
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
AKP ve CHP'de "Ağabey" sendromu...
AK Parti Eskişehir'de yıllardır sıkıntılı.
Milletvekillerinin kendi aralarında çok iyi anlaştığı söylenemez.
İl ve ilçe başkanlarının da muhteşem bir uyum içinde olmadıkları belli.
Belediye meclis grupları içinde resmen bölünme var.
Eskiler yenileri, yeniler eskileri pek haz etmiyor.
İlçe Belediye Başkanları, parti içindeki değişik gruplar arasında saf tutmuş.
Yönetimler içinde bile ayrı taraf ve düşünce içinde olanlar var.
Birlik vakfından kaynaklanan ve öteden beri devam eden problem hala devam sürüyor.
Sonuç olarak:
AK Parti çok da huzurlu değil Eskişehir'de.
Bunun en büyük nedeni de, parti içinde sözü dinlenen, gerektiğinde tarafları bir araya getirebilecek ve masaya vurabilecek bir ağabeyin olmayışı.
Aslında, Milli Eğitim Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, tarifini yaptığımız "ağabey" rolüne uygun bir isim.
Ancak, bu güne kadar bu tür bir görevi hiç üstlenmedi Nabi Avcı.
Parti içindeki meselelerin yine parti içinde çözülmesi düşüncesiyle hareket etti.
Belki zamanı yoktu, belki de bu tür teşkilat içi çekişmeleri gereksiz ve uğraşmaya değer bulmadığından olsa gerek, masaya vurma gereği duymadı.
Bu olmayınca, AK Parti'ye huzur da bir türlü gelmedi.
AK Partide böyle bir tablo yaşanırken, Eskişehir'deki CHP'de de benzeri sıkıntıların, tam tersine ve farklı bir tablo içinde yaşandığını görüyoruz.
CHP de Eskişehir'de son derece sıkıntılı.
Partinin iki milletvekilinden biri Odunpazarı Belediye Başkanı oldu, diğeri Genel Başkana bayrak açıp, Eskişehir'den elini ayağını çekti.
Belediye Başkanları aynı partiden ama, çok da iyi anlaştıkları ve iyi bir diyalog içinde olduklarını söylemek mümkün değil.
Belediyeciler, partideki CHP'lileri tasfiye etmiş durumda.
Partinin yıldönümü kutlamasına bile 20-30 kişi anca geliyor.
Meclislerde gruplaşmalar açıkça görülüyor.
Hoca'ya yakın olanlar ile Kazım Kurt'a yakın olanlar adeta güç gösterisi içinde.
Parti Meclisi üyesi ile, ne Belediye Başkanlarının ne de Hoca'nın etrafındakilerin arası iyi.
Belediye başkanları arasında parti binasına aylardır uğramayanlar var.
Partinin nerede olduğunu, aday olmadığı için önüne darağacı kurulduğunda öğrenenler var.
Kısacası...
2 hatta 3-4 tane CHP var Eskişehir'de.
CHP'de yaşanan mevcut sıkıntıların en büyük nedeni ise, AK partide yaşananların aksine, CHP'de bir ağabey'in, yani Yılmaz Hoca'nın olması.
Yılmaz Büyükerşen, her ne kadar parti içindeki olaylara müdahil olmadığını söylese de, zaman zaman bizzat müdahil olduğu biliniyor.
Zaten o olmasa da, onun adına çevresinde saf tutan insanlar CHP'yi dizayn etme görevini elden hiç mi hiç bırakmıyor.
Sonuç olarak:
Eskişehir'de. AK parti de, muhalefet partisi CHP de çok huzurlu değil.
Ancak ilginçtir, AK Parti başında bir "ağabey" olmadığı için yaşıyor bu huzursuzluk ve sıkıntıları, CHP ise, bir "ağabey" olduğu için...
........
Bu sefer listeler özenli yapılsa bari...
2002 Milletvekili Genel seçimleri yapıldı.
Murat Mercan, Muharrem Tozçöken, Fahri Keskin, Cevdet Selvi, M.Ali Arıkan ve Vedat Yücesan milletvekili seçildiler.
Murat Mercan ile Cevdet Selvi, Genel başkan yardımcısı oldukları için Eskişehir'de kendilerini öyle çok sık gören olmadı.
Keza, Muharrem Tozçöken'i de...
6 milletvekili ile başladık işe ama, üçü neredeyse kayıptı.
2007 Milletvekili Genel seçimleri yapıldı.
Kemal Unakıtan, Murat Mercan, Nedim Öztürk,Murat Sönmez,Tayfun İçli ve Beytullah Asil milletvekili seçildiler.
Kemal Unakıtan Bakan, Murat Mercan komisyon başkanı olarak pek gelmedi Eskişehir'e.
Tayfun İçli ile Nedim Öztürk'ü de öyle çok sık görmüşlüğümüz olmadı.
Sonuç olarak...
6 Milletvekili ile başladık işe ama, yarısı yine kayıptı Milletvekillerinin.
2011 milletvekili Genel seçimleri yapıldı.
Nabi Avcı,Salih koca,Ülker can, Süheyl Batum,Kazım kurt ve Ruhsar Demirel milletvekili seçildi.
Nabi Avcı Bakan oldu, gelmez oldu.
Ruhsar Demirel Genel başkan yardımcısı oldu, gelmez oldu.
Süheyl Batum daha ilk günden gelmez oldu.
Kazım Kurt, Odunpazarı belediye başkanı oldu vekilliği bıraktı.
Sonuç olarak...
Gelenek yine bozulmadı ve 6 Milletvekili ile çıktığımız yolda yine biz vekillerin yarısını daha işin başında kaybettik.
Hani diyeceğimiz o ki:
Önümüzdeki 2015 seçimlerinde listeler özenli yapılsa da, biz de 6 milletvekili ile başladığımız 5 yılı yine 6 Milletvekiliyle bitirebilelim,
........
"Yok" demekle sorun yok olmuyor ki...
Daha önce de yazdık.
Belediyecilik hizmeti, insanın doğumu ile başlayıp, ölümü ile sonuçlanan süre içindeki tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir.
Ancak...
İnsanların büyük bölümü, belediye hizmetlerinin değerlendirmesini bazı temel hizmetlere bakarak yapar.
Bu temel hizmetlerin başında da, Yol, Su,Ulaşım ve Temizlik gelir.
Yani...
İnsanların yolu ve kaldırımı yapılmışsa, su sıkıntısı yaşamıyorsa, ulaşımı rahat ve ucuzsa, çöpleri de kapısının önünden her gün düzenli olarak alınıyorsa, belediye hizmetlerinden yakınma pek olmaz.
Ancak...
Bu yukarıda saydığımız dört temel ve rutin belediyecilik hizmetlerinden birinde sıkıntı varsa, verilen belediyecilik hizmeti insanları memnun etmez.
Eğer birden fazlaysa sıkıntı, işte o zaman ortalık birbirine girer ve verilen belediyecilik hizmetinin başarısızlığı ciddi ciddi sorgulanmaya başlanır.
Galiba Eskişehir'de gelinen nokta da, belediyecilik hizmetlerinin sorgu aşaması gibi görünüyor.
Yukarıda saydığımız, insanların belediyecilik anlamında ki dört temel hizmet beklentisinden, yol ve kaldırım ihtiyacının karşılanması konusunda bir sıkıntı yok Eskişehir'de.
Arada sırada aksama görülse de, çöp toplama ve temizlik konusunda da büyük bir sıkıntının yaşandığı söylenemez.
Ancak...
Her ne kadar "yok" denilse de, içme suyu ve ulaşım konusunda yaşanan bir sıkıntı söz konusu.
İnsanlar, Kalabak suyu temin edememekten yakınıyor.
İnsanlar, Ulaşımın hem pahalı hem de yoğun olmasından yakınıyor.
Bu denli yakınmalar karşısında "sıkıntı yok" demek, inandırıcı da olmuyor.
Dahası...
-"Suyu ihtiyacınızdan fazla almayın","Tramvaylara gerektiğinden fazla binmeyin" demekle de, ne yazık ki mevcut sıkıntılar ortadan kalkacağa benzemiyor.
.........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Genç iş adamı uçağa binmek üzere havaalanına gelir ve bilet kontrolü yapılan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder.
Görevli;
"Biletinizi alabilir miyim?" der.
Adam biletini verir ve ekler;
"biletimden göreceğiniz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdiğim yeşil valizin Londra'ya, mavi olanın da Paris'e gitmesini istiyorum."
Görevli kız şaşkınlıkla ;
"Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün değil."
Bunun üzerine genç adam;
"Bunu duyduğuma çok sevindim. Geçen sene yaptınız da! "