yapanın şansı çoğalıyor" diyor ya!, insanın adeta isyan edesi geliyor...
Neymiş? AKP'nin bilmem kaç aşamadan oluşan aday tespit yöntemleri ile, en iyi adaylar bulunuyormuş.
İyi güzel de...
Madem bu aday belirleme yönteminde uygulanan yöntemler son derece mükemmel, o halde bu mükemmel belirleme yöntemleri sonucunda ortaya çıkan aday listeleri niçin aynı paralellikte mükemmel olmuyor?
AKP kuruldu kurulalı 12 yılı geçen bir süreç var.
Bu süreç içinde 3 Milletvekili genel seçimi yapıldı, dördüncüsü yolda...
Bu güne kadar Temayül yoklamasında ilk sıralarda çıkan isimleri, AKP nin Eskişehir milletvekili listesinde hangi seçim gördünüz?
Kamuoyu anketlerinde ilk sıralarda olan isimler, milletvekili listesinde ne zaman yer bulabildi?
Belki "Temayül ve anketten çıktılar ama, mülakatta kaybettiler" diye bir soru soracaksınız...
İyi de, bu isimler konuşmaktan ve cümle kurmaktan mı acizdiler de,10 dakikalık görüşmede mi listeye girme şansını kaybettiler?
Hepsi hikaye...
Madem AKP nin aday belirleme konusunda uyguladığı kriterler çok adaletli, çok gerçekçi...
O halde, bu güne kadar yapılmış milletvekili listelerinden de büyük ölçüde memnuniyet olması gerekmez mi?
2002 yılından bu yana AKP listelerinde yer alan isim listelerini şöyle bir geçirin hafızanızdan bakalım!
Var mı böyle bir memnuniyet Allah aşkına?
Düşünün bu partinin aday listelerinde yer alıp, ardından da milletvekili olmuş isimlerini...
Hangisi Temayül yoklamasından çıktı?
Hangisi kamuoyu anketleri ile listenin en tepesine geldi?
Hangisi mülakatta bülbül gibi şakıyıp, diksiyonunu kullandı da vekil olmayı hak etti?
O yüz den kimse "AKP'nin aday belirleme yöntemi adil" falan diyerek, hikaye anlatmasın...
Zira...
AKP nin aday belirleme süreci boyunca yapmış olduğu uygulamaların tümü...
Aday adaylarını çalıştırma, partinin seçime yönelik çalışmalarını ateşleme ve aday adaylarını birbiriyle yarıştırmaktan başka amacı yoktur...
O yüzden...
AKP aday adaylarına tavsiyemiz:
Kimse "temayülden birinci çıktım" diye düşünüp, işi garanti görmesin.
Kimse "Anketlerde öndeymişim" diye havalara girmesin.
Ve kimse:
-"Mülakatım çok güzel geçti" diye kendisini listenin üst sıra hayaline kaptırmasın.
Zira...
Bunlar olurken, başka yerde başka hesaplar yapılıyor...
........


Merak ettik gittik Odunpazarı'na
Odunpazarı Belediyesinin düzenlediği Uluslar arası Dünya Ağaç günü etkinlikleri başladı.
Tarihi Odunpazarı'nda, tarihi külliyenin önüne iki büyük çadır kurulmuş.
Dün sabah uğradık çadırlara.
Her iki çadırın içine tezgahlar konulmuş.
Her tezgahın başında bir ağaç ustası sanatçı yerini almış.
İçerisine adımını attığınızda zaten, kendinizi bir anda Birleşmiş Milletler binasının kapısından girmiş gibi hissediyorsunuz.
Asyalı var, Afrikalı var, Avrupalı da.
Tam bir renk ve medeniyet karışımı bir tablo çıkıyor karşınıza.
Bir yandan çekiç, diğer taraftan elektrikli ağaç testere sesi.
Her tezgahta ayrı bir şaşkınlık yaşıyorsunuz adeta.
-"Meğer ağaçtan neler neler yapılmıyormuş ki!" diyorsunuz hayretle...
Odunpazarı ağaçla kucaklaşmış resmen.
Odunpazarı sanatla buluşmuş.
Odunpazarı, Dünya insanlarına mekan olmuş.
Vakit yaratın, gidin görün o tezgahları ve o tezgahların başındaki ağaç ustalarının ellerinden çıkan o müthiş eserleri...
Mutlaka gidin görün...
...........

CHP LİSTESİNİN
koparacağı kıyamet
Cumhuriyet Halk Partisi'nin listesi üzerinden kendi kendime beyin jimnastiği yapıyorum...
Listede, Yılmaz Büyükerşen ile bir şekilde yakınlığı bulunan, aday olabilmesini tamamen Yılmaz Büyükerşen'e endeksleyen, en azından kamuoyu nazarında, hakkında böyle bir algı bulunan isimler listede olursa:
-"Bu listeyi Büyükerşen yapmış" kıyameti kopacak.
Listede, Yılmaz Büyükerşen ile bir şekilde anlaşmazlık yaşayan, Büyükerşen'in haz etmediği düşünülen ve sevmediği bilinen isimler listede olmazsa, yine:
-"Bu listeyi Büyükerşen yapmış" kıyameti kopacak.
Adaylığı Büyükerşen'e endeksli gibi görünenlerle, aday olamayacakları yine Büyükerşen tarafından engellenecek algısı bulunan isimleri çıkarttığınızda, geriye kalan isimlerin oluşturacağı listenin de partilileri tatmin edeceğini söylemek mümkün değil.
O yüzden...
CHP nin milletvekili listesi açıklandığında, parti çevresinde mutlak bir kıyamet kopacak olması muhtemel gözüküyor.
Şimdi kalkıp "birinci sıraya genel merkezden biri gelir, ikinci sıraya hem genel merkez hem de Büyükerşen'in karşı çıkmayacağı biri konulur, üçüncü sırada da teşkilatta tepki çekmeyen bir isim olur ve iş tatlıya bağlanır" diyorsanız, bu bile kopacak kıyameti ortadan kaldırmayacaktır.
Zira...
En mantıklı çözüm bu bile görünse, bu defa "Büyükerşen kontenjan olarak bula bula bunu mu buldu?" ya da "Büyükerşen bu kontenjan adaya niçin karşı çıkmadı" denilecektir.
Kısacası...
CHP'nin aday listesinin hangi isimlerden oluşacağını bilmiyoruz ama...
Listede kim olursa olsun, CHP'de bir kıyametin kopacağını şimdiden görebiliyoruz...

.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Temel bir gün hapishaneye düşmüş. Kaldığı koğuştaki adamların ilginç bir özelliği varmış. Koğuştaki mahkumlar her gün birbirlerine fıkra anlatıyorlarmış. Bir süre sonra anlatılan fıkralar hep aynı olunca içlerinden biri demiş ki: "Biz madem hep aynı fıkraları anlatıp duruyoruz, boşu boşuna fıkraları uzun uzadıya anlatmayalım. Hepsine birer numara verelim, birisi anlatacağı zaman onun numarasını söylesin." demiş ve bu öneri herkes tarafından kabul edilmiş. Bir gün yine fıkra anlatacaklarmış. İçlerinden biri çıkmış "5" demiş herkes kahkahalarla gülmeye başlamış, millet gülmekten yerlere yatmış. Daha sonra bir başkası çıkmış "35" demiş herkes yine kahkahalarla gülmeye başlamış. Daha sonra Temel'e "Bi tane de sen anlat" demişler. Temel de "154" demiş ve demesiyle millet kahkahalara boğulmuş. Koğuştakiler beş dakika boyunca gümüşler artık bir süre sonra gülmekten çatlayacak hale gelmişler. Temel merakla sormuş: "Ne oldu niye bu kadar çok güldünüz ya? Bundan öncekilere bu kadar gülmemiştiniz."
Koğuştakiler:"Bu fıkrayı hiç duymamıştık!"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi