6. ALEVİ ÇALIŞTAYI, Perşembe günü başladı ve bitti. Çalıştaya katılan Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, Hükümet'in Ökkeş Şendiller'i son Alevi çalıştayına davet ederek Alevi açılımını bitirdiğini ifade etti. Ve " Alevi toplumunun demokratik talepleri demokrasi ve insan hakları bağlamında, pazarlık ve tartışma gerektiren talepler değildir. Alevi sorunu, Alevilerle çözülür. AKP hükümetinin son bir yıldır ortaya koyduğu politikalar samimiyetten uzak kültür ve inancımızı tartışmaya açan saygısız bir siyasettir. Böylesi bir hükümetten Alevi sorununu çözmek gibi bir beklentimiz yoktur." Sözleri ile de Alevi açılımının bitirildiğini söyledi. Okkeş Şedilleri ise Alevi Toplumunun nazarında Maraş Katliamının sanığı ve vicdanlarında sorumlularından biri olarak tanımladı.
Şu bir gerçek ki bugüne kadar yapılan 5 Alevi Çalıştayı' ndan, beklenen sonuç elde edilmedi. Ancak genel ve yerel seçimler de siyasi partiler de teker teker oy için, Alevilere göz kırptılar. CHP'den sonra, MHP de, lider düzeyinde Alevilere mesaj gönderdi. Son Ankara miting öncesi bu net bir şekilde görüldü. AKP, hükümet de Alevilerin taleplerinin bir kısmı için harekete geçti. AKP, vaatlerine göre "Alevi dedelerine maaş bağlanacak"," Cemevleri elektrik ve su parası ödemeyecek", ve " Din Kültürü derslerinin müfredatı değişti ama bugüne kadar somut bir gelişme olmadı.
Hükümetin açılımı, Alevi kuruluşlarının temsilcilerinden temkinli bir şekilde olumlu tepki aldı. Nitekim Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız: "Taleplerimizin karşılık bulması, memnuniyet verici bir gelişme. İlk kez hükümet politikası olarak Aleviler' e haklar verileceği söyleniyor. Açılımları somut olarak görmek istiyoruz " diyerek gelişmelere temkinli yaklaştı. .
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser ise "Bu açılımlar ilk adım olmakla birlikte Alevilerin taleplerini tamamen yerine getirmiyor. Zorunlu din dersinin kaldırılması çok önemli. Yerine konulacak müfredat da çok önemli." Diyerek müfredat ile ilgili kararlara olumlu bakmıştı.
Elbette AKP hükümeti tarafından gündeme getirilen, Alevi açılımı kolay olmayacaktır. Açılımla ilgili üç temel sorun olan, " Muhafazakâr Sünni kesimlerden gelebilecek itirazlar", " Tek bir Alevilik yorumu olmaması. Alevilerin, sorunlarını ve bunlara çözüm önerileri konusunda aralarında anlaşamamaları ve buna bağlı olarak Alevileri kimin temsil ettiği tartışmaları", siyasi engellemeler, açılımın önündeki en önemli engellerdir.
AKP "Cemevleri' nin ibadet merkezi olarak tanınması, zorunlu din derslerinin ve Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması, Madımak Oteli' nin, müzeye dönüştürülmesi" gibi taleplere olumlu bakıyor. Ancak çözümü, TBMM' ne bırakıyor. TBMM ve AKP Hükümeti, yasal düzenleme çerçevesinde; "Cemevlerinin kültür evi mi, inanç merkezi mi yoksa ibadethane mi olacağı, karar verecektir.
Aslında AKP içinde, bir kısım milletvekili Alevi Dernekleri' nin, talepleri arasındaki bazı konuları samimi bulmuyor. İsteklerin sorunların çözümünden, farklı bir amaç taşıdığı da eleştiriliyor. Örneğin, "zorunlu din derslerinin ve Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması" taleplerine sıcak bakılmıyor.
Öte yandan kamuoyunda da, cemevlerinin ibadethane olarak kabulünü içlerine sindiremeyen çok muhafazakâr Sünni var. Fakat uzun zamandır süren tartışmalar nedeniyle Alevilere yönelik önyargılar, büyük ölçüde azaldı. Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Alevilerin taleplerinin bambaşka bir yapı bünyesinde çözülmesini öngören bu sürece yeşil ışık yaktığını biliyoruz. MHP'nin de destek vereceğini düşünülürse, Türkiye, isterse Pekâlâ bu sorunun üstesinden gelinebilir.
Aleviler, kedi bünyelerindeki tartışmaların, bugüne kadar çok sert ve verimsiz olmasının nedeni, ufukta hiçbir şekilde "çözüm ışığı" nın gözükmemesiydi. Ancak durum değişti. Yeni süreci bilerek, yokuşa sürmek isteyecekler muhakkak olacaktır, fakat Alevi çoğunluğun, bu tür kişi ve kurumları dışlayacağını öngörebiliriz.
Türkiye' de, "ALEVİLER" dün vardı, bugün de var, gelecekte de olacaktır. Ülkemizde, Sünnilik' ten sonra en fazla mensubu olan ikinci İslami mezheptir. Onlar, Türkiye ve Atatürk sevdalısıdır. İstekleri de makuldür. Onların inançlarına, önyargılı yaklaşmak veya yargısız infaz yapmak, Türk toplumuna yapılacak en büyük kötülüktür. Alevilik, ister Anadolu, ya da Küçük Asya halklarının inançlarının bir sentezi olsun Veya bazı insanlarımıza, ait bir din olsun, var olan bir gerçektir; Aleviler de saygı görmeli, diğer inançlara verilen haklar, onlara da verilmelidir. Ayrıca Alevilik, Türkiye'nin bir zenginliği ve gerçeğidir.
