2003 seçimlerini çok iyi hatırlıyoruz.
Parti daha yeni kurulmuş, Ülke ekonomi açısından kritik bir noktada.
Partiye muazzam bir ilgi var.
Eskişehir'de parti için koşturan, canını dişine takan birçok tanınmamış isim çalışıyor.
İçlerindeki inanç tavan yapmış durumda.
Birbirini tanımayan bir sürü insan, yeni kurulmuş partinin çatısı altında adeta akraba-kardeş oluvermiş.
Ne kişisel hırs var ne de makam mevki ihtirası.
Seçim çalışmaları boyunca sahada hep "Yeter ki partim kazansın" diyen bir dolu insan.
Ve bunun sonucu büyük bir farkla kazınılan seçim.
xxx
2007 seçimlerini de çok iyi hatırlıyoruz...
AKP hükümette ilk dönemini bitirmiş.
Eskişehir'de, parti çatısı altındaki kardeşlik-akrabalık duygusu, yerini yavaş yavaş parti içi güç gösterisine bırakmaya başlamış.
Parti içinde bir grup, o dönemin Erdoğan'dan sonraki en kudretli ismi olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı Eskişehir'e getirmeyi kafasına koyuyor.
Bunu da başarıyor.
Amaç: Unakıtan'ın arkasında ve gölgesi altında oluşturdukları ekibin tahakkümünü arttırmak, bu sayede Eskişehir'de güç olduklarını partideki herkese kabul ettirmek.
Başarıyorlar da bu düşündüklerini.
Sonuç:
Seçim çalışmaları boyunca sahada "Biz önde olalım da gerisi olmasa da olur" diyen, kafalarında bir parti içi muhalefet yaratıp, bu muhalefetle de sürekli mücadele eden ve ekip içinde ekip oluşturan bir dolu insan.
Ve bunun sonunda yine kazanılan ama Türkiye ortalaması altına düşen oy oranı.
xxx
2011 seçimlerini de iyi hatırlıyoruz...
Parti ikinci dönemini bitirmiş.
Aynı parti çatısı altında dostluktan ve arkadaşlıktan hiçbir eser kalmamış.
Yaratılan parti içi muhalefete karşı baskı arttıkça artmış.
Erdoğan'ın talimatı ile liste başına yazılan Bakan'ın kısa sürede etrafı sarı verilmiş.
Bu durum onun da işine gelmiş.
-"kim uğraşacak ki Eskişehir'deki parti işleriyle falan" diyerek "Ben içinden çıkamadığınız büyük işlerle uğraşayım, Eskişehir'deki küçük meseleleri siz halledin" diye vermiş yetkiyi.
2007 öncesinden başlayıp parti içinde egemen olan ekip için gün doğmuş adeta.
Oynayacakları alan daha da açılıvermiş.
Bu arada dava unutulmuş tamamen.
Herkesin kendi davası olmaya başlamış.
Sonuç:
Sahada belirli ekibin içinde yer alanların dışında kimse kalmamış.
Bu durum onları da pek rahatsız etmemiş gerçi.
-"Olursa bizden olsun, olmazsa hiç olmasın düsturuyla devam etmişler yollarına.
Ve bunun sonunda yine kazanılan ama, aradaki farkın iyiden yiye azaldığı ve yine Türkiye ortalamasının altında kalan bir oy oranı.
xxx

Ve 2014 seçimleri...
Dava: parti tabanından başka hiçbir yerde anlam taşımaz olmuş.
Hiçbir partilinin "Kardeşim-dostum" diyebileceği bir kişi kalmamış ortada.
Ekip "Nasıl olsa tüm milletvekili seçimlerini biz kazanıyoruz" diyerek bakmış keyfine.
Seçim çalışması için sahada "yeter ki partim kazansın" diyen bir tek kişi kalmamış.
Diyenler de zaten sistemin içine kasıtlı alınmak istenmemiş.
Durum böyle olunca...
Saha resmen "Yeter ki bana vergi denetimi gelmesin" diyenlerle, çocuğunu işe yerleştirmekten tutun da, bürokraside yükselmek isteyenler, Dekanlık ve Rektörlüğe göz koyanlar, Devlet inşatlarını yapma niyetinde olanlar ve "Bana paralelci demesinler" diyenlere kalmış.
Sonuç olarak:
13 yıl boyunca "Dava" nın önüne kendi "Dava" larını geçirenler sayesinde, Eskişehir'de ilk kez seçim kaybedilmiş...
Hem de onca avantaja rağmen.
Şimdi...
Tüm bu anlattıklarımız sonrasında "AKP nin Eskişehir'deki en büyük projesi, CHP yi her seçim büyütmek ve sonunda birinci parti yapmaktır" diyoruz, bize kızıyor bazı AKP'liler.
-"bizim partiyi rahat bırak" diyorlar...
Üstelik:
13 yıldır ne kadar rahat olduklarının farkına bile varmadan söylüyorlar bunu iyi mi?

*************
CHP iyi yırttı!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir'de birinci parti oldu, bu galibiyet bütün kusurların üzerini tam anlamıyla örttü.
Partinin Türkiye genelinde oy kaybettiği, Sahillerin dışında var olamadığı bir Türkiye haritasında Eskişehir, seçimleri kazanmakla ciddi bir başarı sağladı.
Gelen başarıyla birlikte her şey unutuldu CHP de.
Geçmişte yaşanan olumsuzluklar, seçim öncesi süreçte var olan haksızlıklar tamamıyla unutuldu.
Kısacası...
Alınan zafer, kayıpları da günahları da resmen toprağa gömdü.
CHP Eskişehir'de birinci parti olamasaydı...
Hele bir de oylarını arttıramayaydı...
Yer yerinden oynayacaktı...
-"3 Belediye başkanının olduğu bir şehirde nasıl seçim kaybedilir?" diye hesap sorulacaktı örneğin.
-"Büyükşehir Belediye Başkanı liste yaparsa sonuç bu olur işte!" denilecekti mesela.
-"Bu Milletvekili listesini yaparlar versin hesabını!" diye bağıracaktı partililer.
-Partinin önünde ikinci bir "darağacı" vakası yaşanacaktı muhtemelen.
-HDP ye giden oyların hesabı sorulacaktı birilerinden.
-İstifalar birbirini izleyecekti büyük ihtimal.
Kısacası...
-Eskişehir'de herkes birbirini hain ilan edecekti.
Fakat...
69 yıl sonra ilk kez CHP Eskişehir'de birinci parti oldu.
Hem de parti Türkiye genelinde oy kaybederken...
Hem de...
Sahiller dışında bir ikinci il bulunmazken...
O yüzden...
CHP iyi yırttı.
Yoksa...
Seçim kaybedilmiş olsaydı, taş üzerinde taş kalmayacaktı...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Sosyal medyada Belediyeleri niye çarpıştırıyorsunuz ki?

Birileri almış CHP nin seçim sonuçlarını eline...
Geçmişler internetin başına...
-"Biz Tepebaşı'nda CHP nin oyunu şu kadar arttırdık, Odunpazarı şu kadar arttırabilmiş" diye yorumlara başlamış.
Diğer taraf durur mu?
Onlar da almışlar ellerine seçim sonuçlarını.
Geçmişler internetin başına...
-"Biz Odunpazarı'nda oy oranını şu kadara yükselttik, Tepebaşı'nda ancak şu kadar yükselebildi" diye yazmaya başlamışlar.
Kimin neyin peşinde olduğu belli değil.
Halbuki yarıştırılan Belediyelerin ikisi de aynı partinin.
Dahası...
Sidik yarışına tutturulan iki Belediye de, bölgesinde CHP oylarını arttırmış.
Belediyelerin bölgelerinde, birinin az, diğerinin biraz daha fazla oy arttırması neyi kanıtlıyor Allah aşkına?
Fazla arttırana madalya takıp, daha az arttırana kürek cezası mı veriliyor?
Ne kadar saçma sapan işlerle uğraşıyor bunu yapan CHP'liler anlamak mümkün değil?
Yoksa...
Parti içinde ve Belediye başkanları çevresinde bulunup, aklı fındıkkabuğunu doldurmayacak sivri zekâlılar, bu seçim sonuçlarındaki artış oranından yola çıkıp 2019 hesapları yapmaya mı çalışıyor?
CHP Eskişehir'de 60 yıl sonra ilk kez bir seçim kazanmış.
Partinin her iki Belediye sınırları içinde oylar da artmış.
Oturup bunun keyfini çıkartmak varken, siyaset mühendisliğine soyunmuş dahiler "En çok şurada oy arttı- en çok burada oy arttı" yarışına girip, partinin diğer Belediyesine "Nasıl koyduk!" psikolojisi yaşıyor.
Sonra da biz bu köşede "Bu CHP kazandığı seçimde bile arıza çıkartır" dediğimizde, bize kızıyorlar iyi mi?