(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

ALMAN RAPORLARI

Yaz sezonun vazgeçilmezidir transfer haberleri...
Her taraftar takımına mevcut şartlar altında en iyi futbolcunun transfer olmasını ister. Ama gerçek şu ki sahaya çıktığında o formanın içine bedenini değil, daha çok yüreğini koyan adamlar değer bulur.
***
Eskişehirspor'da geçtiğimiz sezondan bu yana mevcut kadro üzerinde sürekli oynamalar yapıldı. Gençleştirme hikayesiyle yeni bir dönem başlatılmıştı Ertuğrul Sağlam ile!
Kendi gençlerini başka kulüplere peşkeş çekercesine gönderenlerin başlattığı bu hikayenin sonunun iyi olmasını beklemek hayalcilik olurdu zaten...
Bu sezon gençleştirme operasyonundan sanırım vazgeçildi.
Sağlam raporlarının iyi edemediği Eskişehirspor'u bakalım Alman raporları düzeltecek mi?
İSKELET BOZULURSA?
Bu sezon Eskişehirspor'da ki transfer harekatı daha sağlam adımlarla atılıyor gibi bir hava oluşturuluyor. Yine medyada yönetime yakın olanlar görevlerinin başında.
Oysaki tehlike geçen sezonun dahi üstünde...
Yeni sezon öncesi takımın iskeletine dahi sekte vurulacağa benziyor. Maliyeti yüksek olduğu gerekçesiyle gönderilmek istenilen adamlara bu sözleşmeleri imzalatanların yine aynı kişiler olması ise çelişkinin bir başka boyutu.
Yanlışı yanlışlı kapatmanın cezasını çekecek olan yine kulüp olacaktır. Ancak yeni sezona sıfırdan bir iskelet oluşturularak girilme düşüncesi, Eskişehirspor için büyük bir kumardır.
***
Gidenin arkasından konuşmakla, gelene sırnaşmanın kardeş olduğu bir futbol dünyamız var bizim.
İstemediğiniz kadar da Pinokyo'muz!
O yüzden kostümler değişse de Eskişehirspor'da ki gerçekler değişmez.
Bu düzenle ikinci yarım asrına giren bu kulübü umarım sezon sonu vahim bir tablo beklemez.
TARAFTARLIK!
Yarım asır demişken 50. Yıl kutlamalarında emeği geçenleri kutlamak gerekir. Kutlamaların en can alıcı kısmı Başkan Hoşcan'ın eleştirilerden nasibini alması. Eleştirmek herkesin hakkıdır. Ama keşke Hürriyet yaşında bir futbolcu için tepki koyanlar, daha ince düşünüp yok yere kaybolup giden kendi gençlerine de aynı şekilde sahip çıksaydı.
İşte o zaman tepkilerin de ve taraftar duruşunun da bir anlamı olurdu.
Hani diyoruz ya!
Mazisi şan ve şerefle dolu bir kulübüz. O şanı şerefi kimlerle elde etmiş bu kulüp önce onu görmeliyiz. Diyeceksiniz ki günümüz endüstriyel futbolda bunu başarmak zor. Böylesine borç batağından kurtulmak isteniyorsa üretmek zorunluluğu hissedecek ve kulübü yönetenlere de hissettireceksiniz.
Yapılan her transfere inanmak, alınan günlük sonuçlara tav olmak mıdır taraftarlık? Eskişehirspor formasını adam akıllı terletmeyenlere sezonluk verilen paralar bugün alt yapıya aktarılsa 2-3 yıl içinde çok farklı oyuncular çıkacaktır. Bu yüzden şehirde sadece başkanlar değil, kafalar değişmeli. İş sadece yönetenlerle değil, bu kulübe gönül verenlerle de alakalı.
ADAMLIK
Popüler olmak adına hiçbir şeyden utanmayanların var olduğu bu yeni futbol düzenimizde, geride kalan sezon amatör futbol adına güzel resimlerle son buldu. Mesut Çarık'ın hakemliği bıraktığı gün gördük ki "Makam mevki bir şey ise adamlık her şeydir"
Melahat Ünügüt Orta Okulu Türkiye ikincisi olurken, Taban Birlik başkanlarının Kütahya'da oluşturduğu birlik beraberlik görüntüsü gelecek adına güzel sinyallerdi. Umarım bu tip görüntüler Eskişehir amatör futbolunda hep olur. Çünkü buna özellikle bu dönemlerde çok ama çok ihtiyacımız var.
KİBRİT KUTUSUYLA
OKYANUSU AŞMAK
Son olarak gel gelelim ki ne kadar görüntüde birlik beraberlik ortamı yaratsak da icraatlar için adım atmadığımız sürece sonuç hep sıfırdır. Eskişehirspor alt yapısının dahi tesis yetersizliğinden dolayı kendi şehrinde göçebe gibi antrenman yaparak maçlarını oynadığı bir şehirde; futbolcuyu bırakın sporcu yetiştirmek her geçen yıl zorlaşıyor. Bu şehirde ne yazık ki sadece sağlık için spor yaptırma zihniyeti oluşmaya başladı.
Bursa'da ki U16 Türkiye Şampiyonası yarı final eleme maçlarında gördüklerim ve duyduklarım inanılmazdı. Bursa Büyükşehir Belediyesi uygun bulduğu semtlere tam 40 adet sentetik saha yapmış. Hem de spor alanlarının bulunduğu çevre düzenlemeleriyle birlikte. Yetmemiş her sahanın yanına çay bahçesi ya da düğün salonu dikmiş. Ve bunun işletmesini de kulüplere vermiş. Yani amatör kulüplere gelir kapısı açılmış. Aynı belediye şimdi arazisi uygun olan her okula spor salonu yapmaya başlayacak.
Bunu siyasi yönde eleştiri olarak algılamayın. Siyasi çekişmelerin yarattığı kısır döngünün özellikle spor alanında hep Eskişehir'e zarar verdiğini artık hepimiz görelim istiyorum. Başta siyasilerimiz artık bu duruma bir çözüm bulmalı.
Ve artık gerekli projelerin hazırlanması adına Belediyeler adım atmalı.
Sakın ola son dönemde yapılan yatırımları görmezden geldiğimiz düşünülmesin. Ama inanın bizim belediyelerimizin yaptırdığı sentetik sahalar dahi nizami ölçülerin altında ve son durumları ortada. Eskişehir spor anlamında bir şeyler üretmek istiyorsa önce alt yapıyı oluşturmalı. Yoksa büyük sıkıntılarla mücadele eden bu şehrin çocuklarının elde ettiği başarıların adı; kibrit kutusuyla okyanusu aşmaktır...
::::::::::::::::::::


Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi