4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ALBAY REŞAT'IN KEMİKLERİ SIZLADI

Deniz Kuvvetleri Komutanı Eşref Uğur Yiğit," Halkımıza olan saygımızdan dolayı susuyoruz ama gördüğünüz gibi, onur intiharları oluyor. Artık buna susmak mümkün değil."" sözleri ile haklı olarak tepki gösterdi Çünkü hiçbir dönemde, Türk Ordusu, bu kadar saldırılar ile karşı karşıya kalmadığı gibi darbe gerekçesi ile komutanlar, suçlanmadı. Bu gelişmeler, TSK' ya ciddi zarar verdi.
Hiç şüphesiz bugünkü tabloda, Orgeneral ÖZKÖK' ün de payı var.
Bir okuyucu da "... Darbe nedeniyle, birçok insan ceza evinde tutuklu ama darbeleri yapacak olanlar veya darbeleri bildiği halde gerekenleri yapmayanlar dışarıda, Bu bir ayrıcalık ve çifte standart değil de nedir? Aslında ilk sorgulanacak ve tutuklanacak olan dönemin Genel Kurmay Başkanı Özkök' tür" diyerek sitem etmiş.
Orgeneral ÖZKÖK, niye yargılanmıyor, en iyi yargı bilir ama döneminde yaşanıldığı söylenen gelişmeler ve kendi beyanatları, okuyucuyu haklı çıkartıyor. Gerçekten de Onun döneminde, ilginç ve dikkat çeken gelişmeler oldu. Özellikle de, 4 Temmuz 2003'te, Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde yaşandı. 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, ABD askerleri tarafından gözaltına alınarak başlarına çuval geçirilmişti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi ÖZKÖK' de, "ABD'lilerin çuval olayının, bizi bu kadar rencide edeceğini bildiklerini zannetmiyorum. Onlar için, bu çok normal. Göz bağlamak yerine, tamamen pratik bir çözüm" diyerek olayı ciddiye almamıştı. .
Oysa Hilmi ÖZKÖK' ün, bu olayı, "Amerikalıların pratik bir yöntemi" olarak niteleyip, "normal" karşılaması, Türk milleti ve TSK' ya yapılacak en büyük yanlışlıktır. Çünkü Türkler askerliği "onur"la, "şeref"le özdeşleştirmişlerdir... Tarih boyu Türk askeri için silah, namus oldu; teslimiyet yerine de hep ölmeyi yeğledi.
Ayrıca Hilmi ÖZKÖK, bu tavrı ile Türk Milleti ve Türk Silahlı Kuvvetlerine, dünyada ve uluslararası bazda, itibar kaybettirdiği gibi, verdiği zararı da saymakla da bitmez. Ayrıca hiçbir Türk insanı, bu olayı kabullenemez. Hilmi ÖZKÖK, bu tavrından dolayı, Türk Milletinden özür dilemeli, hatta Türk milletine, yargı önünde, askerin başına geçirilen çuval sonrası, " Amerikalıların pratik bir yöntemi" sözüne de açıklık getirmelidir
Nitekim Van Askeri Mahkemesi'nin, 8 asker hakkındaki gerekçeli kararında: "Şartlar ne kadar olumsuz olursa olsun, mevzuat hükümleri uyarınca sanıkların şahsi tehlike korkusunu yenerek mücadelelerine devam etmeleri, silahlarını bırakarak teslim olmamaları gerektiği açıktır." İfadelerini kullanmıştır.
Elbette 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarlar o gün, ne şartlarda başlarına çuval geçirildiğini bilmediğimiz için, olayla ilgili yorum yapmak etik olmaz. Ancak Hilmi ÖZKÖK' ün, bu olay sonrası sözleri ve tavrı etik değildir. .
Hilmi ÖZKÖK, Ümraniye davası ile ilgili tutumu ve sözleri ile de dikkat çekti. Özellikle de döneminde, darbe teşebbüslerinin olduğunu ima ettiği halde" Darbe vardır da diyemem yoktur da" sözü, kamuoyunda, pek çok soru oluşturdu.
Aslından Hilmi ÖZKÖK, yargılanmalı ve muallâkta kalan bu sözlerine de açıklık getirmelidir. Çünkü o dönemde, görev yapan pek çok komutan, zan altında kaldı. Şayet darbe teşebbüsleri varsa, Gereğini yapması, suçluları da yargıya havale etmesi gerekirdi Ancak o gerekçe olarak, yeteri kadar belge bulunamadığı söylüyor. Oysa bugün, o günlerde düzenlediği söylenen, binlerce sayfa belge ortalıkta dolaşıyor.
Ayrıca askerinin başına çuval geçirilirken seyreden, "BOP takdire şayandır" diyerek, gerçekleri görmeyen, Hilmi ÖZKÖK. Dolmabahçe Sarayında, başbakanla yaptığı görüşmeyi, mezara kadar saklayacak olan BÜYÜKANIT' ın, tavrı, özellikle de Çuvalcı, Orgeneral Odierno' ya, ülkemize ziyarette tepki gösterilmemesi, TSK ve yargıdaki balans ayarı, Rahmetli Albay REŞAT gibi, pek çok komutanımızın kemiklerini sızlatmıştır.
Hatırlıyorum da 27 Ağustos 1922 tarihinde, "Yarım saat zarfında, tepeyi almak için söz verdiğim halde, sözümü yerine getirmediğimden dolayı, yaşayamam komutanım. " diyen Albay REŞAT, görevini 15 dakikalık gecikmeyle yerine getirmeyi dahi, üniformasına düşen leke saymış ve revolverini şakağına dayayarak ölmeyi tercih etmişti. Türk Halkı, İstiklal Savaşı' nda, böyle komutanlarımızla başarıya ulaştı.
Türk ordusu' nun, geçmişi, bu tür örneklerle doludur. Bu komutanlar, bırakın
Bölgedeki ülkeleri ve Türkiye' yi, bölmeyi hedefleyen "BOP takdire şayandır" demeyi veya askerin başına çuval geçirilmesini normal sayıp, çuvalcı, ABD' li Orgeneral Odierno, misafir etmeyi, Bu tabloyu görmektense, Albay REŞAT gibi, ölmeyi tercih ederlerdi.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi