1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Alpay videolu desteği ile şaşırttı mı pekii?

Referandumda "Evet" diyecek olan ünlülerin arasına Eskişehirspor teknik direktörü Alpay özalan da katılmış.
Sosyal medya hesabından, Hakan ünsal'ın videolu göndermesine, aynı şekilde videsuyla cevap verip, topu Muazzez Ersoy'a atan Alpay sesli ve görüntülü videosuyla:
-"Hakan ünsal davetini aldım. Yeni bir Türkiye için evet diyorum. Güçlü bir Türkiye için evet diyorum. Aydınlık bir ülke için evet diyorum. Bağımsız özgür bir Türkiye için evet diyorum. çocuklarımızın geleceği için evet diyorum. ülkemi çok sevdiğim için evet diyorum. Türk sanat müziğinin değerli ismi Sayın Muazzez Ersoy siz de var mısınız?" demiş.
"Referandumda Evet diyorum" videosu yayınladığı  için Alpay özalan'a kızan Eskişehirspor taraftarları önceki günden itibaren tepkilerini yine sosyal medya hesabından gösteriyor.
"Görevde olan bir teknik direktörün spora ve Eskişehirspor'a siyaset bulaştırma hakkı yoktur"deniyor.
Alpay'ın, Eskişehirspor'u başarıya taşıması gerekirken, kendi ikbalinin peşinde olduğu söyleniyor.
Bunların tümüne hak vermek mümkün.

Ancak...
öncelikle şunu söyleyelim ki, Alpay özalan'ın referandumda "Evet" vereceğini ilan ettiği videolu görüntüsünü sosyal medya hesabından yayınlaması bizi hiç mi hiç şaşırtmadı.
Referandumda "Evet" algısını güçlü kılma adına sosyal medya üzerinde ünlüler tarafından başlatılan kampanyayı görür görmez, bu kampanya içinde Alpay'ın da olacağını zaten tahmin ediyorduk.
öyle ya:
-"Ben aslında başka takıma gidiyordum. Fakat sayın Cumhurbaşkanım bana Eskişehirspor'un başına geçmemi tavsiye etti. Eskişehir'e o yüzden geldim" diyen birinin herhalde "Referandumda hayır diyeceğim" falan demesini de beklemiyorduk.

Yine de...
Yaşam tarzı ve siyasi düşüncesi her ne kadar belli olsa da, "Görevde olan bir teknik direktör olarak belki bu işlerin içine girmez. Takımını şampiyon yapmaya odaklanır. ünlülerin başlattığı böyle bir furyanın içinde yer alarak, kendisi için de olumsuz bir algıya neden olabilecek bir tartışma yaratmaktan kaçınır" diye düşünmedik değil.
Ama Alpay anında daldı ünlülerin başlattığı "Evet" furyasının içine.
Bize göre bu davranışıyla yanlış da yaptı.
Farklı anlaşılmasın sakın.
Yanlışı Eskişehirspor'a, Eskişehirspor taraftarına ya da referandumda kendisiyle farklı düşünen sevenlerine falan yapmadı Alpay.
Yanlışı bizzat kendisine yaptı.
çünkü...
Alpay bundan sonra hangi takıma giderse gitsin, mesleğinde ne kadar yükselirse yükselsin, bu onun şahsi başarısı olarak düşünülmeyecek.
Bazı yerlere tırnaklarıyla bile gelse, insanlar bu videonun hatırı için kendisine kıyak geçildiğini söyleyecek.
Bundan sonra attığı her imzada "işte videolu desteğin mükafatı" denilecek.


.....


"Hizmete talibim"diyene nasıl inanılır ki?


Seçimlerin öncesinde hiç dikkatinizi çektiği olur mu?
Milletvekili aday adaylarının söylemleri hep aynıdır mesela...
Her aday adayı milletvekilliğini kendisine hak görür.
Hepsi...
-"Bu işi en iyi ben yaparım" diye düşünür.
Her biri hemen her fırsatta...
-"Halkın vekili olacağım" der.
Neredeyse tamamı...
Gece gündüz çalışacağından tutun da, Eskişehir için müthiş projelerinin olduğunu söyleyip gezer.
Ancak hiçbiri...
-"Genel başkana karşı çıkma pahasına yanlışa yanlış diyeceğim" demez.
-"Eskişehir söz konusu olduğunda partimin karşısına dikilirim" de demez.
-"Ben Ankara'nın isteklerini size kesinlikle dayatmayacağım, aksine bu şehrin isteklerini Ankara'ya dayatmak için baskı yapacağım" hiç demez.
Hiçbir aday adayı...
-"Ben Genel başkanın emir eri değil, siz Eskişehirlilerin emrinde olacağım" gibi cümleler hayatta kurmaz.
-"Bir daha seçilme endişesiyle, partim ve genel başkanım ile ters düşmemek adına, seçim bölgemin menfaatini göz ardı etmeyeceğim, ikbal uğruna sizi satmayacağım" falan asla diyemez.

çünkü...
Aday ve ardından milletvekili olabilmeleri, genel başkanlarının iki dudağı arasındadır.
Milletvekili olmaları halinde ise, bir dönem daha seçilebilmeleri, yine o genel başkanlara kayıtsız şartsız sadakatten geçer.
O yüzden bir türlü söyleyemezler yukarıda yazdıklarımızı.
Bir türlü "Eskişehir'in menfaati için gerekirse genel başkanın karşısına dikilirim" diyemezler.
-"Eskişehir'in hakkı yendiğinde, gerekirse partimle de gemileri yakarım" da diyemezler asla.
Seçim öncesi bunları söylemeye cesaret edemez hiç bir aday adayı.
Ama merak etmeyin!
Aday olduklarında da, Milletvekili olduklarında da söyleyemezler bunları.

Zira...
Hemen hepsi, şehir halkının tercihi ile değil de, genel başkanın tercihi ile vekil olacaklarının farkında.dır.
O yüzden, genel başkanlarına olduğu kadar, şehre ve şehirde yaşayanlara karşı kendilerini hiç bir zaman borçlu hissetmezler.
Zaten böylesine bir sistemde asıl, ayrıcalık, ihtişam ve itibara olan talebin, hizmete talip olmanın önüne geçmeyeceğini kim söyleyebilir ki?
Böyle bir sistemde "Ben hizmete talibim" diyen, ne kadar inandırıcı olabilir ki?


.....


Okuroğlu ne diyor?


Deneyimli siyasetçidir Necati Okuroğlu.
Seçimleri çok yönlü okur.
Bu özelliğini bildiğimiz için Nisan ayında yaılacak olan referandumun sonucunu sorduk kendisine.

-"Bir parti kilit. O partinin ne diyeceği önemli. Eğer Evet derse referandum sonucu Evet çıkar, hayır derse de hayır olur" dedi.
Aklımıza kilit parti olarak MHP geldi ve sorduk "MHP'yi mi kastediyorsun" diye.
-Yok. MHP'lilerin yarısı evet, diğer yarısı hayır diyecek. Hatta MHP içinde hayır diyenler bir hayli çok olacak. Ben HDP'yi söylüyorum. çünkü onların referandumda ne diyecekleri hala belirgin değil" dedi.
Onların tavrının referandum sonucunu evet ya da hayır olarak şekillendireceğini ifade etti.
Değişik bir yaklaşım geldi bize.
Aynı zamanda da mantıklı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi