İlgilenmiyorlar mı yoksa güçleri mi yetmiyor

Anahtar Parti, ‘’yeni’’ sayılabilecek bir parti…

TBMM’de grubu falan yok…

Böyle bir partini il başkanlığını yapmak kolay değil… Partiyi örgütlemek de kent gündemine taşımak da çok zor.

Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce zoru başarıyor.

‘’Nasıl’’ mı?

Eskişehir’deki önemli sorunları gündeme taşıyarak…

Gündeme getirdiği yeni bir sorun var.

Kısaca ‘’kamuya ait binaların hali’’ denilebilir.

Gündeme getirdiği yer de Sosyal Güvenlik Kurumu binasının önü…

Binanın ‘’depreme dayanıksız’’ olduğunu vurgulayıp önlem istedi.

‘’…Her gün yüzlerce personelin çalıştığı bir binadan bahsediyoruz. Aynı zamanda binlerce vatandaşımızın işlem yapmak için geldiği, kapısından girip çıktığı, beklediği, sıra aldığı bir yer burası. Yani sadece çalışanlar değil, vatandaşlarımız da riskin içinde. Kadrolu doktorlar. Eczacı sağlık memuru ve taşeron personeller ile beraber 100'e yakın personelden bahsediliyor.

Deprem sonrası en çok ihtiyacımız olan meslek grubu deprem tehdidi altında. Depremin gündüz vakti olmayacağına dair bir ilahi garantiniz mi var?

Buradan hükümet yetkililerine çok açık bir çağrı yapıyorum. Bu bina için gerekenler acilen yapılmalıdır. Bu söz, bir “rica” değildir. Bu söz, bir uyarıdır. Çünkü Eskişehir’de deprem bekleniyor. Ne zaman olacağını bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. Ama risk biliniyor. Depremin gece mi gündüz mü olacağını da bilmiyoruz. Mesai saatleri içinde olursa, o binanın içinde yüzlerce çalışan ve binlerce vatandaşımız olabilir. Bir gün bile gecikmenin bedeli ağır olabilir. Binlerce insanın hayatını tehlikeye atmaya kimsenin hakkı yok.’’

Çağlar Ölce, ciddi bir uyarıda bulunuyor.

Duymazdan gelmek olanaksız…

‘’Riskli bina’’ olarak gündeme getirdiği yalnızca SGK binası değil…

Beraberin de dile getirdiği bir başka yapı var.

O da ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi binası…

“Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Eskişehir’in en önemli sağlık merkezlerinden biri. Bu bina sadece Eskişehir’e değil çevre illere de hizmet veriyor. Ama bu hastanenin binasının depreme dayanıksız olduğu raporlarla sabit deniliyor. Yani ortada konuşulan bir söylenti değil, raporlara geçen bir durumdan bahsediyoruz. Buna rağmen yıllardır kayda değer bir adım atılmıyor. Ne kapsamlı bir güçlendirme süreci yürütülüyor, ne de yeni bir bina için net bir takvim ortaya konuluyor.

Burada tedavi gören hastalar var, burada gece gündüz çalışan doktorlar, hemşireler, sağlık personeli var. Her gün binlerce insanın girip çıktığı bir yapıdan söz ediyoruz. Bu konu, “sonra bakarız” denilecek bir konu değildir.’’

Yeni gündeme gelmiş bir konu değil…

Daha önce de defalarca dile getirildi.

Ne yazık ki, hepsi boşuna…

Kimse kılını bile kıpırdatmadı…

Bu kez değişen bir şey olur mu?

Hiç zannetmiyoruz…

Daha önce olduğu gibi yine duymazdan gelinir.

İktidar partisi temsilcileri sürekli belediyeleri suçluyor, ‘’kenti depreme hazırladıklarını’’ ileri sürüyorlar.

İyi de ‘’kenti depreme hazırlamak’’ için yalnızca riskli konutları dönüştürmek yetmez ki…

Kamu kurumlarına ait binalardan riskli olanlara da el atmak gerekir…

Öncelikli olan da onlardır zaten…

Belediyeleri suçlayıp ‘’gerekeni yapın’’ diyen iktidar temsilcileri kamu binalarını ne halde olduğunu bilmiyorlar mı?

Elbette ki biliyorlar.

Ancak yapılan bir şey yok.

Ya ilgilenmiyorlar ya da güçleri yetmiyor.

Hangisidir artık bilemiyoruz…

Ancak tablo ortada…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Vedat Alp Arşivi