4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

AL SANA AÇILIM!...

Geçmişte, savaşların, bir ahlakı ve bir adabı vardı. Taraflar, düşmanını gafil avlamaz, açıkça savaş ilan ederdi. Savaşlar, ordular arasında yapılırdı. Çağımızda ise savaşların yerini de terör aldı. İçinde bulunduğumuz çağda insanlar, kalleşçe öldürülüyor, İnsanlar ve askerler, pusuya düşürülerek, hayatına son veriliyor. Emperyalist ülkelerin siyasetçileri de dünyadaki çıkarlarını ve açmazlarını terörle hallediyorlar.
Emperyalist ülkelerin, bu stratejisi sonunda, binlerce insanımız şehit oldu ve hayatını kaybetti Salı günü de, Siirt' in Eruh İlçesi yakınlarında operasyon yapan güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmada 6 asker şehit oldu, 3 asker yaralandı, Hakkâri' nin, Çukurca İlçesi'ndeki çatışmalarda da 1 astsubay şehit oldu, 1 uzman çavuş yaralandı.
Bu gelişme karşısında, "KÜRT " veya "DEMOKRATİK" açılım safsatası ile PKK terörünü bitirmek, annelerin gözyaşını dindirmek isteyen hayalperest siyasiler, köşe yazarlar, üniversitesi' nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açılması isteyen YÖK Başkanı, rektörler, Anadille eğitim öneren EGİT-SEN veya benzer isteklerde bulunan kişi/kişiler, ne düşünür bilinmez. Ama PKK terörü, tüm hızı ile sürüyor. Bu gelişme karşısında da, "KÜRT" veya "DEMOKRATİK" açılım isteyen siyasiler, köşe yazarları ve diğerleri, " Açılımı engellemek istiyorlar " diyerek, terör olaylarına bahane bulacaklardır.
Oysa PKK terörü, her türlü açılıma rağmen bitmez. Terör bitmeden de Vatanda da birliktelik sağlanamaz. Çünkü Türkiye Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve Orta Asya ekseninde, kilit ülke durumuna gelmiş ve jeostratejik önemi de artmıştır. Ayrıca bu bölgelerdeki zengin enerji kaynakları, BATI tarafından kontrol altında tutulup kullanılması, hayati önem kazanmıştır. Batı ülkeleri, bu bölgede, güçlü bir Türkiye istemiyor. O nedenle de etnik ve ideolojik akımları körükleyerek, Türkiye' yi bölmek veya pasifize ederek, hedeflerine ulaşmak istiyorlar. PKK ise emperyalist ülkelerin, senaryolarının bir taşeronudur.
Ayrıca terörle mücadele, askerin işi değildir. Bu gerçeği, vatandaş da biliyor Nitekim şehit cenaze törenine katılan bir vatandaş, " Siyasiler şehitlerimizin, vatan için ne ifade etiğini bilmiyorlar. Bilselerdi, PKK terörüne, Tansu Çiler gibi, çözüm bulurlardı. PKK terörü karşısında, O' nu arıyoruz. O'nun döneminde, PKK terörünü, Özel Harekât Timi halletmişti. Terör, askerin işi değildir." diyerek yaşananlara isyan etti.
Vatandaş, haklı idi. Prof. Dr. Sayın Tansu Çiler, milli meselelerde ve terörle mücadelede cesur ve kararlı oldu. KARDAK krizinde " O BAYRAK! YA İNECEK, YA İNECEK! diyerek, milli konularda, ne kadar duyarlı ve cesur olduğunu gösterdi. PKK terörü ile kararlı bir şekilde mücadele etti.1993 yılında, terör ile mücadele de girilen yeni dönemde, özel harekât timlerine düşen görev de arttı. Özel harekât timlerinin re-organizasyonunda, Hüseyin KOCADAĞ önemli görevler aldı. Emniyet yeni tim mensuplarının yetiştirilmesi için, özel harp dairesi ve milli istihbarat teşkilatı eski mensubu Korkut EKEN'i görevlendirdi. Özel harekât timlerini sayısı arttırıldı. Sayıları 8000 civarına ulaşmıştı. PKK' ya karşı, çok başarılı oldular. Yok denecek kadar da şehit verdiler.
Siyasi otorite, artık gerçekleri görmelidir. "KÜRT " veya "DEMOKRATİK "
Açılım safsatası PKK terörünü bitirmez. Bilakis daha hızlandırır, iç çatışmaya da zemin hazırlar. !000 yıldır bir arada yaşayan, kız almış ve kız vermiş Türklerle Kürtleri, karşı karşıya getirir. Sonuçta da etnik kin ve nefreti körükler. Sonuç ise tam bir kaostur.
Diğer yandan sorunun çözümü için, terör örgütünün silahlarının bırakması şarttır. Birilerin söylediği gibi, 'insan haklarına dayalı', 'hukuka bağlı', temel hak ve özgürlükleri sınırlamayan, düşünce ve örgütlenmeden yana çok kültürlü, çoğulcu, katılımcı, devletin bir hizmet kurumu olarak algılandığı, çağdaş bir vatandaşlık anlayışının benimsendiği, bir ortam yaratmak da çözüm değildir. Çünkü Yugoslavya ve Sovyetler Birliği de bu kavramlar kalkan yapılarak yıkıldı. Irak'ta işgal edildi.
Ülkemizde, tüm etnik grupları bir arada barış içinde yaşayabilmesi için, ülkede hiçbir ferde, zümreye, özellikle de etnik gruba, üstünlük veya ayrıcalık vermemesi gerekir. . Aksi her icraat, ülkede huzursuzluk yaratır. Terörü de bitirmez. Bilakis daha da hızlandırır.
Öte yandan geçmişte, yandaş ve güruh bir kısım medya ve AB, Abdullah Öcalan' ın, idam cezasının uygulanmaması için, Türk Silahlı Kuvvetleri' ni, Türk Kamuoyunu büyük baskı altına alarak idamı engellemeyi başarmışlardı. Bugün de aynı kesimler, bir kısım medya, köşe yazarları, siyasiler, sivil toplum örgütleri, ve diğerleri, bilerek veya bilmeyerek, "KÜRT" veya "DEMOKRATİK" açılım safsatasını bahane ederek, "SÖZ", " DÜŞÜNCE", ve "KALEMİ" ile PKK' da SİLAH" la, kurşun sıkarak, vatan evlatlarını şehit ediyorlar. Hedef, açık ve nettir. Türkiye'yi bölerek bölgesinde etkisiz hale getirmek, Abdullah Öcalan'ı da kurtarmaktır. ABD, AB, DTP ve PKK' ın, isteği de bu değil midir?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi