4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ALPU TERMİK SANTRALİ

TEMA Eskişehir Şubesinde, TEMA Vakfı Genel Merkez Proje Koordinatörü ÖZLEM KATISÖZ, "ALPU TERMİK SANTRAL" ve Termik Santraller, üzerinde, katılımcılara, kapsamlı bilgi verdi.
Toplantıda, Alpu' ya kurulması düşünülen " TERMİK SANTRAL" ın, "TARIM ve "YAŞAMA" vereceği zararlara, engel noktasında, nasıl bir yol izleneceği konusunda, fikir alışverişinde yapıldı.TEMA temsilcileri, mücadelede izlenecek, yol haritasını da belirlediler.
Ülkemizde, 80 adet termik santralın, planlandığı söyleniyor. Oysa Termik Santraller, hidroelektrik santrallerde, üretilen elektriğe göre çok daha pahalıdır. En önemlisi de yerel, ulusal ve global alanda da, "ÇEVREYE" büyük zarar veriyor.
MTA Genel Müdürlüğü, ekipleri tarafından yapılan araştırmalara göre, Alpu'da 777 milyon ton linyit rezervi tespit edilmişti. Türkiye'nin, bir çok bölgesinde yapılan çalışmalar ile 8,3 milyar ton olarak bilinen linyit rezervleri, 2013 itibariyle 13,9 milyar tona ulaşmıştı. Alpu'- daki rezerv ise Türkiye'deki toplam rezervin, yaklaşık yüzde 5,5'una denk geliyor.
Öte yandan Eskişehir Milletvekillerinden, Sayın Hasan Murat Mercan ise Alpu ilçesi' nde, 1.3 milyar ton ispatlanmış ve yaklaşık, 2 bin 500 kalorisi olan, kömür rezervi bulunduğu söylemişti. Ancak o günlerde, 10 bin megavat civarında, bir santral olabileceğini söylemesi, zihinleri karıştırmıştı. Çünkü ülkemizde, kurulan kömür santrallerinin, çevreye verdiği zarar ortadır.
Nitekim Gökova Termik Santrali'nden çıkan gazlar, 1800-1900m yükseklikte, Bey Dağları'nı etkilemiştir. Çevredeki köylerde, tarım ürünleri, zarar görmüştür. Ayrıca termik santrallerde, etrafa yayılan cıva, İnsanların gelişmesini, öğrenme yeteneğini ve sinir sistemini olumsuz etkilemiştir.
Eskişehir, Alpu' da kurulacak olan Termik santralde, soğutucu, buhar elde etme ve temizleme gibi, amaçlarla kullanılan sular, sıcaklık dereceleri yükselmiş olarak, toprağa, yeraltı sularına, veya porsuk çayına boşaltılacaktır. Suyun sıcaklığı, yüksek olduğu için, toprak ve sularda yaşayan canlıları, olumsuz yönde etkileyecektir.
Öte yandan termik santrallerle, akarsular, ağır metallerle kirlenmektedir. Örneğin Muğla'da, Çine ve Dipsiz çaylarının suları, Yatağan Termik Santrali'nde, soğutma suyu olarak kullanıldıktan sonra, tekrar akarsuya boşaltılmaktadır. Tabi bu sırada kullanılan su, çeşitli kimyasal maddelerle işlemden geçirilmektedir. Bu kimyasal maddeler, suyla birlikte akarsuya karışmakta, özellikle demir ve sülfat bileşikleri, başta olmak üzere bol miktarda ağır metallerle akarsu kirlenmektedir. Porsuk çayı da bu akıbet beklemektedir.
Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve 20 Milletvekilinin, termik santrallerin, çevreye verdiği zararların araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinde, " Termik santral küllerinin toplanıp, üzerleri örtülse bile, radon gazının havaya ulaşması sonucu, çevreye radyoaktif madde yayılmaktadır" demiştir.

Uzmanlara göre de, termik santralden, Çernobil kazasının yaklaşık 2,5 katı kadar radyoaktif madde yayılmaktadır... "Önlem alınması için, toplu ölümler mi beklenmektedir? " tespitlerine rağmen, Termik Santrallerde, hiçbir somut adım atılamamıştır.
Alpu' da kurulmasından söz edilen, Termik Santral, toprak, tarım ürünlerine; toprak asitleşmesi, tarım ürünlerinde, verim kaybı, bitki gelişiminin yavaşlaması, zamanla yok olması neden olmaktadır. Ayrıca Linyit kullanılan termik santrallerde, kömürün yanmasıyla bol miktarda kül oluşturacaktır. Bu küllerin içinde, bulunan gazların bir kısmı havada kalarak asit yağmurlarına sebep olacak, yere ulaşan küller ise toprak yüzeyini ve bitkilerin üzerlerini kaplayacaktır. Toprak yüzeyine yığılan küller, yağışlarla, yeraltına sızarak yer altı sularının ve toprağın kalitesini belirleyici özelliklerinde, bozulmalar meydana getirecektir..
Dünyada, Türkiye' deki, termik santral müştekidir. Nitekim HEAL Direktör Yardımcısı Anne Stauffer, HEAL' "Ödenmeyen Sağlık Faturası - Türkiye'de Kömürlü Termik Santraller Bizi Nasıl Hasta Ediyor" başlıklı raporda."Türkiye'de, fosil yakıt kullanılarak elektrik üreten santrallerin, oluşturduğu hava kirliliği, hâlihazırda çok sayıda erken ölüme, kronik akciğer ve kalp hastalıklarında, ciddi miktarda artışa yol açıyor. Termik Santrallerden vazgeçilmesi, halinde, halk sağlığında, çok önemli iyileşmelere katkı sağlayacaktır." İfadeleri yer almıştır.
Bu gerçeklere rağmen, kömürden üretilen elektriğe, alım garantisi dahil süper teşvikler getiren, Enerji Bakanlığı, kömür madeni işleten işletmelerin, işçi yükünü de aldı. Yeni düzenlemeyle, kömür madenlerinde, yer altında çalışan işçilerin, zorunlu iki asgari ücret tutarındaki maaşlarının yarısını, patron geri kalan yarısını devlet ödeyecektir.
Öte yandan Elektrik Piyasası Kanunu'nda, Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, özelleştirilen bütün termik santraller,"ÇEVRE MEVZUATINDAN" 2020 yılına kadar muaf olacak. Yalnızca yeni yapılacak santraller değil, daha önce özelleştirilenler santraller de bu muafiyetten yararlanacaktır. Bu durumda, termik santrallerin olduğu illerde, " ÇEVRE FELAKETİ" kaçınılmaz olacaktır.
Eskişehir' deki, sivil toplum örgütleri, Eskişehir, özellikle de ALPU halkı, Alpu'ya yapılması düşünülen, "TERMİK SANRTRAL" la, ilgili gelişmeleri, yakından takip etmeli, gerçekleşmemesi için de mücadele etmelidir. Çünkü Alpu' da, yapılması düşünülen, "TERMİK SANTRAL", tarım alanlarına, sulara ve ""YAŞAMA" büyük zarar verecektir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi