
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Allah aşkına... Böyle bir hareketi organize edebilecek örgüt ya da parti mi var?
Taksim'de gezi parkı içinde ki ağaçların kesilmemesi için başlatılan masum bir çevre eyleminin, Türkiye'nin en önemli isyanı haline nasıl geldiğini sorguluyor çoğu insan.
Ve aklı başında yapılan çoğu değerlendirmeler, bu işin bu hale gelmesinin iki ağaç kesilmesinden kaynaklanmadığını ortaya koyuyor.
Bazılarının hala , iki ağaç kesilmesinden yola çıkıp, insanların en büyük eylemi yapmasını "provokasyon" olarak görme inadı sürse de, bunun böyle olmadığını kendileri de çok iyi biliyor.
Ne yalan söyleyelim...
-"Ben ne istersem o olur. Bir de kalkıp size hesap mı vereceğim?" demeyi alışkanlık haline getirenlere de...
-"Adam ne isterse yapıyor. Bunu da yapsın bakalım" diyerek, olan biteni bugüne dek sadece izlemekle yetinenlere de, böylesine bir hareket gerekiyordu.
O yüzden iyi de oldu...
Öncelikle şunu söylemekte yarar var...
Gelinen noktayı "İki ağaç kesilmesi" nden yola çıkarak değerlendirmekle, çıkan olayları "Malum çevrelerin provokasyonu" olarak değerlendirme arasında tutarsızlık açısından hiçbir fark yok.
Zira...
Bunun adı, resmen halk hareketi.
Niye mi?
Çünkü hiçbir kurum ve parti böylesine kendinden gelişen bir hareketi planlayamaz.
Hiçbir kurum ve parti, insanların pencereden sarkıp, tencere tava çalarak bu harekete desteğini sağlayamaz.
Ve hiçbir kurum ve parti, apolitik olmuş gençleri durup dururken kefelerden çıkartıp gün boyu eylem yapmaya zorlayamaz.
O yüzden bu bir halk hareketidir.
O yüzden, yürüyen ve bağıran on binlerce insanın içinde genci, yaşlısı, çoluğu çocuğunun yanı sıra, türbanlısı, başörtülüsü ve vurup kırmayı, zarar vermeyi yaşam biçimi haline getirmiş Vandallar da vardır.
Sonuç olarak...
Bu bir duyarlılığın geç kalmış halidir.
Bu bir ideolojik hareket kesinlikle değildir.
Bu hareketten, iktidar kadar muhalefet de ders çıkartmalıdır.
Kısacası...
Bu direniş kimsenin hesabının değil kapitalizmin aşağılık politikalarından usanmış bir halkın isyanıdır.
Ve son olarak...
Eğer "Demokrasi " diyorsak ve Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarının siyasi partiler olduğunu kabul ediyorsak, bu isyanın sergilendiği yer meydanlar olmalı, kesinlikle siyasi partilerin önü olmamalıdır.
-------------------------------
Dualarla seçim startı...
Ak Parti Tepebaşı teşkilatı seçim işleri, Söğüt'e giderek Ertuğrulgazi türbesinde dua edip, seçim startını vermiş.
Start duası da fotoğrafla ölümsüzleştirilmiş.
Dahası...
Seçim startının verildiği dua fotoğrafı Ak parti Tepebaşı ilçe Başkanı Vahap Ata tarafından sosyal medyada duyurulmuş.
Ben de tam "Geçen seçim yapılmayan ve seçimin kaybedilmesine neden olan neydi ki?" diye düşünüyordum.
Fotoğrafı görünce buldum.
İşte bunu yapmadılar geçtiğimiz seçim...
Startı, gövde gösterisiyle falan yapmışlardı.
Bu defa değişik bir yöntem uyguluyorlar.
Bana göre bu yöntem daha başarılı olacaktır!
Her ne kadar bazıları çıkıp "İşleri duaya kalmış" diyecek olsa da, bu yöntemi kesinlikle bırakmasınlar...
Espri bir yana ama...
Ak parti iki mahalli seçim yaşadı Eskişehir'de.
İkisinde de başarılı olamadı.
Hala seçim kazanmaya yönelik bir stratejisi yok ortada.
Hala...
Eskişehir'in özellikli düşünceye sahip halkı ile iletişim kurma yerine, kendi tabanına şirin görünme çabası sergiliyor.
Hamamyolu'nda, Köprübaşı'nda, Espark önünde vermesi gereken seçim startını türbeden veriyor...
Dua iyi güzel de...
Seçimi kazanmak için bir şeyler de yapılması gerekmiyor mu?
-----------------------------
Yeter ki niyet iyi olsun...
Eskişehirspor kongresi ile ilgili merak edilen üç konu var.
Birincisi; Kongre ne zaman yapılacak?
İkincisi; Kongrede kimler oy kullanacak?
Üçüncüsü de; Kulübün ne kadar borcu var.
Kongre tarihi resmi olarak açıklanmadı.
Haziran ayında yapılacak yapılmasına ama kaç haziranda yapılacağı hala bilinmiyor.
Çünkü...
Yönetim tarihi açıklamıyor.
Kongrede kimlerin oy kullanacağı da bilinmiyor.
Çünkü...
Mevcut üyeler arasında disiplin kuruluna sevk edilenlerin ve aidatlarını yatırmayanların olduğu söyleniyor.
Kulübün ne kadar borcu olduğunu da doğru dürüst kimse bilmiyor.
Hadi geçelim kulübün borcunu.
Çünkü...
Kongrede nasıl olsa kulübün ne kadar borcu olduğu ortaya çıkacak.
Hesaplar, kongre salonunda dökülecek ve borcun ne kadar olduğunu herkes öğrenecek.
Ama...
Kongrenin yapılacağı tarih ile kongrede kimlerin oy kullanacağını herkesin bilmesi gerekiyor.
O nedenle...
Eskişehirspor yönetiminin, eğer samimi ise gazetelere 15 gün önceden vermesi gereken kongre ilanı ile birlikte, kongrede oy kullanacakların listesini de kamuoyuna duyurması gerekiyor.
Yapılacak kongre tarihinden 15 gün önce gazetelere kongre ilanı verme zorunluluğu var ama, oy kullanacak üye listesi ilan etme zorunluluğu elbette yok.
Ama...
İşte yönetime iyi niyet gösterme adına güzel bir fırsat.
Açıklayın oy kullanacak üye listesini, herkes de anlasın niyetin ne olduğunu...