
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
AKP BU SİYASETİNDEN NEDEN VAZGEÇSİN?
Salih Koca'nın geçtiğimiz hafta yaptığı çıkış hala herkesin dilinde...
Önceki akşam ESTV'deki 'Parantez' adlı programda da bu konuyu konuştuk.
Söylediklerimiz ise hayli tepki çekti...
Katılanlar oldu, karşı çıkanlarda...
***
Programı izleyemeyenler için tekrar edeyim...
Şu 'Korsan Gemisi' olayı ile ilgili konu hani...
"Korsan gemisi güzel evet ama bu şehirde korsan gemisini sevenler kadar sevmeyenlerde var.
Hiç yoksa siyaseten dahi sevmeyen bir kitle var.
O halde Salih Koca'nın 'Korsan gemisi yerine Nusret Mayın Gemisi olsaydı keşke" türünden açıklamasına neden bu kadar kızıyoruz?
Neden bu tür açıklamaların, AKP'ye yine seçim kaybettireceğini düşünüyoruz.
Öyle ya;
Bir parti kendi tabanının, ya da kendisi gibi düşünenlerin veyahutta, Büyükerşen'in icraatlarına kızan o kitlenin düşüncelerini dillendiremeyecek mi?
***
Söyleyeceğim şu;
Diyorlar ya,
'AKP böyle giderse, seçimi yine kaybedecek.
Oysa Büyükerşen'e teşekkür etseler yetecek!"
Haklılık payı olamaz mı?
Var elbette...
Ancak;
Bu şehir 13 yıl önce ikiye bölündü.
"Büyükerşenciler ve olmayanlar" diye...
Bakın anket sonuçlarına durum hala aynı.
AKP'de şehrin diğer yarısına hitap eden parti olmayı sürdürüyor.
Dün Salih Koca'nın sert çıkışı vardı.
Bugün Vahap Ata devam etmiş.
CHP'li belediyelerin ilçelere hizmet götüremeyeceğini iddia etmiş...
Ki;
Yarında bu siyaset devam edecek...
AKP kendisi gibi düşünenler ya da Büyükerşen karşısındakiler için siyasetini sürdürecek.
***
Son olarak şunu belirtelim;
'AKP'nin seçim kaybetmesinde en önemli etken kötü aday seçimidir" iddiası var.
Belki de AKP'nin hedefi şu olacak...
"Bildiğimiz siyasi tarzla var olan oy potansiyelimizi tutalım, iyi bir aday hatta yeni yasanın getirileriyle bu kez kazanalım"
Olamaz mı?
.....................................
KOCA YUNUS'A SAHİP ÇIKAMADIK İYİ Mİ?
Hep eleştirip duruyoruz ya;
"Yunus'u hak ettiği şekilde bir türlü anamıyoruz...
"Bir türlü Yunus'u dünyaya açamıyoruz.
Konya'nın ortaya çıkardığı inanç turizmini bu şehirde yapamıyoruz" diye...
Son günlerde yaşanan gelişmelerden sonra, bu eleştirilerimizi gözden geçirme kararı aldık.
Neden mi?
***
Malum;
Türkiye, birkaç gündür tartışıyor.
"Ders kitaplarından Yunus'un bir dörtlüğü çıkarıldı mı, çıkarılmadı mı?" diye...
Bu konuda ulusal medyanın tepkileri sert oldu.
Bakan konuyla ilgili açıklamalar yapmak durumunda kaldı.
Biz ise sıradan bir olay gibi geçiştirdik.
***
Birde onun öncesi var.
Bir televizyon dizisinde Yunus Emre için sarf edilen sözler var.
Ebu Suud Efendi rolündeki kişi, Yunus'un şiirleri için 'Allah'a küfürdür' diyor...
Tarihte belki de var olan bir söylem olabilir.
Ancak;
Ulusal medya yine tartışma konusu haline getirdi bu konuyu da...
Televizyon programları bas bas dizide dillendirilen konuyu tartıştı.
Biz ne yaptık?
Yine hiçbir şey...
Birkaç dernek ortaya çıktı, birkaç açıklama yaptı, tamam...
***
Biz nedense hiç olmadık bu tartışmalarda.
Eskişehir dönüp bakmadı bile olan bitene.
Umursamadık hiç birimiz bu gelişmeleri.
Sanki Yunus Emre Bu şehrin değeri değilmiş gibi davrandık.
Görmezden geldik koca Yunus'u...
Ayıp ettik!
***
O yüzden;
Yazımızın başında sözünü ettiğimiz eleştirileri bir daha ağzımıza almayız efendim.
Öyle ya;
Yunus'a bu kadar kıymet veren kentte, anma törenleri de o kadar olur.
Öyle değil mi?