4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ALANDIŞI REHBER ÖĞRETMEN!

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, 12.05.2011 tarihinde internet sitesinden yaptığı duyuruyla, 2011 yılı atamalarında "Rehber Öğretmen" kadrosuna, felsefe alanına kaynak teşkil eden yükseköğretim programlarından mezunların da atanacağını ilan etmiştir. Personel Genel Müdürlüğü bu kararını, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın 11/05/2011 tarihli ve B.08.0.TTK.0.07.04.00.360.04/3192 sayılı yazılı talimatına dayandırmaktadır. Oysa Talim ve Terbiye Kurulu 07/07/2009 tarih ve 80 sayılı daha önce almış olduğu kararına açıkça aykırı olarak, farklı alanlardan (Felsefe Grubu) mezun kişilerin rehber öğretmen kadrosuna atanabileceklerine karar verdi.
Oysa profesyonel bir mesleğe, başka bir alandan kişilerin atanması öncelikle söz konusu mesleğin işlevine olan inanç zayıflığı ile ilgilidir. Böyle bir bakış açısıyla verildiği anlaşılan kararın, bu anlamda Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) mesleğini değersizleştirdiği de bir gerçektir.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın aldığı bu kararında, atanacak felsefe grubu öğretmenlerinin, hizmet içi eğitim kursundan geçirileceği belirtilmektedir. Ne var ki bir psikolojik yardım mesleği olan PDR bir kursla kazandırılamayacak kadar çok bilgi, beceri ve yetkinlik gerektirmektedir. Diğer bir ifade ile PDR bireyin kendini gerçekleştirebilmesi için breye sunulan sistematik ve profesyonel bir yardım donanımını gerektirmektedir.
Bu donanımı kazandırmaya dönük herhangi bir eğitim almayan kişilerin, bu mesleği yürütmeleri en iyimser bakış açısıyla etkisiz olacaktır. Dahası bireyin psikolojik bütünlüğüne verilecek olası bir zarar yaşam boyunca etkilerini gösterebilecek ve geri dönüşü imkânsız hale getirecektir. Bu durum özelde yardım verilen öğrenciye, daha genelde ise toplumun bilimsel veriler ışığında gelişmesine telafisi zor bazen de imkânsız zararlar verecektir.
Milli Eğitim Bakanlığının "Rehber Öğretmen" ihtiyacını karşılamak üzere, halen pek çok üniversitede PDR lisans programı yürütülmektedir. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı öğretim elemanları kendi üzerine düşen akademik sorumluluğu özveriyle yerine getirmektedirler. Hal böyle iken farklı alanlardan (Felsefe Grubu) mezun kişilerin, rehber öğretmen kadrosuna atanması haksızlık değil de nedir?
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı, bu tür alan dışı atamalarda genellikle, "Öğretmen İhtiyacına" vurgu yapmaktadır. Bir veteriner hekimin Sağlık Bakanlığı tarafından tıp doktoru olarak görevlendirilmesi ne kadar akıl dışı ise, PDR alanına felsefe grubu mezunlarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından atanması da "ihtiyaçla" açıklanamayacak düzeyde akla aykırı, keyfi ve anlaşılmaz bir uygulamadır. Bu bağlamda bu hizmetlerin alanın uzmanı olmayan kişilerce hatalı verilmesindense, alan uzmanları karşılanıncaya kadar boş kalması daha kabul edilebilir görülmektedir.
Başta Amerika ve gelişmiş batı toplumları olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde PDR mesleğinin bireyler üzerinde kalıcı ve uzun süreli etkilerinin olduğu uzun deneyimler sonucunda anlaşılmış olduğundan, bu ülkelerde mesleğin bilimsel ve etik şekilde yürütülmesinde son derece hassas davranıldığı dikkat çekmektedir
Okul Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında öncü pek çok gelişmiş ülkede, PDR hizmetlerini verebilmesi için, alan çalışanlarının PDR lisans düzeyinde olması dahi kabul edilmemekte, mesleği yürütebilmek için lisansüstü uzmanlık gerekmektedir. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de, okul rehberlik hizmetlerinde görev alacak personelin artık lisansüstü eğitim almasının gerekliliğinin tartışıldığı bir dönemde, Milli Eğitim Bakanlığı'nın alan dışı atadığı personeli kısa süreli kurslarla yetiştireceğini iddia etmesi, kuşkusuz tartışma götürmeyecek şekilde bilimselliğe, meslek etiğine ve evrensel hukuk ve normlara aykırı bir uygulamadır.
Hâlbuki 2010 yılında yapılan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 18. Milli Eğitim Şurasında, "Psikolojik danışma ve rehberlik mesleği, ciddi bir uzmanlık eğitimi gerektirdiğinden ve mevcut eğitim süresi talep edilen uzmanlığı sağlamada yetersiz kaldığından, psikolojik danışma ve rehberlik alanında verilen eğitim süresi, son bir yılı uygulama ağırlıklı olmak üzere 5 yıla çıkarılmalıdır", önerisi getirilmişti. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı kendi şurasında alınan karara da açıkça aykırı bir uygulama yapmaktadır.
PDR alanındaki tüm profesyonellerin, bu konudaki mesleki, etik ve bilimsel tutumlarını kararlılıkla sürdürmeleri memnuiyet vericidir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı da, "Rehber Öğretmenlik" kadrolarına alan dışı atamalar yapmaya yönelik bu yanlış uygulamasından derhal vazgeçmelidir. Çünkü eğitimde, yapılan hatların telafisi yoktur.
Ayıca ülkemizin geleceği çocuk ve gençlerimize, onlar ise bize emanettir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi