
Gazi Özdemir
ALLAH VE DİN İLE ALDATAN (Riyakâr ve Münafık)
Yayınlanma:
Atalarımız boşuna söylememişler "İmanın ve paranın kimde olduğu belli olmaz" diye. Gerçi bu iki konuya doğrudan değil de dolaylı olarak yönelik olduğunu söyleyebileceğimiz diğer bir söz de merhum Ziya Paşa'ya aittir "Ayinesi iştir lafa bakılmaz, görünür aklı eserinde".
Paranın kimde olduğuna ilişkin konuya baktığımızda, bazı insanların parasına uygun bir yaşantıda olmayabileceklerini söyleyebiliriz. Bunlardan bir kısmı, kendisinde olan parasından daha az, hatta fakir bir konumdaymış gibi bir yaşam sürerek, bazısı da olan miktardan çok daha fazla parası varmış gibi bir davranış sergileyerek insanları aldatır.
İkinci konu olan iman etme daha ön planda olmak üzere, Allah'ın kulu olduğunu ifade etmek dediğimiz ibad etmeye yönelik şekilsel davranışlardan özellikle görüntü, kıyafet, En'am-162 nci ayette "Nüsuklar" diye tanımlanan şekilsel ibad etmeler olan Namaz, Hac ve Oruç uygulamaları başka insanları aldatmaya, ön yargıya sokmaya, diğer bir ifade ile riyakârlığa aracı kılınacak uygulamalar olmaktadır. Bu uygulamalar dışında Maun suresi de önemi nedeniyle "Salât" kelimesi ile belirtilen "Sosyal yardımlaşma ve dayanışma toplantıları ile faaliyetleri"ne katılma konusu da riyakârlığa kolayca alet edilebileceğini vurgulamaktadır. Hatta böylesi uygulamaları başkalarını aldatma amaçlı kullananlar takdir edilmediği gibi, "Yazıklar olsun" denerek kınanmakta ve olumsuz karşılandıkları belirtilmektedir (Maun-1. Ya Muhammed! Dini /vahyi ve gerçek olan muhkem buyrukları yalanlayanı /ret edeni /dine sözde uyuyormuş gibi yapıp aldatanı /riyakârı gördün mü? 2. O kişiye ki, dine inanmış göründüğü halde sahipsiz kalmışa /yetime kötü davranmakta olanı, 3. Ve ihtiyacı olanın ihtiyacını gidermek üzere gayret etmeyeni. 4. Yazıklar olsun böyle musallilere /salâtı /sosyal dayanışma çalışmalarını (bazen Kur'an eğitimini ve /veya Namaz kılmayı) riyakârca uygulayanlara. 5. Çünkü onlar salâtlarından /sosyal çalışmaların (bazen Kur'an eğitiminden ve /veya Namaz kılmanın) öneminden habersizdirler /tam bilincinde değildirler. 6. Zaten onlar salâtı gösteriş için /başkaları görsünler diye riyakârca ve menfaat sağlamak amacıyla yapmaktadırlar). Aynı vurgu ayrıca Nisa-142 nci ayette de yapılmıştır (Nisa-142. Münafıklar /ikiyüzlüler, böyle davranmakla Allah'ı aldattıklarını sanıyorlar. Hâlbuki onlar ancak kendi kendilerini aldatıp dururlar. Böyleleri, salâta isteksizce katılırlar ve katılsalar bile başkaları görsünler diye katılırlar /riyakâr davranırlar ve Allah'ı da pek az ve istemeyerek anarlar /zikrederler /telaffuz ederler).
Allah'ı, dini ve ibad etme yöntemlerini başkalarından bir menfaat sağlamak amacıyla aldatma aracı kullananlara riyakâr yanında ayrıca Münafık deyimi de kullanılmakta ve dikkat çekilsin diye de özellikleri Kur'an'da "Münafikun Suresi" şeklinde ayrıca vurgulanmaktadır. Bu surenin 2 nci ayetinde ve A'raf-55 nci ayette bu kişilerin konuşmalarının çok abartılı ve övücü olduğuna da dikkat çekilmiştir (Münafikun-2. Ve dikkat et ki, böyleleri yeminler ederek /aşırı överek insanları aldatır ve Allah'ın bildirdiği ger-çekleri öğrenmelerine de engel olurlar. Yaptıklarının ne kadar kötü bir davranış olduğunu bir bilseler! A'raf-55. İşte böylesine güçlü olan Rabbinize içtenlikle /samimi bir inançla ve gösterişsiz dua edin. Çünkü Allah, gösteriş içinde abartılı söz söyleyenleri /dua ederken bu riyakâr davranışları nedeniyle sevmez.). Yine aynı Maun suresinin 4 ve 5 nci ayetlerinde bu kişilerin yürüyüş ve kıyafetlerinin de göz boyayıcı ve kasıla kasıla özellikte olduğuna dikkat çekilmiştir (Münafikun-4. Ya Muhammed! İkiyüzlüleri /riyakârları gördüğün zaman, fiziki görünüşlerini, kıyafetlerini beğenir ve etkilenirsin. Konuşunca da dinletecek şekilde etkileyici konuşurlar. Ve onlar yere sağlam bir şekilde dikilmiş kütükler gibi heybetli ve dimdiktirler. Kendilerini o kadar beğenmişlerdir ki, en ufak bir sözü bile hemen aleyhlerinde bir söz olarak değerlendirirler. Esasında onlar gerçek düşmandır ve on-lardan uzak dur. Nasıl da rol yapıyorlar! Allah mutlaka onların haklarından gelecektir. 5. Ve eğer onlara "Gelin de bu yanlışınızdan dönün ve Allah'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin" desen, hemen başlarını çevirirler, Sana karşı çıkar ve kibirlenirler). Atalarımızın "Boş başak dik durur" ve "İçi boş tenekenin sesi çok çıkar" sözleri bu gerçeğe uygun sözlerdir.
Dolayısıyla, Allah rızasını öncelemeyen ve sadece menfaatlerini gözeten bu kimselerin, bu salâtları /sosyal uğraşları boşu boşuna bir uğraş olmaktadır. Çünkü bu ibad edişlerinin ciddiyetinde değildirler ve gerçek anlamlarını da bilmemektedirler. İlahi sistemde ibad etmelerin niyetlere, çabaların, amellerin ise sonuçlara göre değerlendirilmekte olduğu üzerinde durulmaktadır.
Gerek Allah'ı ve gerekse dini kullanarak insanları aldatmanın yanlışlığını pekiştirmek üzere Hz. Muhammed şunları söylemiştir ve pekiştirmiştir;
* "Ahir zamanda, dini kullanıp dünyayı taleb eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlara iyi görünüp, onları aldatmak için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Dilleri de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri kurtlarınkinden vahşidir. Cenab-ı Hakk (bunlar için) şöyle diyecektir: "Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa Bana karşı cürete mi yelteniyorsunuz? Zat-ı Akdesime yemin olsun, bunlar üzerine, kendilerinden çıkacak öyle bir fitne göndereceğim ki, içlerinde halim olanlar bile şaşkına dönecekler-Ebu Hüreyre ve İbnu Ömer-Kütubu Sitte-2002".
* "Kim, insanların kalbini çelmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah kıyamet günü, ondan ne farz, ne nafile hiçbir ibad edişini kabul etmez!-Kütubu sitte-5918".
Hz. Muhammed şu sözü ile de, ibad etmenin çokluğuna değil, öncelikle aklı kullanmaya vurgu yapmıştır; "Bir adamın çok namaz kıldığını, çok oruç tuttuğunu gördüğünüzde hemen onun bu haline hayran kalmayın. Önce aklının nasıl olduğuna bakın-Kuleyni-Usul-il Kafi, Cilt-1/28".
Yukarıdaki A'raf-55 nci ayette görüldüğü gibi Allah, bu gibi münafık kişileri sevmemektedir. Bu açıklamalara paralel olmak üzere ben de diyorum ki, "Kur'an, bir meslek kitabı olsun diye indirilmediği gibi, İslâm dinine özgü ve dini çağrıştıracak bir kıyafet giymek veya dinî bir ibad etme yönteminin isme eklenmesi /lakap olarak kullanılması da bildirilmemiştir ve insanları yanıltmaya, onları istismar etmeye uygun bu girişimler yanlıştır (Hacı bilmem kim gibi).
Bu kişiler ayrıca, Allah tarafından en büyük ilk günah olan şirk koşma suçunu da işlemiş olmaktadırlar.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN" ve "OKU! KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ" kitaplarında da bulabilirsiniz.
NOT-2: 13 TEMMUZ Çarşamba günü saat 17-30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde (Kanatlı AVM arkasında eski MİT merkezinde) Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETİ'ne inşallah devam edeceğim.