
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
ALIN SİZE 50.YIL BELGESELİ
Yayınlanma:
Eskişehirspor'u bu hale getiren başkanın adamlarına soruyorlar.
"Bu kulübü kim ayağa kaldırır?"
Sokak falcısı bile olamayacak adamlara kain muamelesi yapan, aslında onlara zamanında suskun kalanlar değil mi?
Eskişehirspor'un kadrosunu boca edenlere zamanında haykırmayanlar, şimdi neyin cevabını verebilir ki?
Yönetimi ve medyası; artık görmeli...
Eskişehirspor'un tek serveti taraftarıdır. Bu takımı ayağa kaldırırsa da onlar ayağa kaldırır.
***
20 Kasım 2015 tarihini not düştüm defterime...
Eskişehirspor ligde kalırsa Garda yaşanan o gecenin kıymetini anlatmaya kelimeler yetmez diye...
Sosyal medya hesabımda da yazdım yine yazıyorum.
Bu şehirde bir sevdanın dışa vurumudur Eskişehirspor...
Bu şehir insanını tek vücut haline getirebilen en büyük unsurdur.
Gönül verdikleri takım deplasmanda bırakın puan almayı, gol dahi atamamış. Buna rağmen oluşan ortamın açıklaması:
"Eskişehirspor taraftarı olmak; yeri geldiğinde kaybetmeyi de göze almaktır"
Gördük, yaşadık ve bir kez daha anladık ki;
"Bu şehirde söz konusu Eskişehirspor ise kaybetmek de aşka dahildir..."
***
Gidiş yolculuğu kadar dönüş de yaşananlar da hikayenin en özel anları.
Konya'da kaybetmiş bir takımın oyuncularına inadına el vermenin adını siz koyun. Ben kelime dahi bulamıyorum. Ve kendimi o oyuncuların yerinde düşünmem dahi tüylerimi diken diken etmeye yetiyor.
Eskişehirsporlu futbolcuların trende gözlerinden yaş akmasına neden olan bu duyguyu şimdi daha iyi anlıyorum.
***
Alın size 50.Yıl belgeseli...
Eskişehirspor kulübünü her anlamıyla bundan daha iyi anlatan bir dönem olabilir mi?
Eskişehirspor'un tarihinde zor ve çileli günleri hep çoktu.
Her defasında taraftarı en umulmaz anlarda çıktı sahneye.
Ve bir belgesel yapılacaksa, geçmişte yaşananlardan çok geleceği yazanlara yer vermek her zaman daha değerli olacaktır...
***
Böylesine bir kenetlenmeyi daha önce ne duydum ne de gördüm. Belki de ömürüm boyunca bir daha göremeyeceğim. Bu takım düşse de taraftar üzerine düşeni yapmıştır. Asıl zamanında gerçeklere kulaklarını tıkayan ve gözlerini kapatanlar utansın. Ve bu büyük taraftarın ne için uğraş verdiğini şimdi daha iyi anlasın...
Düşündüm de;
Konya maçı öncesi ve sonrası taraftarın gösterdiği duruş, Eskişehirspor yönetimine gösterilecek herhangi bir protestodan daha anlamlıydı.
Mesajı alması gerekenler umarım almıştır.
Asıl şunu merak ediyorum. En azından azıcık olsun vicdanları sızlamış mıdır?
"Böylesine bir kitleye neden bunları yaşatıyoruz" diye...
***
Ben alınan yenilgiye inat, Eskişehirsporlu futbolcuları cümlelerimin omuzlarında taşıdım.
Ölü uykusuna yattıkları zaman onları eleştirirken, kalemimize eşek arısı konmadı.
O günkü eleştirilerimizde ne kadar haklıysak... Bugünkü mağrur duruşlarına ve emeklerine alkışlarımız da onların hakkı.
Şunu gördüm ve bana yetti. Konya'da taraftarın aşkına karşılık vermeye çalışan futbolcuların ayakları değil yürekleri değiyordu topa...
Ve şunu artık çok iyi biliyorum. Bu oyuncu grubu bu tablonun en günahsızları...
Onlar Konya'da olduğu gibi kalan 5 maçta da ellerinden gelenin en iyisini yapacaklar.
Bundan şüphem yok.
Onun içindir ki ben gerçekleri devre arasına kadar izne çıkarmayı seçiyorum.
Eskişehirspor'un kötü yönetilmesine karşı itiraz hakkımızı zaten hep kullanıyoruz.
Futbolcuların sahada bu denli emek verdiği bir dönemde, yöneticilerin hatalarını ön planda tutmak futbolculara yapılacak en büyük saygısızlık olur.
Bazı şeyleri bir kenara koyalım.
Hiç olmazsa son 5 haftada yönetimin acı gerçeklerinden arınıp, böylesine bir aşka karşılık vermeye çalışan futbolcuların yanında olmaya devam edelim.
Bırakın... Kazanırken, herkesin el üstünde taşınmasının geleneksel hale geldiği bir ülkede, kaybedince dahi kenetlenerek, böylesine bir duyguyu yaşamanın gururu da bizim olsun.
:::::::::::::::::