Kurulduğunda, Eskişehir'de tam anlamıyla var olan bir parti AKP.
2002 Milletvekili seçimlerinde dördüncü milletvekilliğini 400 civarı oyla kaybetmiş bir parti...
Hemen 2 yıl sonrasında yapılan mahalli seçimlerde, Büyükşehir Belediyesini de 9 bin oyla kaybedip, iki büyük ilçe olan Tepebaşı ve Odunpazarını kazanan bir parti.
Sonrasında ne oluyorsa oluyor bu partiye.
2007 genel seçimlerinde her ne kadar birinci parti olup 3 vekil çıkartsa da, oyu Türkye ortalamasının altında.
2009 mahalli seçimlerinde Büyükşehir'i kazanamadığı yetmiyormuş gibi, bir de Tepebaşı ilçesini kaybediyor.
2011 genel seçimlerinde yine birinci parti oluyor ama, oyu yine Türkiye ortalamasının altında kalıyor.
2014 mahalli seçimlerinde Büyükşehir ve Tepebaşı'nı kazanamadı gibi, bir de elindeki son büyük ilçe olan Odunpazarı'nı kaybediyor.
Sonuç olarak...
AKP Eskişehir'de, kurulduğundan bu yana mahalli seçimleri kaybeden, genel seçimlerde de oyu ülke ortalamasının altında kalan bir parti olmuş.
Ve şimdi biz bu partinin 17 Haziran seçimlerinde Eskişehir'de birinci parti olup olamayacağını konuşuyoruz.
Diyeceğimiz o ki:
Geçen 12 yılda bu partinin Eskişehir ayağında işler hiç de iyi gitmemiş.
Türkiye genelinde kazanmaya alışan AKP, Eskişehir'de resmen her geçen seçim kaybetmeye alışmış.
Hem de göz göre göre...
.....


En gamsızı da onlar sanki...

Eskişehir'de Milletvekili aday listelerinin nasıl şekilleneceği? Hangi isimlerden oluşacağı büyük merak konusuydu.
Özellikle AKP ve CHP listelerinde nelerin etken olacağı merak ediliyordu.
Sonunda Milletvekili aday listeleri açıklandı.
Açıklanan listelerdeki isimlere bakıldığında, CHP milletvekili listesinin oluşumunda Yılmaz Büyükerşen'in, AKP Milletvekili listesinin oluşumunda da Nabi Avcı'nın etkisi olduğu konuşulmaya başlandı.
Her iki partide de neredeyse benzeri yorumlar yapılıyordu.
-"CHP listesini Büyükerşen yapmış", "AKP listesini Nabi Avcı yapmış" deniliyor, bu iki ismin milletvekili listesi oluşmasında belirleyici oldukları ifade ediliyordu.
Milletvekili listelerinin ilan edilmesi üzerinden neredeyse bir ay geçti.
Bu süreç içinde, listelerin oluşmasında etkili olduğu söylenen bu iki isim seçim çalışmaları ile ilgili doğrusu ortalarda pek gözükmedi.
Birkaç etkinlik ve program dışında seçim çalışmalarına aktif olarak katılmadı.
Durum böyle olunca da, şimdi her iki partide "En gamsız da onlarmış" yorumları yapılmaya başlandı.
......

Ne çektin be...

Milletvekili adayı oldu, 4 ncü sıraya konuldu...
Genel merkeze "Beni çıkartın" dedi, dinletemedi...
"Bu senin için bir sınav. Hadi bakalım kolay gelsin!" dediler resmen.
Kendisinden bir önceki sırada bulunan ismi seçtirme görevi verilmişti...
Kendisinden bir önceki isim de, kendisini listede istemeyen bir başka ismin adayıydı.
4 ncü sıra adaylıktan istifa etse, "Hani sen CHP'liydin ne oldu?" diyeceklerdi...
4 ncü sırayı kabul etse, çalışması gerekecekti ki, bu şartlarda nasıl seçim çalışması yapabilirdi?
Buna rağmen seçim çalışmalarına katılmaya başladı.
Bu defa, "Gönülden çalışmıyor. Laf olsun diye ortalarda dolanıyor" denilmeye başlandı.
Çok çalışsa, birlikte hareket ettiği ekip arkadaşlarının tepkisini çekiyordu.
Az çalışsa, partililerin hışmına uğruyordu.
Siyasette cehennemi bizzat yaşıyordu adeta.
Yaşamaya da devam ediyor...
Hatta...
Seçimden sonra da cehennemi yaşamayı sürdürecek.
Zira...
CHP seçimlerde kötü sonuç alsa "Çalışmadı. O yüzden kaybettik" denilecek.
CHP seçimlerde iyi sonuç alsa, bu defa "O'na rağmen kazandık" olacak.
Neticede...
kimse kimsenin ne çektiğini bilmez ama, Erman Gölet'in siyasette ne çektiğini galiba bu seçim herkes öğrendi...


.......


AK Partililerden AK partililere ziyaret...

Kısa adı Tukdes olan, tüketiciyi destekleme derneğinin en büyük özelliği, yönetiminde bulunan isimlerin AK Partili olması.
Dahası...
Başkanı dahil, yönetiminde bulunan isimlerin AK partide görev yapmış, tanınan isimlerden oluşması.
Diğer bir özelliği ise...
Yine yönetiminde bulunan bayanların, eşlerinin AK partinin tanınmış isimler olması.
İşte bu derneği ziyaret etmiş AK Parti adayları geçtiğimiz günlerde.
Mustafa Kemal Biçerli ile Ali Demirel, dernek ziyaretinde dernek başkan ve yöneticileriyle sohbet edip, görüş alışverişinde bulunmuşlar.
Elbette her oda ve derneğe ziyaret gibi, bu derneği de ziyaret etmeleri normal.
Ancak...
Fotoğrafı görünce ister istemez "AK partililer AK Partilileri ziyaret etmiş" gibi geldi bize...
........


BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İzmir'den trene binen yaşlı teyze, kondüktöre Ege şivesiyle "Menemene gelence beni haber et yavrıım, unutma" der. 
Gecenin ilerleyen saatlerinde kondüktör Menemen'i geçer geçmez yaşlı teyzenin Menemen'de ineceği aklına gelir, hemen makiniste gidip haber verir. 
Makinist de: ''gecenin bu saatinde teyzeyi buralarda indiremeyeceğimize göre geri geri gideceğiz, soran olursa 'tren makas değiştiriyor' deriz der. 
Bir yarım saat geri geri giderek Menemen'e gelinir ve kondüktör gidip teyzeye haber verir: "Hadi teyze Menemen'e geldik" diye. 
Teyzem: "Sağol yavrıııııııııım" der ve çantasını açıp ilacını içer...