
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
AKP ATMOSFERİ!
Seçim hızla yaklaşıyor...
Artık son düzlüğe doğru ilerliyoruz.
Her ne kadar resmen açıklanmasa da iktidar partisinin üç adayı da belli oldu.
Her üç isim de parti dışından seçilen kişilerden oluştu.
Bunun sebeplerini, üç ismi belirleyen genel merkez defalarca sorgulamıştır.
Her üç isimde mutlaka durduk yere, ya da bir kaç küçük tavsiye üzerine belirlenmemiştir.
Böyle bir ihtimal asla söz konusu olmayacaktır.
O yüzden genel merkezin kararı, galiba kentte artık kabul edilmeye başlanmalıdır...
***
Fakat parti örgütü içerisinde hala tepkilerin olduğunu söylemeliyiz.
Bugüne kadar bu meseleyi hep bu yönünden irdeledik.
Çünkü her şeye rağmen yıllardır partiye emek verip, en azından seçimler boyutunda karşılık bekleyenlerin tepkileri doğal karşılanmalıdır.
Ve bu tepkilerin her geçen gün eriyerek gideceğini de söylemeliyiz.
Nedeni belli;
AKP Genel Merkezi'nin kararlarına çok fazla direnmenin anlamı olmadığını galiba parti içerisindeki herkes biliyor ve bu kararları herkes kabul edecektir.
O yüzden;
Bundan sonraki süreçte AKP 'Kol kırılır, yen içerisinde kalır' mantığından hareketle yol almalıdır.
CHP örgütü bile, yaşanan onca dalgalanmaların, verilen büyük sözlerin ardından "Adayımızın arkasındayız" diyebiliyorsa, AKP'de olası tepkileri en azan indirecek adımlar mutlaka atmalıdır.
Çünkü;
'Bizce AKP'nin artık yanlış adım atacak ne zamanı, ne de lüksü kalmıştır...
En azından bundan sonra yerelde seçim kaybetmeye en başta genel merkezi tahammülü kalmamıştır!'
***
Tepkiler dedik durduk bunca zamandır.
Gelen tepkiler için kimsenin "haksız yakınmalar" diyebileceğini sanmıyoruz.
Sebeplerini yukarıda açıkladık.
Fakat;
İşin birde dramatik tarafı yok mu?
Örneğin;
AKP topyekûn olmayı başarır, 'her şeye rağmen' adaylarının arkasında durmayı başarırsa, bugünkü yönetimlerin gelecek adına yolları daha geniş olmaz mı?
Sonuçta;
AKP'li üçlü, seçimleri kazandığında bugünkü vekiller "Büyükerşen'i devirmeyi başaran vekiller" olarak parti genel merkezinde övgü bulacaktır.
Bakanın "Bu işin profesörü olduğu" tescil olacaktır.
Teşkilatlar da muhakkak aynı kefe içerisinde tartılacak, bundan sonrası için daha büyük görevler için mutlaka değerlendirilecektir...
En önemlisi de, şehrin yönetiminde bu kez "muhalefette değil, baş aktör" konumunda bulunacaklardır...
***
Bugüne kadar parti teşkilatlarının belirlenen adaylar üzerinden duyduğu rahatsızlığı, bugünkü psikolojileri üzerinden değerlendirdik.
Bu yazıda ise bu işin yarınına yönelik değerlendirmelerde bulunalım istedik.
Anlayacağınız;
Bugünkü toz bulutu haline gelen tablonun seçimlere kısa süre kala daha değişik atmosferlere bürüneceğini düşünüyoruz.
En azından böyle olması gerektiğini, sonuçta kazanının sadece belirlenen adaylar olmayacağını;
Bakanından vekiline, yönetimlerde görev alan en küçük bir yöneticiye kadar herkesin olacağını söylüyoruz...
'Ve eğer kavga edilecekse de, bu kavganın seçimden sonra yapılması gerektiğini tavsiye ediyoruz...'
Yoksa kimin ya da kimelrin kaybettiğini bundan önceki üç seçimde de kolayca görebiliyoruz...